CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hülya Güven, kadına karşı şiddet olaylarının giderek arttığı halde bu konuda sağlıklı verilerin olmadığını belirterek  Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi.

Prof. Dr. Güven,Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 22. dönemden bu yana kadın ve çocuklara yönelik şiddet ile ilgili olarak 3 komisyon, 23. Dönemde Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunda 2 alt komisyon ve 24. dönemde de İnsan Hakları İnceleme Komisyonu dahil olmak üzere kadın ve çocuklara şiddeti araştıran toplam 8 araştırma komisyonu kurulduğunu, ancak sağlıklı veri akışının sağlanamadığını hatırlattı. Araştırma komisyonlarından çıkan sonuçların kağıtlarda kaldığının da ortaya çıktığını belirten Güven, şiddet konusunda sürekli ve güvenilir bilgi toplanamamasının, şiddeti ortadan kaldırmak için alınacak uygun önlemlerin ve kurulacak uygun mekanizmaların belirlenmesini güçleştirdiğini, şiddetle mücadelede sorumlulukları bulunan kurum ve kuruluşların mücadele politikalarını kapsamlı ve bütüncül olmayan çalışmalara dayandırmak zorunda kaldıklarını belirtti.

ŞİDDETİN PEK ÇOĞU SAKLANIYOR

Son olarak üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın vahşice katledilmesinde de cezaların caydırıcılığının olmamasının etkili olduğunu belirten Güven, pek çok sağlıklı, sürekli ve güvenilir verilerle desteklenmeden belirlenen önlemlerin etkili olmadığının görüldüğünü söyledi. Ülkemizde kadınların pek çoğunun şiddeti sakladığını ifade eden Güven, “8 komisyon kuruldu ancak toplanan veriler sağlıklı değil. Kadınlarımız saklıyor, inciniyor, ya da gerçek anlamda araştırılmadan bir takım rakamsal veriler ortaya atılıyor. Asıl şiddet rakamları bilinen ya da bizlere sunulandan çok daha fazla. Bu da şiddeti ortadan kaldırmak için alınacak uygun önlemlerin ve kurulacak uygun mekanizmaların belirlenmesini güçleştiriyor” dedi. Son günlerde yaşanan olaylara ve toplumun hassasiyetine dikkat çeken Güven şunları söyledi: “Ülkemizde şiddete maruz kalmanın giderek arttığının bilindiği bu günlerde veri toplanmasında yaşanan sıkıntılara çözümler getirilerek veri akışının sağlanması zorunluluk haline gelmiştir.”