AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci, Selçuk ve Tire’de düzenlenen mitinglerde, İzmir’in umursamaz, vatandaşın derdini dert edinmeyen anlayış yerine, hizmetkar belediyecilik anlayışını tercih edeceğini söyledi. Zeybekci, İzmir’i 5 yılda ihmal edilmişliğinden ve tüm birikmiş sorunlarından kurtararak, tekrar turizmin, ticaretin, tarımın, kültürün merkezi haline getireceklerini ifade etti.

Zeybekci, AK Parti Selçuk Belediye Başkan Adayı Osman Başterzi ile birlikte Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Uğradığı saldırı nedeniyle tekerlekli sandalye ile programa katılan Başterzi’nin, bir süredir ilçede olamadığını belirten Zeybekci, “Ama hep gönlünde Selçuk vardı, Selçuklular vardı” dedi.

Selçuk’un otopark problemini, TOKİ ihtiyacını, hastanesini, altyapı sorunlarını çözeceklerini İzmir’in parlayan yıldızı haline getireceklerini ifade eden Zeybekci, “İzmir 20 yıl önce Türkiye’nin ikinci büyük ekonomisiydi. Antalya, İzmir’in yarı nüfusunda ama 19 kat fazla turisti ağırlıyor. Havasıyla, arkeolojisiyle, kültürel alanlarıyla, jeotermalleriyle İzmir, Antalya’dan çok kat avantajlı. İzmir, Allah’ın izniyle eski günlerine dönecek. İçme suyu, altyapı, çöp, tüm bu sorunları 2 yılda bitireceğiz, 6 ayda en uzaktaki köy yolunda bile çukur kalmayacak. Üniversite, spor salonu, yüzme havuzuyla hizmetkar belediyecilik anlayışı gelecek” diye konuştu.

“ÜÇ ALTIN KURALIMI UNUTMAM”

Tek dertlerinin millete hizmetkar olmak, emanetine sahip çıkmak olduğunu vurgulayan Zeybekci, hayattaki üç altın kuralını yalan söylememek, verdiği sözü canı pahasına tutmak, emanete ihanet etmemek ve ettirmek olarak sıralayarak şöyle devam etti:

“Bir ilçe belediyesini yönetemeyen, satmadık yer bırakmayan, 4 aydır belediye çalışanlarının maaşını düzenli ödeyemeyen, 5 kez Küba’ya giden, 180 günü yurt dışında geçiren, ilk icraatı Brüksel’de ofis açmak olacağını açıklayan adayın, milletin emanetine nasıl sahip çıktığından iki örnek vereceğim. 30 dönüm tarla İzmir’de en az 1.5-2 milyon lira, daha verimli yerde ise 6-7 milyon lira eder deniyor. 30 dönümlük sahile yüzme mesafesindeki adayı 1.3 milyon liraya sattı. Yasal olabilir ama ahlaki, vicdani değildir. İçinde kendi koyu olan 127 dönümlük arazi üzerindeki 270 yataklı tatil köyünü, dibindeki 250 metrekare villa 6.5 milyona satılırken, 12 milyona satıldı. Tüm satışlardan elde ettikleri gelir 160 milyon lira bilirkişi ise “1 milyar eder’ diyor. Sattılar da ne oldu işçi maaşlarını ödeyemiyor. Seferihisarlılar seçilirse ‘tarihi Saat Kulesi’ne sahip çıkın’ diyor. Hatta Aziz Kocaoğlu da örtmüş Saat Kulesi’nin üstünü, korumaya almış. Kocaoğlu’na sizin huzurunuzda, basın önünde sordum; ‘neden bundan belediye başkanı olamaz’ dedin, neden uçarak gittin. Ankara’ya bildiğin neydi anlat. Anlatmıyor, söylemek de onun bu millete borcudur. Tire’de hizmet destanları yazılacak mı, sizin emanetiniz de bizdedir.”

TİRE, TARİHTEKİ GÜNLERİNE DÖNECEK

Nihat Zeybekci, Tire Belediye Başkan adayı Selman İçelli ile birlikte katıldığı Tire ilçesindeki mitingde yaptığı konuşmada, Tire’nin kendi memleketi, göz bebeği olduğunu söyledi. Tire’ye ilk kez buharlı trenle 8 yaşında geldiğini, sonrasında da sık sık gelerek, uzun dönem kalmayı sürdürdüğünü anlatan Zeybekci, zeytin topladığını, ilçenin ekmeğini yediğini söyledi. Tire’yi çok sevdiğini İzmir gibi ilçenin de ihmal edildiğini belirten Zeybekci, Evliya Çelebi’nin İzmir’in tamamını anlattığı kadar Tire’yi de anlattığını, ilçenin tarihte kültürün, eğitimin, ticaretin merkezi, bölgenin en önemli pazarının olduğunu kaydetti.

“İzmir’e yazık ettiler, üzdüler, ilkel problemlerle baş başa bıraktılar” ifadesini kullanan Zeybekci, Türkiye’de çöplerini dağlara atan, kanalizasyonunu arıtmadan körfeze veren başka şehir kalmadığını dile getirdiklerinde İzmir’deki yöneticilerin omuz çektiğini, umursamadığını belirterek, ‘Ceketimizi koysak, kazanırız’ diyorlar. Bu İzmir’e saygısızlıktır, ceketlerini ellerine verip, gönderecek miyiz?” dedi.

 TARIMIN, HAYVANCILIĞIN, SÜTÜN BAŞKENTİ

Zeybekci, Tire’nin tekrar şahlanarak tarihteki o merkez haline geleceğini ifade edip şöyle devam etti: “Hayatımız boyunca verdiğimiz sözleri hatırlarız, verdiği sözleri unutanlardan, çıktığı yolda yorulanlardan olmadık. Tire tarihte olduğu gibi bölgenin önemli bir merkezi haline gelecek. İzmir’in göbeğinde yaşayanların her imkanına Tire de sahip olacak diyeceğim de orada da bir şey yok. Ama İzmir’e ne yapılacaksa burada da olacak. Tire’nin alt yapısını halledeceğiz, bu millete hizmetkar olan belediyecilik anlayışıyla buluşacak. Arkasında da büyükşehir belediyesi olacak. Benim kardeşim su derdi çekmeyecek, altyapı en güzel olacak, en uzak köydeki kardeşimin ayağı çamurdan kurtulacak, doğalgaz da gelecek. Bunların hepsini yaptım da geldim.”

Tire Süt Kooperatifi başarılı bir projedir ama yeter mi, yetmez” diyerek devam eden Zeybekci, “Dünyada gıda tarım ve tarım teknolojilerinde tüm yatırımcıyı buraya çekeceğiz, en büyük teşvikleri vereceğiz. Aşı, işi, mutluluğu, refahı getireceğiz. Varlık içinde yokluk çeken şehir İzmir. En fazla genç işsizliğin olduğu şehir İzmir. Bu İzmir’e zulümdür. Menderes havzasını, tarımın, hayvancılığın, süt ve süt ürünlerinin başkenti yapacağız. Fidecilikte, zeytincilikte, süs bitkilerinde marka yapacağız” dedi.

Büyükşehir Belediye Başkanı’nın sadece şehrin merkezinde oturmaması gerektiğini Tire’de de evi olacağını, arada ilçe pazarına geleceğini söyleyen Zeybekci, “O zeybek,  Konak Meydanı’nda oynanacak, Türkiye’ye güneş İzmir’den, Gündoğdu’dan doğacak” diyerek sözlerini tamamladı.