“Teknoloji bağımlılığının, madde bağımlılığından farkı yok”

“Teknoloji bağımlılığının, madde bağımlılığından farkı yok”

“Teknoloji bağımlılığının, madde bağımlılığından farkı yok”

“Teknoloji bağımlılığının, madde bağımlılığından farkı yok”

“Teknoloji bağımlılığının, madde bağımlılığından farkı yok”
03 Mart 2015 - 10:50

İnternet tüm dünyada farklı amaçlarla herkes tarafından kullanılıyor.  Bilişim teknolojilerinin  artmasıyla internete sadece bilgisayardan değil cep telefonu, ipad gibi cihazlarla da bağlanılabiliyor. Özellikle gençler yeni bilişim teknolojilerine kolaylıkla uyum sağlıyor. Gençler ödev yapmada, oyun oynamada, arkadaşlarıyla haberleşmede, sosyal medyayı ve teknolojinin bu yönünü sıklıkla kullanıyor.

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Bilişim Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. İlknur Aydoğdu Karaaslan; günümüzde teknoloji bağımlılığının geldiği boyuta ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Teknoloji Bağımlılığının da madde bağımlılığından farkı olmadığını söyleyen Yrd. Doç. Dr.  Karaaslan, konuya ilişkin ilginç detaylara değindi.

Teknolojinin zaman ve mekan sınırını aşmasıyla birlikte hayatımızın her alanına nüfuz ettiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Karaaslan  açıklamalarını kendi yaptığı çalışmasından alıntıladığı sayısal verilerle destekledi. Bilişim hizmetlerinin ilerlemesiyle iletişimin sadece yazılıyla değil, görseller ve ses dosyaları ile de desteklendiğine değindi. Günümüzde nüfusun  yüzde 86.9’unun sosyal platformlara üyeliklerinin bulunduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr.  Karaaslan sosyal platformların kullanılma sıklıklarını şu şekilde sıraladı; Facebook yüzde 60, Twitter  yüzde 18, Whatsapp  yüzde 50, Skype  yüzde 30

YÜZDE 75,6 BAĞIMLILIK

Teknoloji bağımlılığının günümüzde meşrulaştırıldığını ve  yüzde 75.6’lık bir kesim tarafından da bağımlılık olarak görüldüğüne dikkat çeken Yrd. Doç. Dr.   Karaaslan bu durumun teknolojinin yaşadığımız çağ içerisinde kazandığı farklı işlevsel özelliklerinden kaynaklandığını söyledi. Yaptığı araştırmada görüştüğü bireylerin  yüzde 67.5’nin cep telefonlarını vazgeçilmez olarak gördükleri bulgusuna ulaştıklarını dile getiren Yrd. Doç. Dr.  Karaaslan teknolojinin bireysel iletişimi manipüle etme boyutuna da açıklık getirdi.

BİRKAÇ SIRA MESAFESİNDE WHATSAPP’LA HABERLEŞİYORLAR

Girdiği derslerde yaptığı gözlemler esnasında en dikkatini çeken olayın gençlerin bir kaç sıra uzaklıkta oturmalarına rağmen iletişimlerini ‘Whatsapp’ veya ‘Facebook’ üzerinden sağladıklarını fark ettiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Karaaslan aynı şekilde teknolojik araçların ve bunlarla birleşen siber mecranın bireyin anı yaşama duygusunu da deforme ettiğini söyledi. Bireylerin bir araya geldiklerinde sık sık ‘selfie’ çekildiklerini bunları ‘Instagram’ ‘Facebook’ ve ‘Twitter’  gibi sosyal paylaşım ağlarına yüklemek ve not eklemek için bolca zaman  harcadıklarını ifade eden Yard. Doç. Dr. Karaaslan,  bu durumun bireysel ilişkileri basitleştirdiğini ve teknoloji aracılığıyla sanal yaşamlara dönüştürdüğü vurgusunu yaptı.

Teknoloji bağımlılığının hemen her yaştan insanı etkilediğini ama en çok çocuklar ve gençleri vurduğunu dile getiren Yard. Doç. Dr. Karaaslan, “Günümüzde küçük yaşlardan itibaren teknoloji ile iç içe olan çocukların yaş  ilerledikçe bu eğilimlerinin oyundan eğlenceye daha sonra ise  alışveriş ve forum siteleriyle birlikte sosyal medyaya kaydı” diye konuştu.

Yard. Doç. Dr. Karaaslan kendi istekleriyle yaşamlarını teknolojiye teslim eden bu gençlerin bu olguyu doğru kullanmadıkları takdirde ileriki yaşlarda büyük psiko soyal sorunlar yaşayabileceklerinin altını çizdi.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum