"Tam kanunsuzluk yapılmaya devam ediliyor"

TBMM Genel Kurulunda CHP adına söz alan İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrolüne İlişkin düzenlemeler içeren kanun teklifinin saray yönetiminin dayatması olduğunu söyleyerek AKP iktidarını sert sözlerle eleştirdi.

"Tam kanunsuzluk yapılmaya devam ediliyor"

TBMM Genel Kurulunda CHP adına söz alan İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrolüne İlişkin düzenlemeler içeren kanun teklifinin saray yönetiminin dayatması olduğunu söyleyerek AKP iktidarını sert sözlerle eleştirdi.

16 Ekim 2020 - 11:30

Sındır, “Bu kanun teklifi Tek Adam olarak ben milletin parasını, tüyü bitmemiş yetimin hakkını çarçur
ederim, yandaşlarıma dilediğim gibi dağıtırım, memleketi hiç tereddüt etmeden borç batağına da
sürüklerim, hangi çılgın bana hesap soracakmış şaşarım. Hatta Yasamanın Bütçe Hakkı da neymiş, onu
da tanımam diyen sarayın bir dayatmasıdır” dedi.

Torba kanunun temel kanun niteliğinde görüşülmesini eleştirerek sözlerine başlayan Sındır, “Torba
Kanun olmasına rağmen, yine temel kanun olarak görüşülüyor. Her zaman olduğu gibi, bu teklifin de
tümü ve birçok maddesi Anayasa'ya aykırı olduğu halde, İç Tüzük madde 38’e göre "Anayasaya
uygunluğun incelenmesi" hükmü maalesef yine uygulanmamıştır. Ayrıca, 5018 Sayılı Kanunun 14.
Maddesi uyarınca teklife eklenmesi “zorunluluk” olan “mali yük, etki analizi” yine sunulmamış ve bir
kez daha tam kanunsuzluk yapılmıştır” dedi.

“YÜCE MECLİSİMİZE VE MİLLETİN İRADESİNE BÜYÜK BİR SAYGISIZLIK”

Yeni düzenlemenin birçok sakıncayı ve belirsizliği beraberinde getirdiğini söyleyerek sözlerine
devam eden Sındır, “Mali saydamlığın ve yapılan harcamaların proje bazında denetlenebilirliğinin ve
Bütçe Hakkının uygulanabilirliğinin zorlaşacağı ortadadır. Fonksiyonel sınıflandırmanın nasıl
yapılacağına açıklık getirilmemiştir. Kurumların teknik ve personel alt yapıları elverişli midir? Açıklık
getirilmemiştir. Getirilen değişiklikten ne fayda sağlanacağı kuşkuludur. Getirilen sistem, özellikle
uluslararası karşılaştırmalarda ve istatistiki veri paylaşımlarında sorun yaratabilecektir. Fonksiyonel
sınıflandırmanın ortadan kaldırılması durumunda milli gelir hesaplarına dair detaylı ve sağlıklı veri
üretmek güçleşecektir. Yeni düzenlemeyle elde edilecek verilerin eski serilerle karşılaştırılması
zorlaşacaktır. Ayrıca Sayıştay’dan da tatminkar bir görüş alınmadığı da anlaşılmıştır. 2021 yılı Merkezi
Yönetim Bütçesinin, Yüce Meclisimize sunulmasına yaklaşık bir hafta kala Kamu Mali Yönetimi ve
Denetim Sistemi açısından önemli sayılacak bu teknik düzenlemenin acele ile yasalaştırılmasını doğru
bulmuyoruz. Teklif henüz kanunlaşmadan, kamu idarelerinin bütçelerini teklifteki öngörülen
değişikliklere göre yapmış oldukları da anlaşılmaktadır. Böyle bir durumu kabul etmiyor ve
yürütmenin bu davranışını Yüce Meclisimize ve milletin iradesine büyük bir saygısızlık olarak
görüyoruz” dedi.

“BU TEKLİFİ TÜMÜYLE REDDEDİYORUZ”

Milletin bu iktidara artık ne güveni, ne de tahammülü kalmadığını ifade eden Sındır, “Bu teklifin
Genel Gerekçesinde; ‘Kamu harcamalarında şeffaflığa ve hesap verilebilirliğe katkı sağlayacağı ve
harcama önceliği geliştirmek suretiyle mali disiplini de destekleyeceği’ belirtiliyor. Allah aşkına, Sen
Kalkacaksın; Bütçe uygulama sonuçları ve borçlanma limitinin neden aşıldığına ilişkin Milletvekilleri
tarafından yöneltilen sorulara ve verilen önergelerin hiçbirisine cevap vermeyeceksin ya da
geçiştireceksin. 5018 sayılı kanunun 14. Maddesi gereği teklifin getireceği mali yük hakkındaki
zorunluluk hükmünü yerine getirmeyeceksin. KOİ projelerinin topluma gerçek maliyetini ve gelecek
yıllarda kamu ekonomisine getireceği yükü, “Bütçe Hakkı” gereği bir zorunluluk olmasına rağmen, ne
TBMM’ye, ne Sayıştay’a, ne de herhangi bir başka kamu kurumuna bildirmeyeceksin. Kamu İhale
mevzuatını delik deşik edeceksin, Kamu İhale Kanunu’nun muafiyet ve istisnalar maddesini yüzlerce
kez değiştirerek ihale süreçlerinden arkanda şaibe bırakarak kaçacaksın. Büyük hacimli inşaat ve
yapım projelerini yandaşın olan 5 büyük müteahhit arasında paylaştıracaksın. Milli Gelir hesapları,
tüketici fiyat endeksi, tüketici güven endeksi, işsizlik, büyüme vb göstergelerdeki veri setlerini
ihtiyacına göre başkalaştıracak, manipüle edecek ve değiştireceksin. Devletin kariyer sistemine dahil
denetim organlarını, kapatacak veya dışlayacak ve etkisizleştireceksin. TBMM’yi ayak bağı gibi
görecek, yasamanın yürütme üzerindeki denge denetleme yetkisine dair süreçlerden sürekli
kaçınacaksın. TBMM’nin bütçe hakkı adına kamu idarelerinin gelirlerini ve kamu harcamalarını
denetleyen Sayıştay’dan rahatsız olacak ve görevini engellenmeye çalışacaksın. 4749 sayılı Kanun ile
TBMM tarafından 2020 yılı için hükümete verilen 154 milyar TL Borçlanma yetkisini kimseye
sormadan ve hesap vermeden 100 milyar TL’ye yakın aşacaksın, sonra hiç sıkılmadan yangından mal
kaçırır gibi bu yetkinin iki katına çıkartılmasını isteyeceksin. Memleketi borç batağına sürüklemekten
hiç tereddüt dahi etmeyeceksin. Kamu harcamalarında, Kredi Garanti Fonu, İşsizlik Sigorta Fonu vb
bütçe dışı kaynakları kullanacak fakat bunları bütçe harcaması gibi göstermeye kalkacaksın. Kötü
yönetimin ve israfın sonuçlarını Pandemiye bağlamaya çalışacaksın. Sonra kalkıp; ‘Kamu mali yönetim
ve denetiminde şeffaflık ve hesap verilebilirlikten bahsedeceksin.’ Şaka gibi değil mi? Bu
düzenlemeye diyecek bir tek söz olabilir; hadi ordan sen de. Tereddüt etmeden Türkiye’yi borç
batağına sürüklüyorsunuz, bu teklifi tümüyle reddediyoruz” dedi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum