Yapılan yazılı açıklama da şu görüşlere yer verildi:
“24 Temmuz Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günüdür.
Demokratik toplumlarda özgür basın; düşünce ifade özgürlüğünün temeli, insanca ve hakça yaşamanın teminatlarından biridir.
1946 yılında Basın Bayramı olarak kutlanmaya başlanan 24 Temmuz, ne yazık ki uzun zamandır bayram olmaktan çıktı.
Sansürün kaldırılışının 113.yılında daha fazla baskıya ve sansüre maruz kaldığımız bir dönemden geçiyoruz.
Basın emekçileri olarak bu yıl da 24 Temmuz Basın Bayramını kutlamaya değil kutlayamamaya devam ediyoruz.
Üstelik,
Basın sektörü hâlâ işsizliğin en yüksek olduğu sektörlerin başında geliyor. Basın emekçilerinin temel sosyal hakları ellerinden alınmaya devam ediliyor. Pek çoğu güvencesiz ve sigortasız çalışmak zorunda kalıyor.
Son bir yılda 43 gazeteci mesleğinin gereğini yerine getirdiği için demir parmaklıklar ardında tutsak. Basın sektörü sansürün yanı sıra ekonomik ambargolara da maruz kalıyor. Yapılan düzenlemeler, yayınlanan genelgeler ile yaygın basının can damarı olan yerel basın ayakta kalmakta güçlük çekiyor.
Tüm bunların yaşanmaya devam ettiği bu süreçte 24 Temmuz’u bu yılda da bayram olarak değil, Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü olarak anmaya devam ediyor, sonuna kadar mücadelemizi devam ettireceğimizin sözünü veriyoruz.”