İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Özgener, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Susam’ın açılış konuşmaları ile başlayan forumda; onur konukları olarak Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanı Dr. Mehmet Muş ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tunç Soyer düşüncelerini dile getirdi.
Türkiye ekonomisinin 2021’de yüzde 11,4 ile son 50 yıldaki en büyük büyüme oranına ulaştığını kaydeden Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanı Dr. Mehmet Muş, “2022’nin ilk 9 ayında da yüzde 6,2 gibi çok önemli büyüme performansı gösterdi. Yüksek seyreden enerji ve gıda fiyatlarının olumsuz etkilerine rağmen kaydedilen yüksek oranlı büyümede mal ve hizmet ihracatına katkısı 3,4 puan seviyesinde gerçekleşti, ihracat büyümenin itici gücü olmaya devam etti. Bu doğrultuda 2022 Ocak-Kasım dönemi ihracatı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 14 oranında arttı, 231 milyar dolara çıkarak güçlü bir performans yakaladı. Bununla beraber enerji, altın ve emtia fiyatlarındaki sert artış ithalat faturalarımıza ve dolayısıyla dış ticaret dengemize olumsuz yansıdı. Biz de ihracatımızın sürdürülebilir artışı için bakanlık olarak destek mekanizmalarımız dahil, politika araçlarımızı çeşitlendiriyoruz. Bu kapsamda ülkemizi dünya tedarik zincirlerinin yeniden yapılanma sürecinde merkezi konuma yerleştirmeyi amaçlıyoruz. Bu çerçevede ihracatımızın menzilini arttırmak ve dünyanın en büyük pazarlarındaki payımızı yükseltmek için uzak ülkeler stratejisini devreye alırken; belirlediğimiz 18 uzak ülkeye ihracatımızı 4 katına çıkartarak ülkemizin ihracatına yıllık ilave minimum 60 milyar dolar katkı sağlamayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tunç Soyer, Türkiye’nin inşasında önemli rol üstlenen İzmir’in geleceğin inşasında da büyük sorumluluk taşıdığını belirterek, “İzmir, kuruluşun ve kurtuluşun şehri olarak geleceğin inşasından da sorumludur. Bunu İzmir’den başka bir şehirden bekleyemezsiniz. Bu İzmir’in hakkı ve mesuliyetidir” dedi.
Soyer, Şubat’ta kentte düzenlenecek İktisat Kongresi çalışmalarına da değinerek “Gelecek yüzyılın iktisat politikalarının neler olması gerektiğine dair geleceğe iz bırakacağız. Kaygının olduğu yerde umut da vardır ve her zaman olmuştur. Kaygılarımız sorunları çözmeye yönelik azmi perçinler. Bu nedenle geleceği anlama girişimlerimiz her geçen gün güçleniyor. Bu forum da bunlardan biri. Dolayısıyla etkinliğimiz, Şubat ayında yapacağımız birçok tartışmaya ışık tutacak. Biz bu etkinliklerle sadece Cumhuriyet mirasına sahip çıkmıyoruz, geleceği inşa etmek için sivil hareket başlatıyoruz. Bugünün siyasi ikliminde geleceğin iktisat politikalarını belirliyoruz. İktisat aslında bir bilim değil kültür hareketidir. İktisat hayattır” diye konuştu.
Ege Ekonomik Forumu’nun Stratejik Partnerlerinden İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Özgener kentin dış ticaret fazlası verdiğine dikkat çekerek, “Son dönemde Türkiye genelinde bozulan dengeye rağmen hala ithalattan fazla ihracat yapmamız anlamlı. Bu üstünlüğümüzü sürdürülebilir hale getirebilmemiz için gelecek dönemde ihracata yönelik politikaları oluşturmak önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
Özgener “Kentimizde, ekonomiyi tüm yönleriyle ele alan ve geleneksel organizasyonların düzenlenmesi önemli. Bu durum, 1923’te İzmir İktisat Kongresi ile ekonomi politikalarının oluşturulmasına ev sahipliği yapan İzmir’in köklü geleneğinin güçlendirilmesine imkân tanıyor. Forumun, ülkemiz ve kentimiz ekonomisine faydalı olacak değerlendirme ve çıktıları sunmasını diliyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
Forumu’n İzmir için önemine dikkat çeken diğer Stratejik Partner Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, “Jeopolitik, ekonomi, bilim, teknoloji, çevre ve insan boyutunda geleceğin sinyalleri başlıkları her kurumun, her işletmenin ve her ülkenin üzerinde çalıştığı, strateji geliştirdiği, geliştirmesi de gereken geleceği şekillendiren temel başlıklardır. Cumhuriyet’imizin ilanının 100’ncü yıl dönümü olan 2023 yılına sayılı günler kala ülkemiz açısından ise çok daha kritik ve çok daha anlamlı başlıklar. Pandemi öncesi gelecek için heyecanlıyken, enflasyonun arttırdığı riskleri, enerji krizini geleceğe umutla bakmaya engel olarak görüyoruz. Geleceği doğru okuyup, ona göre adım atmamız gerekiyor. Nitelikli iş gücünü sağlayabilmek için eğitimden başlamamız gerekiyor ” diye konuştu.
Konteyner ve navlun fiyatları ile ilgili değerlendirmeler yapan Forum’un Stratejik Partneri Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Pandemi, Ukrayna-Rusya savaşı, ekonomik belirsizlik, resesyon ihtimali ve enerji krizi, hepimizi dönüm noktasına getirdi. Geçen yıl zirveye ulaşan navlun fiyatları şu anki enflasyonist eğilimin öncü bir göstergesiydi. Pandemi başladıktan sonra nakliye maliyetleri katlanarak arttı. Dünya genelindeki tedarik sorunları ve navlun maliyetleri de enflasyon üzerinde baskı oluşturdu. IMF raporunda, son 30 yılda 143 ülkeden aldığı verilere göre navlun maliyetleri iki katına çıktığında enflasyon yüzde 0,7 arttı. Navlun fiyatlarının zirve yapmasından bir yıl sonra enflasyon en yüksek seviyeye ulaşıyor ve bu durum 1,5 sene sürüyor. Konteyner navlun fiyatları şu an 2020 seviyelerine geriledi, bazı rotalarda yüzde 70’e kadar düştü. Global enflasyon için iyi bir haber. Bir yıldır dünyanın her yerinde gıda enflasyonu genel enflasyonun çok üzerinde. Alım gücü en çok ülkemizi etkiliyor. Türkiye’de enflasyon sadece gelişmiş ülkelerin değil dünya ortalamasının 10 kat üzerinde. Son verilere göre Kasım’da yıllık bazda yüzde 84,3 bandındayız. IMF’nin 2023 Avrupa ülkeleri enflasyon projeksiyonuna göre Türkiye için yüzde 51,2 öngörüsü var. Gelişmiş ülkelerde enflasyon yüzde 5’i aştığında, onu tekrar yüzde 2’ye geri getirmek için ortalama 10 yıl gerekiyor” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Yüksek kapasitemizle, üretim kalitemizle, dünyanın önde gelen markalarıyla uzun yıllar çalışmanın tecrübesiyle, lojistik olarak yakın konumumuzla dünyanın en kilit tedarikçi ülkelerinden biriyiz.”
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren EGEV Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Susam, “Ege Ekonomik Forumu’nu düzenleyen EGEV ve Özgencil uzun yıllardır çok güzel bir iş birliği yapıyor. Bu iş birliğinde Özgencil Grubu’nun kurucusu ve uzun yıllardır Forum İstanbul’u gerçekleştiren Şeref Özgencil ve Özlem Özgencil’e bu ekonomik forumları ülkemize kazandırdıkları için teşekkür etmek istiyorum" dedi.
Susam şöyle devam etti; “Göreve geldikten sonra düşünce kuruluşu olmak amacıyla vizyon toplantıları için adım attık. Bizi cesaretlendiren en önemli kuruluşlardan biri Ege İhracatçı Birlikleri’dir. Forum ile bütün meslek odaları ve yerel yönetimlerle önemli bir sinerji oluşuyor. İşbirliği, dayanışma ortamı oluşuyor. Buna İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer liderlik ediyor. Teşekkür ediyorum. 2023’e giriyoruz, İktisat Kongresi’nin 100. yılını kutlayacağız. Kent, 100. yıla girerken yaşanan olayları doyasıya kutlamaya çalışıyor. 100. yıl programı kapsamında İzmir Büyükşehir Belediyesi liderliğinde İktisat Kongresi ile ilgili 8 aydır çalışma yürütülüyor. Valiliğimiz önderliğinde iktisat kongresinin tarihi binasının yapımı ile birlikte100. yıl kutlaması uluslararası bir etkinliğe dönüştürülmeye çalışılıyor. İzmir ve Ege Bölgesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin lokomotifi, lider kenti bölgesidir. Bu bölgede yaşamaktan ve hizmet etmekten gurur duyuyorum” dedi.
“Yeşil ihracat: Yeni bir ekonomik büyüme stratejisi”
Açılış konuşmalarının ardından, “Yeşil ihracat: Yeni bir ekonomik büyüme stratejisi” başlıklı panel düzenlendi. Moderatör koltuğunda Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz otururken, konuşmacı olarak ise Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhr. Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Işık, TÜSİAD Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Nurşen Numanoğlu ve EBRD Ülke Başkan Vekili ve Ankara Ofis Direktörü Mehmet Üvez yer aldı.
Panelde ilk konuşmayı yapan Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhr. Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Işık, “Bizim ülkemizde organik tarım 30 yıl önce başladı. Ege İhracatçı Birlikleri olarak sahaya indiğimizde çiftçilerimizin organik tarıma hazır olmadığını gördük. Biz doğa ile uyumlu üretimi gerçekleştirebilmek için üreticimize destek olduk. Kurumlar arası diyalog ile incirde, kayısıda, fındıkta ve kirazda dünya lideri olduk” diye konuştu.
Avrupa Birliği’nin küresel çevre liderliği hedefine dikkat çeken TÜSİAD Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Nurşen Numanoğlu, “Avrupa Birliği, Yeşil Mutabakat hedeflerini ortaya koydu. Küresel çevre lideri olmaya çalışırken rekabet gücünün zayıfladığını görüyor. Bunun üzerine yaptığı bazı mekanizmalarla aslında ekonomi ortaklarını kendisi ile aynı seviyede çevresel tedbirleri almaya zorluyor. Böylece tedarik zincirini oradan etkilemeye başlıyor” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeşil mutabakat ile ilgili süreçte binlerce mevzuat değişiyor. Şu anda bu çalışmalar devam ediyor. O yüzden bir belirsizlik var. Çok fazla mevduat değişirken ve bunların hepsi birbirini etkilerken henüz net bir şekilde içeriği görmüyoruz. Bu belirsizliğin büyük bir şekilde kaynağı AB tarafında devam etmekte olan mevzuat sürecidir.”
Türkiye’nin Paris Anlaşması’nı imzalamasının çok önemli olduğunu belirten EBRD Ülke Başkan Vekili ve Ankara Ofis Direktörü Mehmet Üvez de “Türkiye Cumhuriyeti özellikle 2021 ve 2022 yıllarında bir dizi önemli adım attı ve Paris Anlaşması’nı imzaladı. Hükümet’in dünyada yaşanan paradigma değişikliğini yakalama hırsını gösterdiğini görüyoruz. Temmuz 2021’de Ticaret Bakanlığı AB Yeşil mutabakatına uymak ve yaklaşmakta olan sınırda karbon düzenleme mekanizmasının olumsuz etkilerini azaltmak için ulusal yeşil mutabakat eylem planını geliştirdi ve kabul etti. 2023 itibari ile finans sistemi Paris Anlaşması’nı uyumlu olmayan hiçbir proje finanse etmeyecek. Burada çok ciddi yapılması gereken adımlar var, anlatılması gereken standartlar var” dedi.
Panelin ardından, Global Resources Partners UK &The London Energy Club Yönetim Kurulu Başkanı, Mehmet Öğütçü konuk konuşmacı olarak dinleyicilere düşüncelerini aktardı. Bu yılki forumun başlığının önemini vurgulayarak sözlerine başlayan Global Resources Partners UK &The London Energy Club Yönetim Kurulu Başkanı, Mehmet Öğütçü, “Geleceğin sinyallerini iyi okuyamazsak, erken uyarı sinyallerini alamazsak geleceğe dönük politikalar geliştirmemiz mümkün değil. Ege Ekonomik Forumu’nun önemli ayağı yerelle ulusalı, ulusalla küreseli bir araya getirme çabası. Türkiye coğrafyasıyla, ekonomisiyle, enerjisiyle, turizmiyle, finans ihtiyacıyla küresel sistemin tam göbeğinde yer alıyor. Dünyada ne olup bittiğini iyi okuyamazsak bizi geleceğe taşıyacak bir yaklaşım izlememiz mümkün değil” dedi.
YORUMLAR