“Katile Müebbet Verildi Diye Avunulan Bir Türkiye Değil..”

“Katile Müebbet Verildi Diye Avunulan Bir Türkiye Değil..”

 “Katile Müebbet Verildi Diye Avunulan Bir Türkiye Değil..”
05 Aralık 2019 - 10:44

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, 5 Aralık Türk Kadınına Milletvekili Seçme ve Seçilme hakkının verilişinin yıl dönümü ve Kadın Hakları Günü sebebiyle bir mesaj yayınladı.
Mesajında “Elbette ki, kadınlarla birlikte değil de kadınları yok sayarak yol yürümeye çalışanlar bu yolun sonunun göremeyeceklerdir. Kadının emeğinin, fikrinin ve yüreğinin olmadığı hiçbir hareketin yol alması, hiçbir işin başarıya ulaşması mümkün değildir.” sözlerine yer veren Deniz Yücel, şunları dile getirdi.
Bundan tam 85 yıl önce; 5 Aralık 1934’te Türk kadınları milletvekili seçme ve seçilme hakkına kavuşmuşlardır. Bu hakların verilmesindeki önder elbette cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk olmuştur. Kadınların sadece birer anne olarak cumhuriyet için yeni neferler yetiştirmekle sınırlandırılamayacağını, Türk kadının aklı, becerisi ve fikriyle bizzat cumhuriyeti yaşatacak, geliştirecek ve ülkeyi modern toplumlar seviyesine çıkaracak büyük gücün tam da kendisi olduğunu bilmekteydi Mustafa Kemal. Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte kadınlarımız çok önemli siyasi, hukuki ve sosyal haklar elde etmişler, eğitimde, sosyal hayatta ve çalışma hayatında yer almaya başlamışlar, önce belediye ve muhtarlık seçimlerine katılan kadınlar, Meclise girmişlerdir. Bu bağlamda 8 Şubat 1935 yılında yapılan TBMM 5. Dönem seçimlerinde ilk kez kadın vekil olarak TBMM’ye giren ve bu yolda cumhuriyet ve millet için çalışan 17 kadın milletvekilimizi minnet ve rahmetle yad ediyorum.
CAHİLLİK VE BAĞNAZLIKTIR
Cumhuriyet tarihinde kadın ve erkeğin eşit yurttaş mücadelesinde gelinen noktada önemli bir yol kat edilmişse de bugün nüfusumuzun yarısı kadınlardan oluşmasına rağmen kadınlarımızın fiili olarak “eşit yurttaş” olamadıkları açıktır. Fırsat eşitliğinin sağlanamaması, kadın istihdamın arttırılmaması, siyasi karar alma mekanizmalarının içinde kadının yeterince yer alamaması, hak ihlaline devam edilmesine neden olmaktadır. Özellikle günümüz iktidarının inatla sürdürdüğü ve kadının özgür birey olduğunun kabul edilmemesine dayalı kabul edilemez ve mahalle baskısıyla beslenmeye çalışılan anlayış, tam bir cahillik ve bağnazlıktır. Maalesef ki, günümüzde iktidara sahip olan anlayışın zaten yapmak istemediği, toplumun zihniyet dönüşümünü sağlayacak bilimsel çalışmaların ve hukuki değişikliklerin gerçekleştirilmemesi, kadınlarımızın sosyoekonomik anlamda daha da geriye itmektedir.
Hiç şüphesiz ki, Türkiye Cumhuriyetini kuran irade sayesinde kadınlarımız, bundan 85 yıl önce birçok gelişmiş ülkede yaşayan hemcinslerine oranla, çok daha fazla haklara sahipti. 1934 yılında yapılan büyük devrimi şaşkınlık ve hayranlıkla izleyen birçok batı ülkesi, bu devrimden öğrendikleri ve kadınlara vermeye başladıkları ve bugün adeta bizim imrendiğimiz birçok hakla, ülkemizi geride bırakmıştır.
YOLUN SONUNU GÖREMEYECEKLERDİR
Tüm bunlardan daha üzücü olanı ise şudur ki, 17 yıldır söze geldiğinde kadınlarımıza methiyeler düzen AKP iktidarının zihninde ve kodlarında kadını önceleyen, fırsat tanıyan, hak teslim eden bir anlayış yoktur. Elbette ki, kadınlarla birlikte değil de kadınları yok sayarak yol yürümeye çalışanlar bu yolun sonunun göremeyeceklerdir. Kadının emeğinin, fikrinin ve yüreğinin olmadığı hiçbir hareketin yol alması, hiçbir işin başarıya ulaşması mümkün değildir.
 
KATİLE MÜEBBET VERİLDİ DİYE AVUNULAN BİR TÜRKİYE DEĞİL..
Bizler kadınlarımızın haklarının teslimi için uğraşılan değil, kadınlarımızın tüm haklarını özgürce kullandıkları ve büyük başarı hikayeleri yazdıkları bir Türkiye için çalışıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, şiddet kurbanı kadınlarımızın katilleri müebbet aldı diye avunan değil, kadın şiddetinin sona erdirildiği kadınlarımızın, korkusuzca ve özgürce yaşadığı bir Türkiye için çalışıyoruz. Tıpkı bu yıl İstanbul’da yaşandığı gibi, şiddete karşı yürüyen kadınlarımıza iktidar eliyle şiddet uygulansın diye değil,  kadınlarımız 8 Mart’ta, 25 Kasım’da, 5 Aralık’ta sokağa bayram yapmak için çıksın diye çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz. Kadınlarımızla birlikte haksızlığı, bağnazlığı ve şiddeti yeneceğimize inancımız tam. Bu inançla, Türk kadınına bu büyük gururu yaşatan kurtarıcımız ve kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk’ü minnet ve özlemle anıyor, tüm kadınlarımızın 5 Aralık Kadın Hakları Günü’nü kutluyorum.
 
 
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum