“15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” nedeniyle Karşıyaka’da bir dizi etkinlik düzenlendi.

Karşıyaka Müftülüğü tarafından düzenlenen ilk etkinlikte İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Saffet Köse tarafından “Din İstismarı ile Mücadelede Sahih Dini Bilginin Önemi” konferans verildi.

Etkinlik Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Kur’an-ı Kerim tilavetinin okunması ile başladı.

“15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” nedeniyle Karşıyaka Müftülüğü Yaz kuran Kursu öğrencileri arasında düzenlenen resim yarışmasında dereceye girenler, Karşıyaka Kaymakamı Ali Rıza Çalışır ve Rektör Köse tarafından altınla ödüllendirildi.

Karşıyaka Müftüsü İsa Gürler yaptığı açılış konuşmasında; 15 Temmuz 2016 tarihinde tarihimizin karanlık gecelerinden birini yaşadıklarını belirterek şunları söyledi. “15 Temmuz 2016 tarihinde tarihimizin karanlık gecelerinden birini yaşadık. Yıllarca yüce dinimizi istismar ederek insanları aldatan Fetö terör örgütü devletimiz işgale kalkıştı. Bu hain işgal girişimine, milletimiz birlik beraberlik içinde engel oldu. Ülkemiz karanlığa gömülmekten kurtuldu. Bu acı tecrübe gösterdi ki yüce dinimizi istismar edenlere karşı duyarlı ve uyanık olunmalı, insan aklını, kişiliğini sorgulamaksızın başkasına teslim etmemeli, Dinimizi sahih kaynaklardan doğru bir şekilde öğrenmeli, Allaha kulluk yerine kendine kul ve köle olmaya çağıranlara asla itibar etmemeli. Demokrasi ve Milli Birlik Günü vesilesiyle şehitlerimizi ve gazilerimizi, Cumhuriyetimizin kurucusu Aziz Atatürk’ü rahmet ve şükranla anarken, ülkemizi hain terör ve şiddet belasından muhafaza eylesin Yüce Rabbimden diliyorum.”

“Egemen güçlerin operasyonu Türkiye’de başarılı olamadı”

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Saffet Köse “Din İstismarı İle Mücadelede Sahih Dini Bilginin Önemi” ile ilgili verdiği konferansta “Türkiye’nin 15 Temmuz 2016 tarihinde büyük bir ihanete şahitlik ettiğini ve bu ihanet şebekesinin kökleri dışarıda olduğu ve egemen güçlere hizmet için kurulduğunun anlaşılmış olduğunu belirtti. Profesör Köse konuşmasında şunları söyledi. “Bu sömürgeci güçler özellikle bölgemizdeki ülkeleri etnik yapılar ve dini gruplar üzerinden yeniden şekillendiriyorlar, iç karışıklıklar, bölünmeler üzerinden onlara güçlerini kaybettiriyorlar ve işlerini kolaylaştırıyorlardı. Ülkemizin payına FETÖ düşmüştü. Onun din istismarına dayalı olarak üretilen bir ihanet şebekesi olduğunu insanlardan birçoğu o zaman anladılar hatta ayıldılar. Neden din seçilmişti? Çünkü din, kitleleri harekete geçirmede en etkili araçtır. O, alelade bir inançtan çok farklıdır ve en derinlikli ruh halini yaşamak demektir. Dolayısıyla insanları inandırıp kendinize bağladığınızda akıl gider, sizin tetikçinize dönüşür. FETÖ’nün yaptığı da budur. Özellikle dini bilgi konusunda yeterli donanıma sahip olmayan insanları seçip kendi ideolojisini yükleyerek Devletin adliye, maliye, askeriye, emniyet gibi en etkili kurumlarında ya da spor kulüpleri gibi geniş kitleler içinde örgütlenerek hedeflerini gerçekleştirmeyi denediler.

Sınav Merkezlerini Kontrol Altına Aldılar

Sınav merkezleri gibi stratejik alanlarının kontrollerini altına aldıklarını vurgulayan Prof. Köse sözlerini şöyle sürdürdü. “Sınav merkezleri gibi stratejik alanları kontrolleri altına aldılar. Bunun yaparken de örgüt liderinde olağanüstü güç olduğu imajını sürekli olarak taze tutup bağların kopmasını engellediler, taraftarlarına menfaat sağladılar. Bu sinsi planlar Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından anlaşıldı ve hedeflerine varacakları zamanı dolduramadan operasyona başlamak zorunda kaldılar ama örgüt liderinin basına yansıyan itirafıyla “orucu erken açtılar” ve milletin feraseti ve basireti ile 15 Temmuz 2016 tarihinde yerle bir oldular.

Burada kritik soru şudur: O zamana kadar kendilerini nasıl kamufle ettiler de gözlerden saklanabildiler? Bunun cevabı şuradadır: Her kesimin eğilimlerini, beklentilerini tespit ederek onların hoşuna gidecek planlar ve projeler geliştirdiler ve itiraz yollarını kapattılar, şüpheleri bertaraf ettiler, böylece kendilerini saklayabildiler.

Egemen güçlerin birçok ülkede dini-etnik yapılar üzerinden yapmış oldukları operasyonlar Türkiye’de neden başarılı olamadı? Çünkü Türkiye’de güçlü bir lider, basiretli bir halk ve İmam-Hatip Liseleri, İlahiyat-İslami İlimler Fakülteleri ile Diyanet Teşkilatının sağlıklı din eğitimi sayesinde bu türden sahte yapılar başarılı olamadılar, olamazlar. Türkiye’nin en büyük şansı da bu kurumlardır.

Allah bir daha bu millete bu türden ihanetlere maruz bırakmasın.”

Etkinliğe Karşıyaka Kaymakamı Ali Rıza Çalışır, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Saffet Köse, Karşıyaka Belediye Başkan Vekili, İlçe Müftüsü İsa Gürler, İlçe Emniyet Müdürü Metin Yalçın, İlçe Sağlık Müdürü Dr. Cenk Benli, İlçe Tarım Müdürü Bülent Üngör, Kızılay Karşıyaka Şube Başkanı Kâmil Karadeniz, AK Parti Karşıyaka İlçe Başkanı Didem Dereboyu Keseli, MHP Karşıyaka İlçe Başkanı Akif Yılmaz, kurum yöneticileri, muhtarlar, imamlar, kuran kursu öğretmen ve öğrencileri ile Karşıyakalılar katıldı.