Bildiriyle bundan tam 78 yıl önce 18 Mayıs 1944 günü, 15 asırdan fazladır anavatanlarında yaşayan ve 1783 yılından itibaren varlık mücadelesi veren Kırım Tatarlarının, sürgüne gönderen dönemin Sovyet Rusyası tarafından sürgün ve sürgün yerlerindeki ağır şartlar nedeniyle nüfusunun % 46 sının katledilerek insanlığa karşı bir suç işlendiği ifade edildi. Rusya’nın Kırım Tatar Halkının varlıklarını sona erdirmeye yönelik suçlarının sona ermediği de belirtildi.

2014 yılında vatanları olan Kırım’ın işgalinden sonra Kırım Tatarlarına yapılan zülmün, Ukrayna’da yaşanacak olanların birer işareti olduğuna vurgu yapan Nuran Çağatay, Kırım Tatarlarının kendi vatanlarında huzur, barış, adalet ve eşitlik içinde milli varlıklarını sürdürmesinin millî hedefleri olduğunu ifade etti. Ukrayna’nın toprak bütünlüğü sağlanarak Kırım’ın millî hedefler doğrultusunda bir statüye kavuşmasının önemine dikkat çekti. Bunun iki buçuk asırdır yok edilmeye çalışılan halkının varlığının devam ettirilmesinin vazgeçilmez esası olduğunun altını çizdi.

Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nda sürgüne gönderilen 423.000 Kırım Tatarından 193.000 hayatını kaybeden, büyük çoğunluğunu çocuk, kadın ve yaşlıların oluşturduğu Sürgün Şehitlerinin anıldığı günde, Kırım Tatar Halkı için adaletin tesis edileceği günlerin yakın olduğuna inançlarının tam olduğunu
belirtti.