KADER (Kadın Adayları Destekleme Derneği) öncülüğünde İzmir Kent Konseyi Kadın Meclisi, Ege Kadın Dayanışma Vakfı, İzmir Kadın Kuruluşları Birliği, Güzelbahçe Cumhuriyet Kadınları Derneği, Çiğli Kadın ve Birlik Platformu gibi birçok kadın kuruluşunun başkanları ve temsilcilerinin bir araya geldiği toplantıya katılan Millet İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer, “Kadın Dostu Kent Taahhütnamesi”ni imzaladı. Toplumdaki herkes ve kadınlar için şeffaf, hesap verebilir bir belediyecilik anlayışı taahhüt etti.
Bu taahhütnameyle, Belediye Meclisi’nde “Kadın-Erkek Eşitlik Komisyonu”, Belediye’de “Kadın-Erkek Eşitlik Birimi” kurmak, belediye olarak kadınlara yönelik temel hakları gözetmek, uygulamak ve korumak, kadın STK’ları ile kadın ve kız çocuklarının konumlarını güçlendirme konusunda işbirliği yapmak başta olmak üzere 13 maddenin altına imzasını koyan Tunç Soyer, “İzmir bir kadın şehri. 1828 yılında, İzmir’de Vali Hasan Paşa bir ekmek zammı yapıyor. Bütün vatandaşlar isyan ediyor. Vali Hasan Paşa dinlemiyor. Ertesi gün kadınlar sokağa çıkıp üç gün boyunca çocuklarıyla zammı protesto ediyorlar. Sonunda Vali Hasan Paşa zammı geri alıyor. 191 yıl önce kadınlar el ele vererek bir zammı geri aldırıyorlar. Bu, çok kıymetli bir şey. 10 yıldır Seferihisar’da yapageldiğimiz şey de, kadınların öncü rolünü bize tekrar gösterdi. Kurduğumuz ilk kadın kooperatifinde 8 kadınla yola çıktık, 90 kadına çıktık. O 90 kadın, önce 8-10 tezgah kurdular, sonra lokanta açtılar, ardından internet üzerinden ürünlerini satmaya başladılar ve pekmez imalat tesisi kurdular. Şimdi de bir mezbaha kuruyorlar. Seferihisar’daki 10 yıllık belediye başkanlığı görevimde şunu anladım: Kadınların hayatın her alanındaki ve ekonomideki yerinin güçlendirilmesi lazım” dedi.
SİVİL TOPLUM KAMPÜSÜ
İzmir’deki kadın kuruluşlarının düzenli olarak bir araya gelebileceği bir Sivil Toplum Kampüsü kuracaklarını söyleyen Tunç Soyer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadınların sorunlarıyla ilgili daha çok veriye ihtiyaç var. Böylelikle neyi nasıl yapacağımızla ilgili çok daha doğru tercihler ortaya koyacağız. Kent içinde kadının özgürlük alanı, lambası yanmayan bir park alanıyla bile sınırlandırılmış olabiliyor. Kadınların özgür hareket edebilmesi için her parkın, her sokağın mutlaka aydınlatılması gerekiyor” dedi. Soyer, yıllık olarak faaliyet raporlarında ve performans programlarında belediye hizmetlerini ve yapılan harcamaları “Cinsiyete Duyarlı Veri” temelli ölçmeyi ve şeffaf bir şekilde paylaşmayı taahhüt etti
"İzmir kadın şehri"
07 Mart 2019 - 10:50
YORUMLAR