İlk 500’de 59 EBSO’lu

İstanbul Sanayi Odası(İSO) tarafından açıklanan 2018 yılı Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışması içerisinde 59 EBSO Üyesi yer aldı.

İlk 500’de 59 EBSO’lu

İstanbul Sanayi Odası(İSO) tarafından açıklanan 2018 yılı Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışması içerisinde 59 EBSO Üyesi yer aldı.

 İlk 500’de 59 EBSO’lu
05 Haziran 2019 - 22:18

Merkezi İstanbul, Ankara veya başka şehirlerde olup, aynı zamanda üretimleri İzmir’de olduğu için EBSO’ya üye olan firmalarında  bu sayıya dahil edildiğini belirten Ege Bölgesi Sanayi Odası(EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar “Bir kez daha veriler bize göstermektedir ki; Türkiye’nin üretmekten, ürettiğini ihraç etmekten, katma değerli üretim yapmaktan başka bir şansı yoktur.  Karar vericiler tarafından bu iki çalışmada ortaya çıkan finansman maliyeti, borçlanmanın yüksekliği, mali yapıdaki bozulma ve ar-ge’deki düşük oran iyi analiz edilmelidir” dedi.
Geçtiğimiz hafta açıklanan 2018 yılı 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun yaklaşık yüzde 12’sini EBSO üyesi firmaların oluşturduğunu vurgulayan EBSO Başkanı Ender Yorgancılar EBSO’nun ilk 100 listesine giren firmaların 42 tanesi 500 büyük listeye girmeyi başarmıştır. 100 büyük içindeki 42 Üyemiz, İSO’nun 500 büyük listesindeki; üretimden satışların, cironun yüzde 11’ini, ihracatın yüzde 9’unu gerçekleştirmiştir” diye konuştu. 
Borç-özkaynak oranına dikkat
100 Büyük firma ile 500 Büyük firma karşılaştırıldığında üretimin toplam satışlar içindeki payının 100 büyük ve 500 büyük firma içinde yüzde 89 olduğunu belirten Yorgancılar “100 büyük firma 1000 birimlik üretimin 34 birimini ihraç ederken, 500 büyük firma 39’unu ihraç etmektedir. Satış karlılığı 100 büyük firmada yüzde 5,8 iken, İSO 500’de yüzde 6,4’tür. Kısa vadeli borçların tüm borçlar içindeki payı 100 büyükte yüzde 57, 500 büyük firmada yüzde yüzde 62’dir. Borç/özkaynak oranı, firmaların finansman ihtiyacını özkaynaklarıyla mı yoksa borç yoluyla mı giderdiğini anlamamızı sağlıyor. Oranın yüzde 100’ü aşması durumu risklidir. EBSO 100 Büyük Firma’da oran yüzde 256,8 olup, İSO 500 yüzde 203,4 seviyesine ciddi bir sıçrama yapmıştır. Benzer şekilde Borç/Aktif oranı da 100 büyük firmada yüzde 72 olup, 500 büyükte yüzde 67’dir” dedi.
Faaliyet karı finansmanda kullanıldı
Yorgancılar finansman giderlerinin faaliyet karı içindeki payının 500 büyük firmada yüzde 49’lardan yüzde 88,9’a yükselirken, 100 büyük firmada da oran yüzde 89 olarak neredeyse noktası noktasına aynı çıktığını belirterek “Yani ülke genelinde sanayi kuruluşlarımız faaliyet karının yüzde 90’a yakınını finansman giderleri için kullanmıştır ki, bu da firmalarımızın sahip oldukları riski göstermesi açısından önemsenmesi gereken bir veridir” diye konuştu.
Faaliyetlerin finansmanında 100 Büyük firmada borçların payı yüzde 72, özkaynak payı yüzde  28 iken 500 büyük firmada oran 67’ye 33 olduğunu da ifade eden Yorgancılar “Arge harcamalarının üretimden satışlar içindeki payı 100 Büyük Firmada 0,33 iken, 500 Büyük Firmada 0,44’tür. 37 yıldır yapmakta olduğumuz Odamızın 100 büyük çalışması ile İSO’nun 500 büyük firma çalışması için yaptığımız her karşılaştırmada üyelerimizin sonuçları ile Türkiye tablosu örtüşmekte ve birbirini desteklemektedir” dedi. 
Bu tablolar iyi analiz edilmelidir
Bu yıl içinde bulunduğumuz süreç itibari ile de oranların bu kadar birbirine yakın çıkmasını oldukça anlamlı bulduğunu belirten Başkan Yorgancılar “Karar vericiler tarafından bu iki çalışmada ortaya çıkan finansman maliyetinin, borçlanmanın yüksekliği, mali yapıdaki bozulma ve ar-ge harcamalarının çok düşük kalması ve düşük oranı iyi analiz edilmelidir. Bilanço yapısını bozan 2018 yılı verileri böyle iken, ne yazık ki, 2019 yılının ilk yarısını da iyi değerlendirdiğimizi söyleyemeyeceğim. İkinci yarıyı da kaybetmemek adına, bu tablolar iyi analiz edilerek, kalıcı adımlar atılmalıdır” diye konuştu.
Türkiye’nin üretmekten başka şansı olmadığını vurgulayan Başkan Yorgancılar şunları söyledi: “Değerlendirme yapılırken; yıllar itibari ile GSYH içinde sabit sermaye yatırımlarında inşaatın açık ara önde olması, makine ve teçhizat yatırımlarının geride kalması sürdürülebilir bir üretim yapısı için, kaynakların dengeli, verimli ve sağlıklı kullanılması açısından da dikkatle değerlendirilmelidir. Bir kez daha veriler bize göstermektedir ki; Türkiye’nin üretmekten, ürettiğini ihraç etmekten, katma değerli üretim yapmaktan başka bir şansı yoktur. Listeye giren her bir üyemizi tebrik ediyor, ülkeye olan katkılarının üretimlerinin, karlarının artarak devamını diliyorum”
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum