İzmir’de birçok kişinin hayatını kaybettiği depremin üzerinden yaklaşık bir yıl geçti. Deprem sonrasında aynı zamanda birçok kişinin de evlerini kaybetmesi üzerine hükümetin ‘ hak kaybına uğranmayacak’ sözü üzerine yürürlüğe soktuğu projedeki sorunlara değinen Yücel, İzmir depreminde evleri yıkılan ve hasar alan binlerce İzmirli hemşerimiz hâlâ yaşanabilir standartlardaki evlerine kavuşabilmek için mücadele verdiğini vurgulayarak "117 canımızı kaybettik İzmir depremi üzerinden yaklaşık 1 yıl geçti. O günden bugüne kadar geldik ve depremzedelerimizin barınma ihtiyaçlarını gidermek için başta büyükşehir olmak üzere birçok kurum önemli çalışmalar yaptı. İzmir depreminde evleri yıkılan binlerce hemşerimiz yeni evlerine kavuşmak için mücadele veriyor. Çünkü iktidar ve bakanlık tarafından hak kaybına uğranmayacağı yönünde verilen sözler tutulmadı. Yıkılan 8 katlı binaların yerinde 5 katlı binalar yapılmakta, metrekare bazında hak sahiplerinin hakkı çiğnenmektedir. " dedi.
Projenin başında İzmirli depremzedelerin yıkılan evlerini telafi etmek ve yaşanabilir bir ortam sağlayabilecek adına başlanan projede oluşan sorunlardan kaynaklı olarak hak sahiplerinin haklarını ihlal edildiğini ve hak sahiplerinin onayı alınmadan söz konusu plan ve projenin ayrıntılarının paylaşılmadığını vurguladı.
İzmirli depremzedelerin mağduriyetlerinin giderilmesi konusunda İzmir büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in Dünya Bankası’ndan 340 milyon dolarlık kredi bulduğunu savunan Yücel, yerel yönetimlerin tek başına emsal artışı yapmasının zor olduğunu vurgulayarak İzmirli depremzedelerin mağduriyetini çözmek adına her türlü inisiyatifi almaya hazır olduklarını ifade etti. Depremzedelerin konut ihtiyacının bir siyasi malzeme haline dönüştürülmesini son derece yanlış bulduğunu ifade eden Yücel, Soyer’in Dünya Bankası’ndan bulduğu kredi hakkında şunları söyledi: "Depremzedelerin konut ihtiyacının karşılanması için bulunan kredi meselesi AKP'li yöneticiler tarafından adeta siyasi malzeme ve çekişme konusu haline getirilerek çıkmaza sokuldu. Depremzedelerin bir bölümünün konut sahibi olmasını sağlayacak imkan varken sırf krediyi İzmir Büyükşehir Belediyesi bulduğu için konunun çıkmaza sürüklenmesi depremzedelere en büyük kötülüktür. İller Bankasının bu kredinin alınması için Hazineye başvurup garanti istemesi gerekiyor. Hazinenin de bu krediyi yatırım programına aldırması ve Dünya Bankası'na bildirilmesi gerekiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı İller Bankası tarafından bu adımlar atılmıyor. Bir taraftan da AKP'li yöneticiler İzmir Büyükşehir Belediyesi üzerinde olumsuz algı yaratmaya çalışıyor. Parti olarak depremzedelerin sorunlarına siyaset üstü bakıyoruz. İktidar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve TOKİ'den çözüm için yanıt bekliyor, örgütümüzle her yardıma hazır olduğumuzu ifade ediyoruz."
CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır ise normal şartlarda kentsel dönüşüm uygulamasının içinde olan rıza karşılığında kişinin mülkiyet hakkının Hazineye devretmesi üzerine yine kişilere satılması durumunun deprem bölgelerinde kişilerin rızası olmadan vatandaşa ait tapuların Hazineye anayasal mülkiyet hakkına aykırı şekilde devredildiğini ve bölgedeki uygulamaların mülk sahiplerini haberdar etmeden gerçekleştiğini söyledi.
"İktidar Sözünü Tutmadı"
CHP Milletvekili Ednan Arslan ve Kamil Okyay Sındır ile birlikte düzenlenen basın toplantısında İzmir depreminin 1’nci yılına yaklaşırken hükümet tarafından verilen sözlerin tutulmaması üzerine CHP İzmir İlk Başkanı Deniz Yücel,” Deprem sonrasında iktidar ve Bakanlığı tarafından kendilerine verilen ‘Hiçbir depremzede vatandaşımız hak hak kaybına uğramayacak sözleri şu ana kadar maalesef tutulmadı” dedi.
06 Eylül 2021 - 19:06
YORUMLAR