Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, Türkiye gündemini meşgul eden 10 maddelik yeni uzlaşı metni ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Kılıç, “Önemli olan kâğıt üzerindeki maddelerde değil, yürek üzerindeki değerlerde uzlaşmaktır. Türklerle Kürtlerin ortak paydası olan İslam’ı ve kardeşlik ruhunu esas almadan, 10 madde değil 100 madde getirseniz yine çözüm olmaz. Irk merkezli değil inanç merkezli bir çözümden başka çare yoktur. Erbakan Hocamızın ifadesiyle söylüyorum, ‘Bu milletin evlatları bin yıldır her işe besmele ile başlıyorlardı. Geldiniz besmeleyi kaldırdınız, yerine ırkçı kavramlar koydunuz. Bu milletin evlatlarını birbirine düşman ettiniz’ Bu yüzden ilk maddesi besmele olmayan hiçbir metin çözüm ve çare olamaz dedi.

İMRALI’NIN DEĞİL MİLLETİN MUTABAKATI ÖNEMLİ

Çözüm sürecinde gelinen nokta ile ilgili bir basın açıklaması yapan Şerafettin Kılıç, sürecin sadece İmralı muhatap alınarak yürütülmesini sert bir dille eleştirdi. Öcalan tarafından gündeme getirilen 10 maddelik taslak paketin çözümün anahtarı gibi sunulmasına tepki gösteren Kılıç, “Bu millet 35 bin gencini terör belasına kurban verdi. 400 bine yakın insan yerinden, yurdundan oldu. Terör bu milletin ortak dramı ve ortak acısıdır. Ortak acılar ortak kararlılıklar gerektirir. Sadece İmralı muhatap alınarak yürütülen bir süreç, millet vicdanında karşılık bulmaz. Önemli olan İktidar ile İmralı’nın mutabakatı değil, toplumun bütün kesimlerinin içinde yer alacağı bir milli mutabakatın sağlanmasıdır”değerlendirmesinde bulundu.

Saadet partisi olarak, toplumun bütün kesimlerinin temsil edildiği bir “milli istişare toplantısı” önerdiklerini ancak iktidarın bu çağrıyı dikkate almadığını hatırlatan Kılıç, “Endişemiz odur ki, bu iktidar her seçim öncesi oynadığı demokrasicilik oyununu bir kez daha sahnelemeye çalışmaktadır. 13 yıldır her seçim öncesi millete ‘yeni anayasa’ vaadinde bulunmuş ancak seçimden sonra da bu sözünü unutmuş ve rafa kaldırmıştır. Şimdi Türkiye yeni bir seçime gitmektedir. Ve iktidar yine milletten Yeni Anayasa vaadiyle oy toplamaya çalışmaktadır. Hatta bunun için 400 milletvekili istemektedir. Yani çözüm süreci gibi hassas bir konuda bile milleti değil kendi siyasi geleceğini düşünmektedir.Millet kaygısıyla değil oy kaygısıyla hareket etmektedir“ dedi.

KARANLIK ODALARDA BULUŞMAKTAN VAZGEÇİN

Ülkemizin ateş çemberinin ortasında olduğunu, bu yüzden atılacak her adımın büyük bir dikkat ve hassasiyetle atılması gerektiğini vurgulayan Kılıç, “Bölgemizde etnik ve mezhebi farklılıklar tahrik edilerek İslam ülkeleri parçalanmaya çalışılmaktadır. Millet olarak bu oyuna gelmemeli, tahriklere kapılmamalıyız. Türkiye’yi karıştırmak isteyen karanlık mihraklara karşı verilecek en güzel cevap, “inadına kardeşlik-İnadına birlik, beraberlik olmalıdır. Geçmişte yaşadığımız acı tecrübelerden ders çıkarmalı siyasi rant beklentisiyle değil, Türkiye’nin geleceği düşünülerek hareket edilmelidir. Bu süreçte en kritik fay hattı Çözüm sürecidir. Bu yüzden Saadet partisi olarak bir kez daha çağrıda bulunuyoruz. Çözüm sürecini karanlık odalarda, gizli anlaşmalarla yürütmekten vazgeçin. Dürüst olun, şeffaf olun. Milletten korkmayın. Milletten saklanmayız. Milletten gizli değil milletle birlikte hareket edin. Aksi takdirde çözüm sürecinin, çözülme sürecine dönüşmesi kaçınılmaz olacaktır” dedi.