İmzalanan toplu iş sözleşmesi ile AA çalışanlarının kıdem tazminatı gün hesaplamaları düşürüldü. İhbar tazminatı ise 7 aylık ücretten üçte bir oranında geriye götürüldü. 
AA’da çalışanların ücretlerinin düşürülmesi de toplu iş sözleşmesi ile imza altına alındı. Tavan ücret uygulaması adı verilen bir uygulama ile ücretler büyük oranda aşağıya çekildi. 
Çalışanlar arasında aynı işi aynı kıdemle yapmalarına rağmen ücret farklılıkları oluştu. Sözleşmede konulan geçici madde ücret düşmesinden kaynaklı gelecek tepkileri önlemek için bazı çalışanlara ek zam yapmanın önünü açtı. Bu maddeye göre, “Taraflar, 31.12.2018 tarihinde çalışmakta olan Medya-İş üyelerinin yeni ücret sistemine geçişte azami memnuniyetlerini hedeflemektedir. Bu nedenle, işveren Medya-İş üyesinin gelir seviyesinde optimum denkleştirmeyi gözetmek amacıyla ‘kıdem tamamlayıcı’ ödemesi adı altında aylık ek bir ödeme tayin edebilir” denildi.
TAZMİNATSIZ İŞTEN AT, İKİ AY SÜRGÜN ET
İmzalanan toplu iş sözleşmesi ile AA Genel Müdürlüğü’ne işten atma yetkisi de verildi. Genel müdürlük tarafından oluşturulacak olan Soruşturma Komisyonu’nun kanaati ile AA çalışanları tazminatsız olarak işten atılabilecek. AA çalışanlarına iki ay sürgün de bu sözleşme ile imza altına alındı. Toplu iş sözleşmesi ile bir yıl içinde 60 gün çalışanlar başka illerde görevlendirilebilecek.
TGS’DEN TEPKİ 
Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş , AA’da imzalanan bu sözleşmeyi çalışana ihanet olarak değerlendirdi. Çalışanların kazanımlarını, ücretlerini düşüren bir toplu iş sözleşmesinin altına imza atanlar kendilerini sendikacı olarak tanıtmamalılar diyen Durmuş, “TGS öncülüğünde yıllarca mücadele edilerek haklar bu noktaya getirilmişti. AA’nın neden iktidar baskısı ile Medya-İş’e geçirildiği şimdi daha net ortaya çıkıyor. Köle gibi çalışan, düşük ücret alan bir ajans çalışanı istiyorlar. Çalışanın haklarını gasp eden işveren ve buna ortak olan sözde bir sendika var karşımızda” dedi.
Bu ihanet sözleşmesine Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan’ın da imza attığını hatırlatan Durmuş, Medya-İş’in de Hak-İş’in de derdinin çalışanı değil işvereni korumak olduğunu kaydetti. AA çalışanlarının Medya-İş ile yürüyecekleri bir yol kalmadığını, bu sözde sendikanın çalışanları işveren karşısında tek bıraktığını dile getiren Durmuş, sözleşme sürecinde hak kaybına uğramamak için birçok çalışanın istifa etmek zorunda kaldığının bilgisini de verdi. Durmuş, AA çalışanlarına şu çağrıyı yaptı; “24 dönem sizinle beraber mücadele eden ve haklarınızı üst sınırlara taşıyan sendikanıza geri dönün.”