Bu yıl ikincisi düzenlenen program, Topkapı Sarayı Mukaddes Emanetler Hafızı Mustafa Karahüseyinoğlu’nun Kuranı Kerim tilaveti ile başladı. Zirveye, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz, Kadıköy Kaymakamı Mustafa Özarslan, Üsküdar Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, İstanbul İl Sağlık Müdürü Kemal Memişoğlu, İstanbul İl Alile ve Sosyal Hizmetler Müdürü Arzu Gür, ÖNDER Genel Başkanı Halit Bekiroğlu ve yönetim kurulu üyeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, okul müdürleri, okul aile birliği başkanları ve dernek başkanları katıldı.

İmam hatiplilerin yaşadıklarını unutmadık
Zirvenin “Okul Aile Birliği’nin eğitim sistemine katkısı” başlıklı ikinci oturumunda bir konuşma yapan Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, bir imam hatipli değil ama imam hatipli ablası olarak programda bulunmaktan gurur duyduğunu söyledi. 16 yıl öncesinde Türkiye’nin eğitim ve özgürlükler noktasında bugünkü gibi olmadığını hatırlatan Bakan Selçuk, “Bu ülkede imam hatipli gençlerimizin hayatının nasıl karartıldığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Ben bir imam hatipli değilim ama bir imam hatipli ablasıyım ve o zorlu süreçte neler yaşandığını ailecek ve bir imam hatipli ablası olarak çok yakından idrak ettik. Yasakçı zihniyetin hüküm sürdüğü sıralarda inançlarımıza yapılan sert müdahaleler, çocuklarımızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın eğitim hayatının kurban edildiğini gördük” dedi. O günün çocukları bugünün büyükleri olarak o günleri unutmadıklarını belirten Selçuk sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim unutmamamız yetmiyor bunları yaşamamış çocuklarımızın da bunları hatırlaması ve bunları bilmesi gerekmekte. Bu anlamda sorumluluk makamında olan bizler de yaşanan bu acıların unutulmaması için de uğraşıyoruz. Çünkü biliyoruz ki Türkiye artık eski Türkiye değil, istikbale hedefine kilitlenmiş bir Türkiye var.”

Ben varım diyen gençler yetiştireceğiz
Konuşmasında bugün imam hatipli olduğu için muhtarlığa dahi layık görülmeyen bir ismin cumhurbaşkanlığı gibi en etkili konumda olduğunu dile getiren Bakan Selçuk, “İşte bu Türkiye’nin ailesi de öğretmenleri de daha güçlü olmalı, daha da güçlü olacak. Necip Fazıl’ın da ifade ettiği gibi kim var diye seslenildiğinde sağına ve soluna bakınamadan, ben varım cevabını veren ve benim olmadığım yerde kimse yoktur hissine sahip bir gençlik yetiştirmeliyiz” dedi. Selçuk, ailesine, vatanına, milletine sıkı bağlarla bağlı, çevresi değişse de değişmeyecek bir gençlik arzusunda olduklarını belirterek, güçlü hedefler için güçlü aileler kurulması gerektiğini sözlerine ekledi. Selçuk bireyin ilk yetişmesini ailenin sağladığını hatırlatarak, aile ve okul birlikteliği için de bir kuşun iki kanadı benzetmesi yaptı.

Aile etkisinin erken farkedilmesi önemli
Oturumda bir konuşma yapan ÖNDER Genel Başkanı Halit Bekiroğlu da okul aile birliklerinin ailenin okula katkısının kurumsallaşmış hali olduğunu söyledi. Birliklerin bu açıdan çok önemli olduğunu belirten Bekiroğlu, “Bunun öneminin erken farkedilmesinin toplum açısından faydalı olduğunu düşünüyorum. Aile meselesinin de erken farkedilmesi, hem gerekli hem de bizi bazı tahribatlardan kurtarmış olacaktır” dedi. Ailenin eğitim sürecine etkili, verimli ve usule uygun katılımını sağlayacak en önemli mekanizmaların birlikler olduğuna dikkat çeken Bekiroğlu, “Bizim okul aile birliklerini süreçlere katmamız gerekiyor, bugün bunu nasıl daha iyi yapabiliriz konusunu tartışmalıyız. Eğer bunu usulüne uygun yaparsak okul aileyi destekler, aile de okulu destekler. Aile ve sosyal çevreyi eğitim sürecine kattığımızda çok daha verimli bir süreç elde ederiz” diye konuştu.
Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz ise konuşmasında, eğitimin sadece okul ve sınıflardan ibaret olarak algılandığı eleştirisini getirerek, “Anne baba istiyor ki çocuğumuzu okula gönderelim, öğretmenler, yöneticiler bizim çocuğumuza arzu ettiğimiz herşeyi versin. Okulda siz çocuğa erdem ve ahlakı verdiniz ama dışardaki etkenler tam aksini veriyorsa, bizim herşeyi okuldan beklememiz ve olmadığında okulu suçlamamız doğru değil. O yüzden bir yerden başlamamız lazım” dedi. Bu çerçevede aileler için yaptıkları çalışmaları anlatan Yılmaz, geçen yıl 380 bin velinin anne baba eğitimi seminerlerine katıldığını aktardı.

Okulda pozitif etki sağlayacak
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı da konuşmasında öncelikle okul aile birliklerinin eğitimdeki etkilerini artırmak gerektiğini belirterek, “Bu etkinin de okuldaki varolan bütün eğitim ortamlarında, eğitimi geliştirme çalışmalarında pozitif etkisinin olacağını düşünüyorum” dedi. Bu pozitif etkiyle birlikte

çocuğun geleceğini düşünen ve toplumun umudu olduğunu dikkate alan bir anlayışın yerleşmesi gerektiğini kaydeden Yazıcı, sözlerine şöyle devam etti: “Okulun bürokratik yapısı ve soğukluğunun giderilmesi gerekiyor. Aileler de bu okul bizim okulumuz diye görmeli, çünkü bizim okulda çocuğumuz var, geleceğimiz bu okulda yetişiyor diye düşünmeli. Bakkal., manav, kasap, taksici de bizim okulumuz diye düşünmeli. Okul ancak o zaman anlamını kazanır ve çevre için anlam ifade eder.”

Aile katkısı okul başarısını artırıyor
Zirve’nin açılış konuşmasını yapan ÖNDER Genel Başkan Yardımcısı Kamber Çal ise, eğitimde okul, aile ve çevrenin etkili olduğunu belirterek, “Araştırmalara göre iyi bir okul için aile ve sosyal çevrenin işbirliği gereklidir. Okul ve aile arasındaki işbirliğini geliştirmek için de okul aile birlikleri oluşturulmaktadır. İşleyen bir okul aile birliği kurmak okulun başarısında en önemli etkilerden biridir” dedi. İmam hatiplerin başarısında da ailelerin eğitime katılmasının rol oynadığını belirten Çal, sözlerini şöyle sürdürdü: Aileyi eğitime katmadıkça hep birşeylerin eksik kalacağını bilmeliyiz. Yapılan araştırmalarda okula katkısı olan ailelerin çocuklarının daha başarılı olduğu gözlenmiştir. Artık eğitime desteklerimiz okul aile birlikleri üzerinden olmalı, okul yöneticilerimiz bu duyarlılığı göstermeli ve velilerimize bu alanı açmalıdır.”

Aileye dönük faaliyetlerZirvede ilk oturum ise “Etkili okul aile birliklerinin özellikleri ve öğrenci gelişimini desteklemek için ailelere dönük faaliyetler” başlığıyla yapıldı. ÖNDER Genel Başkan Danışmanı Mehmet Sönmez moderatörlüğündeki oturumda

Üsküdar İlçe Milli Eğitim Müdürü Sinan Aydın, Bahçelievler Şehit Mehmet Karaaslan Uluslararası Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Abdulbaki Murat,

İstanbul Recep Tayyip Erdoğan Anadolu imam Hatip Lisesi Okul Aile Birliği Başkanı Ömer Cihangir ve İbn Haldun Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi Dr. Burcu Uysal birer sunum yaptı.

İkinci oturum sonunda katılımcılara verilen plaketler ve hatıra fotoğrafı çekimiyle program son buldu.