Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) 2021-2022 Akademik Yılı Açılış Töreni, Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasının ardından Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’nin katılımlarıyla Sabancı Kültür Sarayı’nda gerçekleştirildi. İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, İzmir Milletvekilleri, İzmir ve çevre illerin üniversite rektörleri, İzmir bürokrasisinin üst düzey temsilcileri ve DEÜ mensuplarının yer aldığı törenin açılışında İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından DEÜ Tanıtım Filmi ve ‘Mezunlarımız Diyor ki’ videosu da gösterildi. Uluslararası Mevlana Vakfı Sema Topluluğu’nun Semazen Gösterimi yaptığı törende, fakültelerine dereceyle giren öğrencilere hediyeleri takdim edildi.
 
YARALARI HEP BİRLİKTE SARIYORUZ
Törenin açılışında konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İzmir’de 30 Ekim 2020'de yaşanan depremin ardından yaraları sarmak için seferberlik ilan ettiklerini hatırlatarak, “İzmir’de depremzede vatandaşlarımızın ihtiyaçları bitene kadar elimizi İzmir’den çekmeyeceğimizin ve takip edeceğimizin sözünü vermiştik. Toplamda 5 bin 66 konutun inşasını gerçekleştiriyoruz. Depremin üstünden geçen bir yıllık sürecin ardından Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle kasım ayında konutlarımızın ilk etabını depremzede kardeşlerimize teslim etmeyi planlıyoruz. Akabinde İzmir tarihinin en büyük kentsel dönüşümünü yapmış olacağız. Yapacağımız her iş İzmir’imize yakışacak güzellikte olacak. Riskli gördüğümüz binalarda görev yapan üniversitelerimizin çalışanlarına, DEÜ’lü akademisyenlere çok teşekkür ediyoruz. İzmir’deki 9 üniversitemizin kentin yapı stokunu çıkaracak bilgi ve birikime sahip olduğunu biliyoruz. Valilik, belediyelerimiz ve üniversitelerimiz bunu hep birlikte yapacaktır” dedi.
 
DEÜ SEÇKİN ÜNİVERSİTELERİMİZ ARASINDA
Üniversitelerin genç beyinlerin ve sağlıklı nesillerin yetiştirildiği merkezler olduğunu ifade eden Bakan Kurum, “Son 20 yılda, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde; eğitime, öğretime, üniversitelerimize çok büyük yatırımlar yaptık. 2002 yılında 76 olan üniversite sayımızı 207'ye çıkardık. Ülkemizin dört bir yanında kurduğumuz üniversitelerle ihtisaslaşmayı her şehrimizde yaygınlaştırdık. Üniversitelerimiz dünyada da çok büyük başarılara imza atıyorlar. Dokuz Eylül Üniversitemiz de köklü geçmişiyle kendi gelenekleriyle eğitim kurumlarımız arasında seçkin üniversiteler arasında yer alıyor. DEÜ, ürettiği değerlerle, yetiştirdiği uzmanlarla hem İzmir’imizin hem ülkemizin bilim ve akademik hayatına çok önemli katkılar sağlamaya devam ediyor. Geniş eğitim kadrosuyla; İzmir'in dört bir yanında, onlarca enstitü ve fakülteleriyle, 50'yi aşkın uygulama ve araştırma merkeziyle eğitim ve öğretim anlayışını başarılı bir şekilde sürdürüyor. Nükhet Hocamız üniversite hakkında bir konu olduğu zaman gerek Cumhurbaşkanımız gerek Bakanlığımız nezdinde her türlü çalışmalarını sürdürüyor. Rektörümüz Nükhet Hotar başta olmak üzere geçmişten bugüne üniversitemize hizmet eden hocalarımıza, öğrencilerimize teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
 
2053 HEDEFİMİZ NET SIFIR EMİSYON
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler’de yaptığı konuşmada Türkiye’nin Paris Anlaşmasına taraf olarak iklim kriziyle mücadelede yeni bir döneme girdiğini belirten Kurum, “ Tüm dünya ülkeleri sistemlerini değiştiriyorlar. Yapılması gereken çalışmaların tamamını da gençlerimizle yapmak istiyoruz. 2053’te net sıfır emisyon hedefiyle yeşil kalkınma hedefimizi bütün dünyaya ilan ettik.  Cumhurbaşkanımızın bu duruşu koyması neden bu kadar önemli? Sanayi devrimini, milli teknoloji devrimi süreçlerini doğru okuyamayan, bu süreci kaçıran ülkelerden olduk. Dünya şimdi yeşil kalkınma sürecini yaşamaktadır. Bu sürecin lider ülkelerinden biri Türkiye olmalıdır. Yeşil Kalkınma hamlesine yönelik yapacağımız her hamle yeni istihdam yeni üretim alanları açacaktır. Yeşil dönüşüme maruz kalan ülke değil, liderlik eden bir ülke olacağız. Bu noktada gençlerimize güveniyoruz, inanıyoruz. Küresel iklim değişikliği ile mücadelede gençlerimizle birlikte hareket edelim, Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu 2053 net sıfır emisyon hedefinin en büyük adımlarından birini de üniversitelerimizde atalım. Bugünden itibaren üniversite kampüslerimizin tamamını iklim dostu kampüs yapmak için kollarımızı sıvıyoruz, her bir öğrencimiz yeşil dönüşüm çalışmalarının parçası olacaktır. Dokuz Eylül Üniversitemizi Sıfır Atık Üniversitesi yapıyoruz, iklim dostu üniversite yapıyoruz. Buna ilişkin verilmesi gereken her türlü desteği vereceğimizi sizlere söylemek istiyoruz” açıklamasında bulundu.
 
ELEKTRİKLİ TRAKTÖRDE ÜRETİM OCAK’TA
Babası Ekrem Pakdemirli’nin DEÜ’nün kurucu Rektör Yardımcıları arasında yer aldığını hatırlatarak sözlerine başlayan Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Dokuz Eylül Üniversitesi’nin kendisinde ayrı bir yeri olduğunu ifade etti. Bakanlık olarak birçok üniversite ile ortak çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Pakdemirli, “Bilgi teknolojileri ile ilgili en önemli projelerimizden biri yerli ve milli traktörümüz olacak. Ocak ayında seri üretimine başlayacağız. Bugün çiftçilerimize ‘en büyük maliyet kaleminiz nedir’ diye sorarsanız, size mazot diyecektir. Elektrikli traktörle yüzde 80-90 oranında tasarruf elde edeceğiz. Bir diğer önemli projelerimizden biri de yerli ve milli kulak küpesini de oldukça önemsiyoruz. Projeyle büyükbaş hayvan varlığında ilk aşamada yüzde 20 verimlilik sağlanacağını umuyoruz” diye konuştu.  Başlattıkları Uzman Eller Projesiyle girişimcilere 100 bin TL’ye kadar hibe desteği verdiklerini söyleyen Bakan Pakdemirli, gençlerin müteşebbis olmasını önemsediklerini ifade etti. 11 Kasım 2019’da başlattıkları Geleceğe Nefes Projesi’nin de önemine değinen Pakdemirli, “O gün 1,2 milyon insanımızla 13,8 milyon ağacı toprakla buluşturduk. Ağaç diken ve diktirenlerin rahmet kapısı kapanmaz. Rektörümüz Nükhet Hotar’a bu konuda teşekkür ediyorum, Geleceğe Nefes projemize destek oldular. 11 Kasım’da tekrar herkesi Geleceğe Nefes olmaya davet ediyoruz” diye konuştu.
 
FELAKETLERE KARŞI BİR ARADA DURDUK
Akademik yıl açılışında konuşan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, Dokuz Eylül Üniversitesi olarak koronavirüs pandemisinin getirdiği olumsuz şartların ardından yeni akademik yıla başlamanın heyecanını taşıdıklarını ifade ederek, “Salgınla birlikte birçok şey öğrendik. Alışkanlıklarımızı değiştirdik, çalışma ve sosyal hayatımızda düzenlemeler yaptık; eğitim-öğretim faaliyetlerimizi dijital dünyaya taşıdık. Devletimizin aldığı tedbirler ve aşı çalışmaları ile birlikte hayatımızı tehdit eden küresel felakete karşı topyekûn mücadeleye giriştik. Günümüzde hala bu tehlike devam ediyor olsa da, geleceğimizi elden bırakmadık. Elbette bu noktaya aziz milletimizin sabrı, sağlık çalışanlarımızın kahramanlıkları; mensuplarımızın, kamu kurum ve kuruluşlarımızın gayretleri ile geldik. O yüzden bu töreni, sadece resmi bir açılış olarak değil; felaket karşısında bir arada kalabilmenin bir göstergesi olarak düşünüyoruz” dedi.
 
İMAR PLANLARI ONAYLANDI
DEÜ’nün 15 Temmuz Sağlık ve Sanat Yerleşkesi’nde yer alan Güzel Sanatlar ve Konservatuvar binalarını depreme dayanıksız olmaları sebebiyle yıkmak zorunda kaldıklarını hatırlatan DEÜ Rektörü Hotar, “Bugün 15 Temmuz Sağlık ve Sanat Yerleşkemizin 1/1000’lik ve 1/5000’lik imar planlarımızın revizyonu onaylandı. Bu planlarla yerleşkemize, Güzel Sanatlar Fakültesi, Konservatuvar Binası, Diş Hekimliği Fakültesi, Büyük Deney Hayvanları Üretimi ve Kullanımı Binasını inşa edebileceğiz. Çok değerli Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum’a şahsım ve kurumum adına teşekkür ediyorum. Tarım ve Orman Bakanımız Bekir Pakdemirli de daha önce depremden dolayı taşımak zorunda kaldığımız iki fakültemiz için bina tahsis etmişti. Kendisine de bir kez daha huzurlarınızda teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.
 
İLKLERİ VE YENİLİKLERİ KAZANDIRDIK
Dokuz Eylül Üniversitesi’nin akademik faaliyetlerinden ve kamusal sorumluluklarından pandemiye rağmen ödün vermediğini söyleyen Rektör Hotar, “Geçmişte olduğu gibi pandemi sürecinde de muhterem Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkemiz ve yükseköğretim kurumlarımız için ortaya koydukları hedefleri yerine getirmeye gayret gösterdik. Birçok ilki ve yeniliği ülkemize, kentimize ve bilim dünyamıza kazandırdık. İzmir’in ilk Mesleki ve Çevresel Hastalıklar Hastanesi’nin temelini de Aliağa’da attık. Türkiye’nin ilk Translasyonel Onkoloji Anabilim Dalını kurduk; Türkiye’nin ilk Geriatrik Onkoloji Bilim Dalı'nı açtık. Ege Bölgesi’nin ilk kapsamlı Covid-19 İzlem Merkezi’ni hizmete aldık, Covid-19 Tanı Merkezi Laboratuvarı’nı kurduk, İmmun Plazma tedavisini dünya ile aynı anda uygulamaya başladık. Türkiye’nin ilk Bayrakbilim ve Türk Bayrakları Müzesi’ni vatandaşlarımızla buluşturduk. İzmir’in ilk Veteriner Fakültesini Kiraz’da açtık; Diş Hekimliği Fakültemizi kurduk. Seferihisar’da Spor Salonu ve Yüzme Havuzu tesisi ile Tınaztepe Yerleşkemizde Yarı Olimpik Yüzme Havuzu’nu hizmete açtık. Güzel Sanatlar Fakültemiz ile Devlet Konservatuvarımızın Balçova’daki binalarını yerinde dönüştürecek projeleri tamamladık. Alsancak’taki Rektörlük Binamızı, korunması gereken kültür mirası olarak tescil ettirdik; kendi imkanlarımızla onlineDEU- Öğrenme Yönetim Sistemini hayata geçirdik” diye konuştu.