Kahramanmaraş merkezli depremler on ilde büyük yıkım yaratırken, kentlerin kısa sürede yeniden inşa edilip hayatın normale dönmesi önem taşıyor. Yıkılan ve ağır hasar gören konutların yeniden inşa edilmesinde demir ve çelik ihracatının kısmi süreli olarak sınırlandırılması gerektiğini belirten BTP Grubu ve Batı Paslanmaz Çelik A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Nedim Güzelel, Türkiye’nin gelecek beş yılda mevcut tüketime ek olarak en az 5 milyon ton daha inşaat demirine ihtiyaç duyacağını vurguladı.
 
Üretimin üçte biri deprem bölgesinde
Türkiye’nin çelik üretiminin yaklaşık üçte birinin, depremin etkilediği kentlerde yapıldığını anımsatan Güzelel, yurt içi tedariğin sürdürülebilir şekilde karşılanması ve spekülatif fiyat artışlarına engel olmanın kritik önem taşıdığına dikkat çekti.
 
Depremde yıkılan ve ağır hasar gördüğü için yıkılması gereken yapı sayısının yaklaşık 50 bine ulaşacağı bilgisini veren Nedim Güzelel, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu kadar çok sayıda binanın konut karşılığı düşünüldüğünde 500 bin ile 600 bin arasında konutun beş yıl içinde üretilmesi gerekiyor. Bu da mevcut demir üretimine ek olarak en az 5 milyon ton inşaat demiri talebinin ortaya çıkması demek. Bu talebin yurt içi firmalarımızca karşılanması kritik önemde. Yerli demir ve çelik üretimin yaklaşık üçte biri Hatay başta olmak üzere, depremin etkilediği kentlerimizde yapılıyor. Bu tesislerin tam kapasite ile üretime başlamaları, çalışanların aile düzenlerini sağlamaları zaman alacak. Devletimizin, depremin hemen sonrası konteyner ihracatını, pandemi döneminde maske ihracatını durdurmasına benzer şekilde demir ve çelik ihracatına sınırlama getirmesi doğru bir adım olacak.”
 
“Beton ve çelik birlikte kullanılmalı”
Batı Paslanmaz Çelik Yönetim Kurulu Başkanı Nedim Güzelel, Türk çelik sektörünün üretiminin 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 13 düşüş ile 35 milyon ton seviyesinde gerçekleştiğini, enerji maliyetlerindeki öngörülemez artışın üretim düşüşünde etkili olduğunu kaydetti.
 
2022’de sektörün kapasite kullanım oranında düşüş yaşandığını anımsatan Güzelel, şöyle konuştu;  “Demir ve çelik tesislerimiz, dünyanın en kaliteli ürünlerini üretebilecek kadro, bilgi ve teknolojiye sahip. Ancak kontrol dışı değişken olarak enerji maliyetleri üretim imkânlarımızı daraltıyor. Depremde yerle bir olan şehirlerin imar edilmesi ve hayatın normale dönmesi en az beş yıl alacak. Bu zaman aralığında ihtiyaç duyulan demir ve çelik üretiminin yerli tedarik ile sağlanması önemli. Yenilenen binalarda sadece beton değil, beton ve çeliğin birlikte kullanılması çok daha güvenli yapıların üretilmesini mümkün kılacak. Üretimin her durumda ülkemizde konuşlu firmalar tarafından karşılanmasının, inşaat maliyetlerinde spekülatif artışların önüne geçeceğini düşünüyorum.”