CHP’li Bakan: “Emniyet Teşkilatı’nın en büyük sorunu Süleyman Soylu!”

Meclis’te yaptığı konuşmada, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çalışkan arasındaki gerilimi anlatan CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, “Emniyet Teşkilatı’nın en büyük sorunu Süleyman Soylu sorunudur” dedi.

CHP’li Bakan: “Emniyet Teşkilatı’nın en büyük sorunu Süleyman Soylu!”

Meclis’te yaptığı konuşmada, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çalışkan arasındaki gerilimi anlatan CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, “Emniyet Teşkilatı’nın en büyük sorunu Süleyman Soylu sorunudur” dedi.

CHP’li Bakan: “Emniyet Teşkilatı’nın en büyük sorunu Süleyman Soylu!”
23 Kasım 2022 - 11:48

TBMM Genel Kurulu’nda görüşmelerine devam edilen Polis Yüksek Öğretim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine konuşan CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çalışkan arasındaki gerilime dikkat çekti.
 
CHP’li Bakan, gerilimi, bir polisin Süleyman Soylu’nun bir yakınının Baltalimanı Polisevi’nde bir yılı aşkın süredir kaldığına ilişkin eleştirel bir sosyal medya paylaşımı yaptığı için gözaltına alınarak tutuklandığına, bir haftalık tutukluluğun ardından da açığa alındığına ilişkin bir olay üzerinden anlattı.
 
“Mustafa Çalışkan aleyhine ifade vermesi için polise baskı kuruluyor”
Murat Bakan olayı şöyle anlattı: “Bir ay önce bir polis memuru meslektaşlarınca akşam saat yedi civarında gözaltına alındı. Gözaltına alınmasının sebebi terör değil, hırsızlık değil, uyuşturucu değil, attığı bir ‘tweet’. O tweet de eleştirel bir tweet. Ama çok ilginç bir şey var o tweette. Ben hiçbir siyasinin yakınıyla ilgili, ailesiyle ilgili bir şey söylemek istemem ama İçişleri Bakanı’nın bir yakınının Baltalimanı Polisevi’nde bir yılı aşkın süredir neden kaldığını; bir şehit çocuğu kalamazken, bir polis çocuğu kalamazken niye Süleyman Soylu’nun yakının bir buçuk yıla yakın bir süre orada kaldığını soran bir tweet atıyor. Apar topar gözaltına alıyorlar. Amirler, müdürler geliyor sorgusuna. Polis memuruna şunu soruyorlar, ‘Sen daha önce İstanbul’da bir emniyet müdürünün yanında çalıştın, bu işle onun ilgisi var mı?’ Emniyet Genel Müdür Yardımcısı olan Mustafa Çalışkan’dan bahsediyorum. Polisi baskı altına alıyorlar, onun aleyhine ifade versin diye. ‘Nasıl bir irtibatın var? Ne iş yaptın?’ Mustafa Çalışkan’ın ismini söylüyorlar. Bir Emniyet teşkilatı düşünün; İçişleri Bakanı, Emniyet Genel Müdürü, teşkilatın tamamı bir polis memurunu -şu an hâlihazırda görevli ve FETÖ darbesine karşı Boğaz Köprüsünde direnen bir polis memurunu- Emniyet Genel Müdür Yardımcısını töhmet altında bırakmaya çalışıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bir devletin içinde mevcut Genel Müdür Yardımcısı’nın ismini almak için o Emniyet Teşkilatı çaba sarf eder mi? Polis memuru kardeşimiz, sıradan bir polis değil; lisans, yüksek lisans, doktora yapmış. O polis memuruna senelerdir bir kulübede nöbet tutturuyorlar. Ben ismini vermek istemiyorum ailesi bilmesin. Benim tanıdığım, akıllı, birikimli bir polis. O polisten isim almaya çalışıyorlar. O da diyor ki: ‘Mustafa Çalışkan Müdürümün bu konuyla alakası yok, bu tweeti kendim inandığım için attım.’ Yedi gün tutuklu kalıyor, sadece ifadesi alınıp bırakılacak mevzudan dolayı. Otuz saat aç susuz bırakıyorlar, o polis memurunu açığa alıyorlar. Böyle bir teşkilattan bahsediyoruz.”
 
“Emniyet Teşkilatı’nın en büyük sorunu Süleyman Soylu sorunudur!”
“Emniyet Genel Müdür Yardımcısı’nın hakkını savunmak da bize düştü” diyen Bakan sözlerini şu şekilde tamamladı: “Emniyet Teşkilatı’nın en büyük sorunu Süleyman Soylu sorunudur. Emniyet Teşkilatı’nı ikiye böldü; ‘eski polis,’ ‘yeni polis’ diye. Emniyet Teşkilatı’nda atamalar, terfiler, tayinler tamamen hatırla gönülle oluyor. Liyakate göre bir atama, tayin, terfi yok. Sayın Genel Başkanımız’ın koruma müdürünün birinci sınıf emniyet müdürü olması lazım, emniyet müdürü olmadı, önceki de olmamıştı. Tamamen Soylu’nun keyfine göre... Bu az önce söylediğim Mustafa Çalışkan, geçen yıl emniyet müdürleri atamasında şerh koymuş bir müdür; onu da söyleyeyim. Siyasal görüşünü bilmiyorum. Ben şuna bakarım; görevini yaparken kamu hizmeti, ‘Ben devletin polisiyim’ diye mi yapıyor, adil, eşit mi davranıyor; yoksa keyfi mi davranıyor, birilerinin adamı mı oluyor. Ben buna bakarım. Dolayısıyla şu anki Emniyet Genel Müdür Yardımcısı’nın hakkını savunmak da bize düştü. Sadece Emniyet’in sorunu değil Süleyman Soylu. Süleyman Soylu Türkiye’nin ulusal güvenlik sorunudur.”
 
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum