İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Sayın Tunç Soyer ve belirlenen diğer ilçe başkanı adaylarının İzmir’e hayırlı olmasını dileyen Deniz Yücel, “Aday belirleme sürecindeki en önemli kriterimiz, adaylarımızın İzmir duruşuna sahip olması ve İzmir ile bağ kurabilecek isimlerin olması, CHP örgütünde bir emeği olmuş olmasıydı. Ne mutlu bize tüm adaylarımız bu kriterlere sahip. Zaten sürecin bu kadar uzamasının sebeplerinden biri de aday adaylarımızın tamamının bu kriterlere sahip olmasıydı. Biz CHP İzmir İl örgütü olarak diğerleri gibi İzmir’i tanımayan, İzmir dışından olan isimlerin aday olmasını hiçbir zaman düşünmedik. Böyle bir yaklaşımın İzmir’e yapılacak bir yanlış olduğunu düşünüyoruz. Sayın Tunç Soyer tüm İzmirlilerin gönül rahatlığı ile destekleyeceği bir isim. Sadece İzmir’de değil Avrupa’da ve dünyada tanınan önemli başarılara imza atmış vizyon sahibi bir isim. Ak Partililerin kendilerinin bile içlerine sindiremediği, sarayın emri ile İzmirlilere dayatılan bir isim ile Tunç Soyer’i kıyaslamak mümkün değil” şeklinde konuştu.
 
Aday belirleme sürecinde genel merkezde yoğun bir mesai harcadıklarını belirten Yücel, “İzmir adayları için beklentiler ve hassasiyetler tarafsız bir şekilde masaya yatırıldı. Biz İzmir il örgütü olarak başından beri bu sürecin içindeydik. Ancak herkesin bildiği gibi bu kararları veren MHK ve Parti Meclisi’dir. Burada yapılan oylamalar ile son kararlar verildi. Seçim sürecinde örgütün sesine en çok kulak veren, en çok emek veren il başkanlarından bir tanesiyim. Belli konularda görüş ve önerilerimiz dinlenmiştir. Belli konularda dinlenmemiş olabilir ancak siyaset bir tercih meselesidir. Bizim tercihimiz ve duruşumuzda Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Adaylık sürecini bu bakış açısı ile yürüttük. Elbette herkesin memnun olması mümkün değil. 300’e yakın aday adayımız vardı. Bunlardan sadece 29’u aday oldu. Bu durumda geçici kırgınlıklar olabilir ancak kimseye adaylık garantisi verilmedi. Kimseye aday adayı ol veya olma denilmedi. Eğer kırgınlık varsa bile bunların kısa süreli olacağını düşünüyoruz. Aday gösterilmeyen aday adaylarımızın da bu yolda birleşerek çalışmalara katılacaklarından şüphemiz yok” diye konuştu.
 
CHP’DE ADAMCILIK DEĞİL DEMOKRASİ VARDIR
Kişiler üzerinden siyaset yapılmasını doğru bulmadığını belirten Yücel, “Biz siyaseti ilke ve ideoloji doğrultusunda yapıyoruz. Bu bir bayrak yarışıdır. Bugün birilerine görev verilebilir, yarın da başka birilerine görev verilebilir. Bu yarışta CHP’nin başarısı, kentimizin ve ülkemizin geleceği her şeyin üzerindendir. CHP’de adamcılık değil demokrasi vardır. Umarım bu yola çıkarken verdiğimiz sözlere uygun olarak, partimizin başarısına sekte vuracak hiçbir kayıp vermeden bu yola devam ederiz. Açıklanmayan iki ilçemiz kaldı. Bunlar Buca ve Bayraklı ilçeleri.  2 Şubat’ta yapılacak olan Parti Meclisi’nde bu ilçelerimizin adayları da belirlenecek. Sonrasında hızlı bir şekilde seçim sürecinde yapılacak çalışmalarımızın bir yol haritasını belirleyeceğiz. İlçeler bazında mini mitingler yapmayı düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
 
İlçelerdeki mevcut başkanların birçoğunun değişmesiyle ilgili açıklama yapan Yücel, “Vicdanımı rahatsız eden hiçbir işin içinde olmadım. Bu spekülasyonlar CHP’nin İzmir’deki başarısını önlemek için ortaya atılıyor. Değişim kaçınılmazdır. Karşı koymamız mümkün değil. Değişim bekliyorduk. Yüzdesi kaçtır derseniz yüzde vermek mümkün değil. Sadece belediye başkan adaylıklarında değil yönetim, genel merkez düzeyinde de beklenir. Önemli olan gelenin gideni aratmamasıdır” diye konuştu.

KADIN ADAY SAYISI BEKLENTİNİN ALTINDA
Kadın aday sayısı ve Tunç Soyer’e gelen eleştirilere değinen Yücel, “Kadın aday sayısı beklentinin biraz altında kaldı. Biz daha fazla ilçemizde kadın adayla seçime gidilmesini isterdik. Ancak yapılan çalışmalarda bu şekilde bir tablo ortaya çıktı. Tunç Soyer’in adaylığı noktasındaki tepkiler haklı tepkiler değil. Kişiler üzerinden siyaset yapmak doğru değil. İlkeler ve ideolojiler üzerinden siyaset yapmak doğru. Bir kişiyi ailesinin bir ferdiyle yargılamak doğru değil. Bu ne siyaset anlayışıyla ne hukukla bağdaşmaz. Ne bir kişinin yakını ve akrabasından dolayı eleştirilmesi doğrudur.  Bu tepkiler ve eleştiriler haksızdır” dedi.