"Bu özel günü ellerimizde bayraklarla kutlamalıyız"

Ege Üniversitesi Atatürk İlke ve İnkılapları Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hasan Mert, 100.8 frekansıyla yayın yapan Radyo Ege Kampüs’te  “Tarihte İz Bırakanlar” programına katılarak İzmir’in kurtuluşunun 97’nci yılında 9 Eylül’ü anlattı. Prof. Dr. Mert, “İzmirlileri bu özel günde ellerinde bayraklarla sokaklarda yürümeye davet ediyorum” dedi.

"Bu özel günü ellerimizde bayraklarla kutlamalıyız"

Ege Üniversitesi Atatürk İlke ve İnkılapları Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hasan Mert, 100.8 frekansıyla yayın yapan Radyo Ege Kampüs’te  “Tarihte İz Bırakanlar” programına katılarak İzmir’in kurtuluşunun 97’nci yılında 9 Eylül’ü anlattı. Prof. Dr. Mert, “İzmirlileri bu özel günde ellerinde bayraklarla sokaklarda yürümeye davet ediyorum” dedi.

08 Eylül 2019 - 14:24

Malazgirt Zaferi ve Büyük Taarruzun yıldönümlerinin aynı tarihe denk gelmesinin hoş bir tesadüf olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mert, “Bazı savaşlar vardır, devlet kurar, coğrafyayı ‘vatan’ yapar. Güzel bir tesadüftür ki 26 Ağustos Malazgirt Zaferi’nin tarihidir. Bu zafer, Anadolu’yu bize vatan kılan zaferdir. 30 Ağustos ise bu coğrafyanın vatan olarak kalmasını sağlayan bir zafer oldu. Lozan Anlaşmasına biz, 1’inci Dünya Savaşı’nın mağlup devleti olarak değil, Milli Mücadeleyi verip galip çıkmış bir devlet olarak oturduk. Bugün biz bir Türkiye Cumhuriyeti’nden bahsediyorsak ve bu Cumhuriyetin bir ferdi olarak yaşıyorsak verilen savaşların, yapılan fedakârlıkların ve sarf edilen emeklerin sonucudur” diye konuştu.
İzmir’in 9 Eylül gününe çok zor süreçlerden geçerek geldiğini aktaran Prof. Dr. Mert, “Atatürk’ün 1 Eylül’de verdiği ve hala hafızlarımızda ölümsüzlüğünü koruyan  ‘Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri’ emrinin ardından Türk ordusu batıya ilerleyişini sürdü. 8 Eylül’de Manisa’nın da kurtarılmasının ardından artık 9 Eylül’e gelindi. 9 Eylül’den bir gün önce Gazi, Kemalpaşa’ya geldi. Halk, O’nu büyük bir coşkuyla karşıladı. 9 Eylül sabahı, Türk süvarileri Belkahve geçidinden Bornova istikametine doğru ilerledi. Asıl hedef Kordon Boyu idi. İlk şehitlerimizi bugünkü Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin kapısının bulunduğu yerde verdik. Halkapınar’da da askerlerimiz şehit düştüler. Bugün, orada üzerinde ‘Vatan ve namus’ yazan bir anıt bulunur. Bütün İzmirlilerin en az bir kez burayı ziyaret etmesini isterim. ‘Dur Yolcu’ diye başlayan Necmettin Halil Onan’ın şiiri bu bölge için yazılmıştır. Türk Ordusu Alsancak’tan liman tarafından girdiğinde yolun iki tarafında bulunan elleri silahlı binlerce Yunan askerleri, şaşkın ve korku dolu bakışlarıyla kalakaldılar. Hiçbir şey yapamadılar. Türk ordusunun gelişini duyan ahali, askerlerimizi kucaklıyordu. Konak Meydanı bir bayram yerine döndü. Yüzbaşı Şerafettin vilayet konağının balkonunda bir gencin kendisine verdiği Türk Bayrağını göndere çekerken, toz toprak içinde savaşarak ilerlemiş, suratları çamur ve kurumuş kandan heykelleşmiş Türk askerine baktı. Bayrağın çekilişini gören askerler ağlıyordu. Yüzbaşı Zeki Bey de Sarıkışla’ya ulaşarak Türk Bayrağını hemen oraya astı. Kadifekale’ye ise Üsteğmen Arif Bey bayrağımızı astı. Fedakârlıkları karşılığında Yüzbaşı Şerafettin’e çok nadide bir kılıç ‘İzmir’in Fatihine’ namıyla hediye edildi. Kendisi bu kılıcı daha sonra İzmir Müzesi’ne bağışladı. Gazi Mustafa Kemal, ‘Türk’ün şanlı zaferi bütün Türk Milletine kutlu olsun’ şeklinde bir telgrafla müjdeyi Ankara’ya iletti. Milli Mücadelenin askeri bakımdan önemli bir safhası da tamamlanmış oldu” diyerek İzmir’in düşman işgalinden kurtulduğu günü anekdotlarla aktardı.
Bütün İzmirlilerin 9 Eylül’ü coşkuyla kutlaması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Mert, “İzmirlileri bu özel günde bütün evleri, sokakları bayraklarla donatmaya, ellerinde bayraklarla sokaklarda yürümeye davet ediyorum. Bugünkü özgürlüğümüz için canlarını adayan şehitlerimizi unutmayalım,  şehitliklerimizi de ziyaret edelim” dedi. 

YORUMLAR

  • 0 Yorum