İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Özelkalem Dergisi tarafından düzenlenen çevirimiçi Yerel Yönetim Zirvesi’nin Kentsel Sürdürülebilirlik oturumunda, deneyimlerini ve projelerini anlattı. Küresel salgında kendine yeten ekonomilerin güçlü ekonomiler olduğunun anlaşıldığını ifade eden Başkan Tunç Soyer, kendine yeten ekonomilerin temel şartının ise biyoçeşitlilik olduğunu dile getirdi. Doğaya saygılı bir yönetim anlayışı ve kalkınma hedefinin küresel salgın sürecinde en temel öğretilerden biri haline geldiğini kaydeden Başkan Soyer küçük üreticiyi ve aile çiftçiliğini desteklemenin önemini vurguladı. Tarımın sadece endüstriyel boyutta yapılması halinde, biyoçeşitliliğin kaybolacağını ve küçük üreticilerin kentte ucuz iş gücü haline dönüşeceğini söyleyen Ba şkan Soyer, “Böyle olduğu zaman hem kentin hem köyün sosyolojik yapısı bozuluyor. Biz köyde gövdelenen kadim kültürümüzden kopuyoruz. Geçmişimiz yokmuş gibi hayatımızı sürdürüyoruz. Küçük üreticiyi desteklemek, aile çiftçiliğine sahip çıkmak her yerde asli görevimiz” diye konuştu.
Sorunların çözümü için yerelin inisiyatifi şart
Başkan Soyer küresel salgında doğayı daha çok koruyan, ona sahip çıkan ve onunla barışık bir kent yaşamı ve bir yönetim anlayışını hayata geçirdiklerini ifade ederek şunları söyledi: “Bu çapta bir krizle başa çıkmanın tek bir yolu var; o da kent içerisinde tüm ayrılıkları bir kenara bırakarak birlikte hareket etme, birlikte irade ortaya koymak ve birlikte bu mücadeleyi vermek. Biz bunu yapmaya çalıştık.”
İklim değişikliği, enerji, kent yoksulluğu gibi sorunların çözümüne mutlaka yerelin de dahil edilmesi, yerelin inisiyatifi ve müdahalesinin de gerekli olduğuna dikkat çeken Soyer “Küresel sorunlarla mücadele, yerelde herkesin katılmasını gerektiren bir mücadeledir. 2015 yılındaki İklim Zirvesi’nde dünyanın her yerinden 400 belediye başkanı ilk defa sürece dahil edilmişti. Bununla ilgili küresel ısınmayı 2 derecenin altında tutmak için karar alınmıştı. Ardından Birleşmiş Milletler’in (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri aynı tarihlerde çıktı. 2015 ile 2030 arasında gerçekleştirilmesi hedeflenen 17 tane sürdürülebilir kalkınma hedefi tarif edildi. Bütün bu küresel krizlere yerelin katkısıyla çare bulunacağı anlaşıldı. Pandemi ile bu anlayış daha güçlü olarak ortaya çıktı. Çünkü görü ;ldü ki ancak yerelde insanların gerçekten derdine derman olunabiliyor. Ancak yerelde üretilen çözümler vatandaşın ihtiyacını karşılıyor.”
Yatırımlar sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda
Bu kapsamda İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak 30 ilçede sürdürülebilirlik ofisleri açtırdıklarının altını çizen Başkan Tunç Soyer, “Bu ofisler aracılığıyla sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda her bir ilçemizde neler yapıldığını, neler yapılması gerektiğini, yapılan projelerin bu hedeflere uygunluğunun denetlendiği bir çalışma yürütüyoruz. Buradan da aslında bütün dünyaya ve Türkiye’ye ilham olmasını arzu ettiğimiz sonuçlar çıkarma gayreti içerisindeyiz” dedi. Soyer, konuşmasını şu ifadelerle tamamladı: “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri 2030’a kadar gerçekleştirilmesi hedeflenen başlıklar. Biz de hem bu hedefleri gözeterek, onların gereklerini yerine getirmeye çalışacağız, hem uluslararası dünyadan kopmamış olacağız. Ayrıca bilimsel tespitler ışığında ortaya çı kan hedeflerin yerelleşmesi ve uygulanması için bir çalışma yürütüyoruz. Sürdürülebilirlik konusunda bu çalışmaları yapıyoruz. Bunu Stratejik Plan’a da dahil ettik. Stratejik Plan, 17 hedef ile şekillendi. Bütün yatırım planımızı, gelir gider dengemizi, hepsini sürdürülebilir kalkınma hedefleri ile hizalayarak yapmaya çalıştık.”
Başkan Soyer Kentsel Sürdürülebilirlik oturumunda konuştu
Özelkalem Dergisi tarafından düzenlenen çevirimiçi Yerel Yönetim Zirvesi’nin Kentsel Sürdürülebilirlik oturumunda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, küresel salgın sürecinde doğaya saygılı bir yönetim anlayışının temel öğretilerden biri haline dönüştüğünü söyledi.
10 Haziran 2020 - 12:45
YORUMLAR