50 kadın ilk kez sinemaya gitti

50 kadın ilk kez sinemaya gitti

50 kadın ilk kez sinemaya gitti

50 kadın ilk kez sinemaya gitti

06 Mart 2015 - 10:40

Denizli'de daha önce hiç sinemaya gitmemiş olan kadınlar, Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi'nin düzenlediği, ‘Dünya Kadınlar Günü’ etkinlikleri kapsamında ilk kez sinemayla buluştu.

İlk kez sinemaya gitmenin heyecanını yaşayan kadınlar birlikte film izlemenin keyfini çıkardı.

Düşünebiliyor musunuz, belediye olmasa, kadınlar ‘sinema nedir?’ bilmeyecekler,

Biz de çırpınıyoruz, ‘Tiyatroyu, sinemaya, konsere hiç olmazsa aydı bir gidin’ diye.

Türkiye’nin gelişmişliğinin en güzel örneklerinden birinin de bu sinema olayı olmalı herhalde!

 

Aldı başını gidiyor!

 

Amerikan doları iki gündür aldı başını gidiyor. Akşam rekorla kapanıyor, sabah seansında bırakın gerilemeyi ya da egale etmeyi, yine bir rekor kırılıyor. Kimisi bundan çok ama çoook zengin oluyor.

Kaybeden kim?

Namuslu tacir ile sen ve ben...

Zaten 2014 dolara yatırım yapanların zenginleştiği yıl olarak akılda kalacak. Ekonomistler ve büyük sermayaderler temkinli konuşuyor. 'Aman birilerini ürkütmeyelim', diyorlar.

Bildirileri okuyorum, açıklık ve netlik yok...

Merkez Bankası sözüm ona engelleme çalışması yapıyor. Ama nafile... Çünkü atı alan Üsküdar'ı geçti... Ya bizim ekonomistlere ne oldu?

Yani daha düne kadar, 'Aslan Hükümet, kaplan Hükümet!' diye yağ çekenler...

 

Sesinizi duyalım!

 

 

Hatta bir ara Hükümeti de sert eleştirenler vardı.

Onlar da ortada yok!

Neredesiniz ağalar, paşalar?

Şimdi neden sustular?

'Bunlarla bu iş yürümez!' desenize...

Sözde bağımsız kurumlarımız var...

Nedense onlar da artık birilerinden talimat almaya başladılar.

Kendi yalanlarına kendileri de artık inanmıyor...

İzmir'in sözde ağaları var!

Her taşın altından onlar çıkıyor.

Peki bu günlerde neden, memleketin çok güç günlere gittiğini açıklamıyorlar. Zam kuyrukta...

 

Bakan güldürdü!

 

Geçen gün Enerji bakanının açıklamasına güldüm...

Borç bini aşınca insan gülmeye başlarmış...

Bakan diyor ki, 'Rusya ile yaptığımız anlaşmaya göre doğalgazı indirdik.' Ne güzel değil mi?

Fakat, 'ama' bağlacı ile birlikte cümlenin devamı var.

Bakan Efendi, 'Ama, dolar yükseldiği için indirim yapmıyoruz...' Ben bu açıklamadan bir şey anlamadım...

Herhalde, iyi bir şeyler söylemek istiyor, fakat söyleyemiyor...

'Müjde' diyeceği yerde, 'Ah şu dolara' diyerek sözü bir yerlere getiriyor.  Bu sıkıntılı günlerde beni güldürdü ya, ben de 'Çok yaşa bakan efendi!' diyerek sırtına dokunuyorum...

Keşke elektrik verebilsem...

Belki aklı başına gelir...

Bazıları da, başkasının işine burnunu sokmaz...

Zaten, makamlara, koltuklara ben kimseyi oturtmadım ki...

Kendileri oturtuyor, kendileri değiştiriyor, sonra da 'Tu kaka' diyorlar.

 

Körler bile görüyor!

 

İnsanın bazı gerçekleri görmemesi için kör olması gerekir.

Birisi yine 'Elinize sağlık!' diye hükümete ve bazı bakanlara yağ çekiyor.

Tabii ki bu kadar yüksek para verseler belki de siz de ben de aynı şeyi yaparız. Yani kolay olmasa bile satın alınırız.

Herkesin bir değeri var derler.

Hatta bu konuda, yaşamdan esinlenerek anlatılan birçok fıkra da var.

Hani bir zamanlar, seçimlerden önce, cümbür cemaat denilecek şekilde, davullu zurnalı Bayraklı'da bir sağlık kompleksi temeli atıldı.

'Elinize sağlık' diyenler de bunu öve öve bitiremedi.

Acaba bu hastane hikâyesi ne âlemde?

Sözüm ona atılan temel yerinde duruyor mu? Müteahhit ne oldu? Tören için, yani reklam için devletin cebinden ne kadar para gitti. Bunu açıklasalar da öğrensek...

İzmir'in gerçekten semt hastanelerine ihtiyacı var, bunu biliyoruz. Devlet Babanın da yapmasını bekliyoruz. Politikaya alet edilmemesini de...

Allah ellerine düşürmesin!

 

'İçi seni, dışı beni yakar!' derler ya, Allah kimseyi hastane kapılarına düşürmesin, yoksa 'Nasıl aldatıldım!' diye elinizi başınıza vurursunuz, duvar aramadan.

Doktorlar, hastalarla ameliyat pazarlığı yapıyor.

Performans adı altında, kadınların rahimleri alınıyor.

Sıradan bir tahlil için, ultrasan için, şu için bu işin haftalar aylar sonrasına gün veriliyor.

Ama bazısı da 'Hastaneyi açıyorum!' diye politika malzemesi yapıyor.

Kim mi?

İşte burnumuzun dibindeki Menderes'in AKP'li Belediye Başkanı Bülent Soylu, kendisinden çok önce temeli atılmış ve hazır duruma getirilmiş devlet hastanesi için kaç kez ne büyük mücadele verdiğini vatandaşlara anlattı. Sanki kendisinin bir kuruş katkısı ya da emeği var...

Ama normal...

Neden mi?

Yazın mavi yolculuk gibi tekne turu ile sahillerde gezip, 'Yat limanı için yer aramadı mı?

'Ben de yat limanı istiyorum Sayın Başkan, birkaç ay içerisinde halledip bu yaza yetiştirebilir misiniz?
Baksanıza İzmirli eski Futbol Federasyonu Başkanı, Alsancak Stadını yıkacak ve sezona yetiştirecek.
Yapar mı, yapar?
Ama ne yapar, nasıl yapar, bilmiyorum...
Ne oluyor bize?

 

Ben de bu gidişle aklımı yitiriyorum galiba... Baksanıza AKP'li belediye başkanı Bülent Soylu'dan, hiç ilgisi olmayan, devletin bir yatırımını yapmasını diliyorum... Önce şu pazaryeri sorunları çözülsün yeter, bir de halka seçimlerde verilen sözler yerine getirilsin... Otoyollar, hastaneler, yat limanları devletin işi... Milletvekilleri akıllarına gelirse çözerler... Ama onların da çoğunun birkaç aylık ömrü kaldı...

 

Seçilenler belli

 

Bu arada söylemeden edemeyeceğim...

Başbakan Ahmet Davutoğlu, New York'ta 'Aktif vatandaş topluluğu istiyoruz. Siyasetin her alanında olan ekonomik hayatta aktif şekilde kendini gösteren başarı hikâyeleri istiyoruz' dedi.

Bu ne demek söyleyeyim mi?

Hani çoğu kişi, AKP'den milletvekili adayı olmak istiyor ya, boşuna heveslenmeyin...

Çünkü 'seçilenler ve seçilecekler' belli...

Boşu boşuna vatandaşla, komşunuzla 'İşler yolunda!' diye dalaşmayın, bir ara sinirlenip, 'Senin hesabını göreceğiz!’ diye birilerini tehdit etmeyin.

Yani sizin borunuz ötmeyecek...

Yine birilerinin isteği ve dilediği şekilde listeler hazırlanacak.

AKP İzmir İl Başkanı Bülent Delican bile 'Anahtar' liste mi ne diyerek, bazılarının üç kağıtçılığını anlatmak istemedi mi?

 

Ekonomi iyi imiş!

 

Unutmadan söyleyeyim:

Davutoğlu, '

Türkiye, anıldığında eskiden olduğu gibi krizler, istikrarsız koalisyonlar, sık sık değişen hükümetler, bir gecede yerle bir olan ekonomik dengelerden bahsedilmiyor' da, dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, 'Kendi içinde demokrasisi güçlenmiş, geçen sene iki seçimi başarıyla gerçekleştirdik, başarıdan kasıt sadece benim de şu anda başında bulunduğum AKP’nin başarısı değil' de dedi.

Açılımını ve yorumunu size bırakıyorum.

Sanki ihracat durmadı, işsizlik son safhada değil, TIR'lar gümrük kapılarında beklemiyor, emekli maaşları arttı, dilenciler azaldı...

Sıralamaya siz devam  edebilirsiniz.

YORUMLAR

  • 0 Yorum