Başkan Tugay, cezaevinde gençlerle görüştükten sonra cezaevi koşulları, işkence iddiaları ve tutuklu yakınlılarının taleplerini cezaevi yönetimine iletti. Ziyaret sonrası açıklama yapan Başkan Tugay, “Gençlerin anayasal hakkını kullandı diye tutuklanması, kötü muameleye maruz kalması kabul edilemez. Bu bir mücadele alanıdır. Mücadeleyi hiçbir zaman bırakmayacağımızı, üstümüze düşen sorumlulukları yerine getireceğimizi herkesin bilmesini isterim” dedi.
 
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması nedeniyle ülke genelinde gerçekleşen protestolarda tutuklanarak cezaevine gönderilen gençleri ziyaret etti. Menemen T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’ndaki ziyarete Başkan Dr. Cemil Tugay’ın yanı sıra İzmir’in Cumhuriyet Halk Partili (CHP) ilçe belediye başkanları, İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz ve baro yönetimi, meclis üyeleri ve CHP ilçe başkanları katıldı. 
 
Tutuklu 17 gençle görüşüldü, talepler iletildi
İlçe belediye başkanları ile cezaevi önüne gelen Başkan Dr. Cemil Tugay, ilk olarak tutuklu gençlerin yakınlarıyla konuşarak taleplerini dinledi. Ardından Başkan Tugay, İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu ve Buca Belediye Başkanı Görkem Duman ile protestolarda tutuklanan 17 genci cezaevinde ziyaret etti. Gençlerle yapılan görüşmenin ardından cezaevi yönetimiyle bir araya gelen Başkan Tugay, gençlerin ve tutuklu yakınlarının taleplerini aktardı.   
 
“Kötü muameleye maruz bırakılması kabul edilemez”
Ziyaretin ardından açıklama yapan Başkan Tugay, “Bugün İzmir’in Cumhuriyet Halk Partili ilçe belediye başkanlarıyla beraber, onlara eşlik eden meclis üyemiz ve bazı ilçe başkanlarımızla buradayız. Her şeyden önce bu yaşananlardan dolayı insani olarak büyük bir üzüntü içerisindeyiz. Ama diğer taraftan şunu biliyoruz; protesto hakkı anayasal bir haktır. Gösteri yapma, yürüyüş yapma hakkı anayasada var. Sadece bu hakkı kullandı diye insanların bu şekilde gözaltına alınması, tutuklanması, hele hele kötü muameleye maruz kalması kabul edilemez. Anayasal hakların yanındayız. İzmir Barosu ve avukatlarımız konuyu yakından takip etmeye devam edecekler. Biz de onlarla birlikte sürecin takipçisi olacağız” diye konuştu.  
 
“Hukukun varlığını savunuyoruz”
Hukuk sistemine herkesin ihtiyacı olduğunu söyleyen Başkan Tugay, “Bu sistemin korunması hepimizin doğal görevi. Herhangi bir hukuksuzluk oluştuğunda, hukuk sistemi içerisinde yanlış bir şey yapıldığında, bunu yine hukukçular düzeltecek. Biz doğru neyse onun olmasını istiyoruz.  İnsanların haklarını sonuna kadar kullanabilmeleri için onların arkasında duran demokrasi ve hukukun varlığını savunuyoruz. Bu, bizim için bir mücadele alanıdır. Mücadeleyi hiçbir zaman bırakmayacağımızı, ülkemiz için, halkımız için, tüm insanlarımız için ama özellikle de gözümüzün bebeği olan gençlerimiz için üstümüze düşen sorumlulukları yerine getireceğimizi herkesin bilmesini isterim. Görevimizi de en iyi şekilde yerine getirmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu. 
Başkan Tugay, bugün Türkiye genelinde yapılan bir günlük tüketim boykotuna karşı başlatılan soruşturmalara ilişkin, “Genel başkanımızın yaptığı açıklamada olduğu gibi insanların her türlü hakkını hukuk çerçevesinde belirleme hakkı vardır. Bu çağrının da hukuksuz bir çağrı olduğunu düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.
 
“Bunun sonu yok”
Boykot kapsamında Kültürpark’ta piknik yapmak isteyen yurttaşlara yapılan müdahalelere ilişkin soruya yanıt veren Başkan Tugay, “Umuyorum böyle bir şey olmamıştır. Muhtemelen hiçbir art niyeti olmayan, her zaman yaptıkları gibi o alanı kullanmak için gelen insanlardır. Herkesin yaptığı her eylemden şüphelenir, endişeye kapılır ve insanların üzerinde baskıyı devam ettirme gibi bir davranış içerisine girersek bunun sonu yok. O zaman sokağa dahi çıkamayız. Birileri piknik yaptı diye müdahale edilmez. Müdahale edilmesi çok yanlış. Bizim üzerimize düşen bir şey varsa gerekeni yapacağız” diye konuştu. 
 
Baro Başkanı Yılmaz: Eksikliklerin giderilmesi için çalışılacağı söylendi
Süreçle ilgili bilgi veren İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, “Protestolarla ilgili olarak Menemen T Tipi Cezaevi’ne getirilen 17 genç var. Bu arkadaşlar 27 Mart 2025 günü sabaha karşı getirildiler. İzmir Barosu olarak 27 Mart’ta buradaydık. Biz burada görüştüğümüzde çocukların belli yerlerinde morluklar, kızarıklıklar vardı. Bunların sebeplerini izah ettiler, biz bunu rapor etmiştik. Bu süreç devam ederken bazı şikâyetlerin devam ettiği bilgisi geldi. Kıyafetlerin alınmadığı ve kantinin açılmadığı söylendi. Bununla ilgili şikayetleri de gerek cezaevi savcısına gerekse kurum müdürüne bildirmiştik. Bir kısım işlemlerin iyileştirilmeye çalışıldığı ve iyileştirildiği bilgisi bugün bize ifade edildi. Ancak bazı eksikliklerin varlığı gerek İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımıza, gerekse görüşme yapan ilçe belediye başkanlarımıza ifade edildi. O eksikliklerin giderilmesi için de çalışmaların yapılacağı söylendi” şeklinde konuştu. 
 
Şikâyet dilekçesi veriyorlar
Baro Başkanı Sefa Yılmaz, cezaevi savcısıyla yaptığı görüşmede idari soruşturmanın başlatıldığını ve bununla ilgili işlemlerin devam ettiğini söylediklerini belirterek “İzmir Barosu olarak yeniden Menemen Cumhuriyet Savcılığı’na vereceğimiz bir şikayet dilekçesi var. Temel şikâyetimiz çocukların hastaneye sevklerinin sağlanması, bu olaya karıştığı iddia edilen infaz memurlarının soruşturma devam ederken görevlerinden geçici olarak uzaklaştırılmaları ve kurum müdürünün bu konuda ifade vermesine yönelik bir talepti. Bu taleplerimizin dilekçesini vereceğiz. Bugün idari iznin ilk günü. İzmir’deki Asliye Ceza Mahkemeleri de itirazları incelemeye devam edecektir. Biz ilgili şikâyetleri ve talepleri bugün cezaevi yönetimine ilettik. Sadece mazeret şuydu; bayram ve personel azlığı nedeniyle bu işlerin gecikmeli olduğunu söylediler” ifadelerini kullandı. 
 
“Ne yazık ki şiddeti her alanda yaşıyoruz”
Boykot sürecinde yaşananları değerlendiren ve müdahaleler hakkında bilgi veren Yılmaz, “Bugün genel bir boykot var. Bu boykotla ilgili İzmir’de birçok gencin Kültürpark’a gittikleri ve orada piknik yapmak istedikleri bilgisini aldık. Ancak fuar alanında dahi pikniğe izin verilmediği bilgisi geldi. Ne kadar müdahale edildiği bilgisine ulaşamadım ama ne yazık ki şiddeti her alanda yaşıyoruz.  İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin inisiyatifinde olan bir parkta gençlerin piknik yapması dahi engelleniyorsa cezaevindeki iddiaların gerçek olduğunu elbette düşünürüz. Bunu da dillendiririz. Biz İzmir Barosu olarak sadece avukatların değil bütün yurttaşların yanında olduğumuzu ifade ediyoruz” şeklinde konuştu.
Boykotla ilgili de konuşan Yılmaz, “Bu boykotun yasal olmadığını söyleyenler, 2008 boykotuna baksınlar.  Önce soruşturmayı o boykotu yapanlar için açsınlar. O boykota çağrı yapanları önce bir soruşturup yargılasınlar. Eğer gerçekten tarafsız ve adilseler” dedi.