Eğitimci-Yazar Aytekin Sözen, Cumhuriyet Halk Partisi İzmir 1. Bölge Milletvekili Aday Adaylığını resmen açıkladı.

CHP İzmir İl Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Sözen,   Türkiye’nin 7 Haziran 2015 tarihinde çok kritik bir seçim yapacağını belirterek, “Türkiye ilk kez seçimle rejim değişikliği yapıp yapmayacağına karar verecek. İzmir halkı ve seçmenimiz başkanlık sistemi istemiyor. Kesin bir hayır diyor. Diktatörlük eğilimlerine de karşı çıkıyor.” dedi.

30 yıldır tarih öğretmenliği yaptığını ve 20 binin üzerinde öğrenci yetiştirdiğini anımsatan Sözen,   Türkiye’deki eğitim sisteminin yaz-boz tahtasına çevrildiğini ve dünya sıralamasındaki yerinin korkutucu oranda düştüğünü vurguladı. CHP’nin Türkiye’deki bu gidişi durdurabilecek ve Türkiye’yi yeniden uluslar ailesinin saygın bir üyesi yapacak yegâne güç olduğuna inandığını söyleyen Sözen, şöyle devam etti:

“ATATÜRK VE CUMHURİYET BİZİ HİÇ UTANDIRMADI”

“Dünyada örgütlü, bilinçli ve kenetlenmiş bir topluluğa karşı hiçbir diktatöryal eğilim başarı kazanamaz.   Tarih, bunun aksine tek bir örneği kaydetmemiştir. Cumhuriyet devrimimiz eşit yurttaşlık ve ortak gelecek temelinde inşa edilmiştir. Biz CHP’liler olarak bu muhteşem devrime ve ortak mirasına ödünsüz sahip çıkarak bu süreci durduracağız. Devrimleri yapmış bir parti olarak laik devlet ve devrimci siyaset esaslarını egemen kılacak tek örgütlü kurumuz. Yurttaşlarımızı etnik, mezhepsel, dilsel ve cinsiyet farkı gözetmeden, eşit yurttaşlık temelinde kucaklıyoruz. Ortak paydamız Atatürk ve Cumhuriyet devrimi, bizi utandıracak, başımızı önümüze eğdirecek hiçbir eylemin içinde olmadı. Biz de olmayacağız. AKP’nin kimi zaman büyük bir ustalıkla içeriğini değiştirdiği, kimi zaman saldırdığı, halkın isyanından korktuğu için kimi zaman da savunur göründüğü devrimler bizim rehberimiz olmaya devam edecektir”

İzmir Milletvekili olmanın, kentin sadece siyasi hassasiyetlerine değil, ekonomik sorunlarına da çözüm olma işlevi taşıdığını vurgulayan Aytekin Sözen, AKP’nin 12 yıllık iktidarı boyunca İzmir ekonomisinin, olması gereken noktanın çok uzağında kaldığını belirtti.

İzmir’in tüm milletvekillerinin, kentin teşvik mevzuatından kaynaklanan haksızlığına çözüm üretmesi gerektiğini kaydeden Sözen, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İZMİR EKONOMİSİ YANLIŞ TEŞVİKLER NEDENİYLE KAN KAYBEDİYOR”

“2012 yılından bugüne uygulanan teşvik sistemine göre İzmir, 1. Bölge teşviklerinden yararlanıyor. OSB’lerde yatırım yapan sanayiciler ise bir lig atlayarak 2. Bölge teşviklerinden yararlanıyor. Bugün hâlâ geçerli olan mevcut durumda; İzmir'deki herhangi bir OSB'de yatırım yapmak isteyen sanayici, ancak 2. bölge teşvik olanaklarından yararlanabiliyor. Buna karşılık, İzmir'e 40 kilometre ve 25 dakika uzaklıkta bulunan Manisa, 3. bölge teşviklerinden; Manisa OSB'de ya da Manisa'nın her hangi bir ilçesindeki OSB'de yatırım yapmak isteyen sanayici ise 4. Bölge teşviklerinden yararlanıyor. Bu durum, bazı gülünçlüklere de sebep olabiliyor. Şöyle ki; İzmir'in Kemalpaşa ilçesinde yatırım yapan bir sanayici ile birkaç kilometre uzağında bulunan Manisa'nın Turgutlu ilçesinde yatırım yapan sanayici arasında çok önemli teşvik farklılıkları ve haksız rekabet oluşuyor.   Aynı durum Aliağa için de geçerli. Aliağa OSB'nin hemen arkasındaki Yunt Dağı’nın öte tarafı Manisa ili sınırlarında. Ve Manisa'da yapılacak yeni yatırımlar, çok daha cazip şartlar sunuyor. Aliağa OSB'de arsa metrekare birim fiyatı yaklaşık 50 Euro (135 TL) iken 25 kilometre uzaklıktaki Manisa OSB’de metrekare fiyatı 200 TL ve yer bulmak da mümkün olmuyor. Bu teşvik mekanizması ahbap-çavuş ilişkileri ile hazırlandı. Bülent Arınç, bu yasa hazırlanırken, Manisa'nın 3. Bölge’de yer alması konusunda bizzat gayret gösterdi. İzmir ise kabul etmek gerekir ki, yasa hazırlanırken Ankara nezninde her zamanki gibi ağırlığını koyamadı. Manisa bu başarıyı yakalarken, Manisa'ya göre sanayi gelişimi yok denecek kadar az olan Aydın'ın 2. Bölge'de yer alması tam bir komedidir.”