Hızla değişen dünyaya, çocuklarımızı hazırlamak için onların duygusal, fiziksel ve zihinsel gelişimini destekleyen okullara olan talep her geçen yıl artarak devam ediyor. Çocukları yalnızca eğitip öğreten değil, onları önemsendiğini hissettiren, hayal dünyasını geliştiren, soru sorduran, eleştirel düşünmesini sağlayan okullar ise bir adım öne çıkıyor. GEO Koleji Eğitimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Talia Büke, ebeveynlere çocuklarının geleceğini belirleyecek okulun seçimi konusunda altın değerinde önerilerde bulunuyor.
 

Ateşin denetim altına alınması, tekerleğin bulunması, yazının kullanılmaya başlanması, yeni ulaşım ve iletişim araçlarıyla, insanlar arasında iletişimin artması, insanlığın felsefe ve bilimle içine düştüğü karanlıkları yenmeye başlaması, insanlık tarihinde görece olarak uzun bir süre aldı. Gelişen sanayi devrimiyle, yeni bir aşamaya gelen insanlık çok daha kısa bir sürede bambaşka bir hayat tarzına ulaştı. Şimdi bütün bunları rahatlıkla algılayabiliyor ve anlayabiliyoruz. Ancak insanlığın son yirmi yılda ulaştığı aşama, anlamaya çalışsak da bizi şaşırtıyor ve içimize soru işaretleri dolduruyor. Her gün binlerce yeni şey öğreniyor, yorumluyor ve uygulamaya çalışıyoruz. Eskiden yıllara hatta yüzyıllara yayılan özellikle bilgi ve eğitim konusundaki yenilik ve değişimler artık neredeyse günlük bir hale geldi.
 

İşte tam da bu nedenle geleceğimize yön verecek çocuklarımızı, bu yenilik ve değişim dünyasında ayakta tutacak, kendi yeniliklerini yapacak ve hayatını kuracak donanıma kavuşturmak, en önemli görevimiz olarak karşımıza çıkıyor. Çocuklarımızı, geleceğin bilinmezlikleri ile başa çıkabilmeleri için hem ailelere hem de okullara büyük görev düşüyor. GEO Koleji Eğitimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Talia Büke, okul seçimlerinde ebeveynlerin dikkate almaları gereken konularda bazı önerilerde bulunuyor.
 

Çocuklar önemsendiğini hissetmek ister

GEO Koleji Eğitimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Talia Büke, başarılı bir eğitim-öğretim süreci için öncelikle seçilen okulun, evine yakın olması gerektiğini söylüyor. Bu gerekliliğin en önemli nedeninin yakınlığın çocuğun zaman yönetimini ve gelişimini olumlu etkilemesi olduğunun altını çizen Büke, “Çocuklar, “önemsendiğini hissetmek” ister. Fiziksel koşullar ve okulun müfredatı sizinle örtüşüyor olabilir ancak öğretmen ve tüm okul toplumu çocuğunuza “sevgi ve güven ortamı” sunmalı ki çocuğunuz sağlıklı gelişsin. Seçtiğiniz okul sizin ve çocuğunuzun beklentilerini karşılıyor ise tüm kademelerin (okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise) bulunduğu bir okulu seçmeniz, çocuğunuzun gelişimini olumlu etkileyecektir. Ayrıca okula başlamadan önce çocuğunuzu; ilgili kitapları okuyarak, kendi okul hayatınızı anlatarak, oyunlaştırarak, başlayacağı okulu birlikte ziyaret ederek “ruhen” hazırlamaya unutmayınız” diyor.
 

Okul kadar öğretmen de önemli

Çocukların “okul için değil hayat için öğrendiğini söyleyen Büke, bu nedenle seçilecek okulda çocukların bilişsel, duygusal ve fiziksel gelişimini destekleyen, onlarla uğraşmaktan keyif alan öğretmenlerinin olmasına dikkat edilmesi gerektiğini hatırlatıyor. Büke, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Öğretmenlerinin de birer “öğrenen” ve öğrenme yolunda çocuklara iyi model olduğundan emin olun. Öğretmen, yanlış biçimde hızlandırılmış dersleri değil, yaşa uygun yüksek standartları özendirmeli. Ayrıca teknoloji sırf beceri ve alıştırma için değil, kavramsal öğrenme heyecanını uyandırmak için kullanmalı.”
 

Müzik, spor, sanat ders programının parçası olmalı

Büke, çocukların hayal dünyasını zenginleştirecek, soru soran, eleştirel düşünen, iletişimde güçlü, iş birliğine açık ve üreten bireyler olmasına izin veren okulları seçmenin en doğrusu olduğunu anlatıyor. Sadece sınav ve akademik beceriye odaklanan okulların, çocukların bilgiyi analiz, sentez, eylem ya da üretim aşamalarına getirmelerini engelleyeceğine dikkat çeken GEO Koleji Eğitimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Talia Büke, “Hızla değişen dünyada tüketen değil üreten toplumlar ayakta kalabilir. Müzik, spor, projeler, görsel sanatlar ve sahne sanatları ders programlarının önemli bir parçası olmalıdır. Okul toplumu ve öğretmenlerle mutlaka iş birliği ve iletişim içinde olun. Çocuklarınızın hayal kırıklığı yaşamalarına ve hata yapmalarına izin verin ve seçtiğiniz okulun da bunu onaylamasına izin verin. Unutmayalım ki hatalar ve hayal kırıklıkları, doğruyu bulmalarında yaşamları boyunca yardımcı olacak. Çocuklarımızın haklarının aynı zamanda sorumluluklarının da olduğu gerçeğini unutmayın. Bu bilinci okul toplumu olarak uygulayan okulları seçmeniz, çocuklarımızın yaşamlarını kolaylaştıracaktır” diyor.

Çocukların “hayat yoluna” rehberlik ederken okullar ve ailelere düşen en önemli görevin ise onların “hayal kurmalarına”, “soru sormalarına” ve “kitap okumalarına” imkan vermeleri olduğunu hatırlatan Büke, bu üç sloganı hayata geçirmeleri için çocuklara mutlaka destek olunması gerektiğini de önemle vurguluyor.