SEÇİME RAMAK KALA

İnsanlar hayatlarını dayatma veya ikna ile kabullendirme usulüne göre yaşıyor.
Oysa hayatın tamamı ekonomi üzerine kurgulanmıştır.
Din ve diğer olgular sadece bu ekonomik olguları düzenlemek adına varlar.
Tarihin tüm süreçlerinde geniş halk kitleleri ekonomik düşünmesinler diye kendi elleri ile muktedir kıldıkları tarafından edilgenleştirilip bir inanç mekanizmasına zorlanmışlardır.
Yada her hangi bir sosyal olguya zorlanmıştır.
Şimdi bu çerçeveden bakınca Pazar günü yaşanacak seçimin nasıl şekillendiğini yada şekillendirildiğini rahatlıkla görebiliyoruz.
Sosyal medyada yada miting meydanlarında ifşası ve propagandası yapılan kaset, söylem, afiş benzeri çabalar bunu destekliyor.
Ama biz garibanlara yine vatan millet Sakarya düşüyor.
Zannediliyor ki sosyal medya devleti yönetiyor.
Belki bir derece katkı sağlıyor ama gerçek başka.
Bu ekonomik gerçeği kimse perdeleyemiyor.
Tüm insanlık tarihinde fakirler umuda prim verir.
Hatta onca zulme bir gün elbette bitecek avuntusu ile sabrederler.
Pasifleşip durumu kabullenirler.
Türkiye’de uzun zamandır bu uygulama güçlendirilmeye çalışılıyor.
Bir vakit umut vardı.
Umuda tamah eden fakirler içinden bazıları bir şekilde sınıf atladıkça durumu kabullenme artar zannedildi.
Oysa yanı başımızda modernitenin zirvesinde ki oluşumlar bizi de bazı şeyleri görmeye zorluyor.
Daha düne kadar Kürt sorunumuz vardı.
Sonrasında Suriyeli sorunumuz oldu.
Daha yakın iş Afgan ve Pakistanlılar dahil yasa dışı göçmen sorununa evrildi.
Şimdi ise patates, soğan dahil et ve peynir sorunumuz var.
Her oluşan sorun bir öncekini egale ediyor.
Ve iş geliyor ekonomiye dayanıyor.
Maslow’un ihtiyaçlar teoremi burada da gerçekliğini gösteriyor.
Sizler tüm bunlara rağmen şu ekip bu oyları, şunlar da bu oyları alıyor diyorsanız,
Ben toplumu iyi gözleyin derim.
Tercihlerin arkasındaki dayatmalara bakın.
Tercihlerin neden böyle şekillendiğini göreceksiniz.
Seçim sonucu ne mi olur, en çok umudu veren kazanır.
Durum ekonomik azizim.
Bana dedikodu yaptıracaksanız da söyleyeyim, kim daha çok hırçınlaşıyorsa o kaybedecek demektir.