Atmosferde ki değişimden iklim değişimine , oradan sosyal değişime ve daha da belirleyici olan ekonomiye varıncaya kadar dünya dönüyor sen ne dersen de.
Başımıza taş yağacak gibi Hollywood aktör ve aktristleri greve gitmiş.
Milyarlarca doların döndüğü rol yeteneği olan sonradan görmelerin ultra hayat yaşadığı Hollywood greve gitmiş.
Dünyaya çeki düzen veren yeni yaşam anlayışları dayatan Hollywood greve gitmiş.
İyi mi kötü mü ben karar veremedim.
Yanı sıra üçüncü cinsiyet dayatması olan Kore film sektörü zirveye oynuyor.
Her türlü yozluğa ve enseste varan ilişkileri barındıran Türk dizi sektörü de epey yol aldı.
Üstelik tüm normal dışını normalleştirerek.
Ha bizim tarikat şıhları ne yiyeceğine ne giyeceğine ne yapacağına youtube üzerinden ayrıca destek atıyor.
Diyeceksin o başka.
Ne başkası, bunca itiliğe uğursuzluğa itirazları yok ama olanlara yancı olup çaktırmadan destek atıyorlar.
Neyse bir zamanlar Marimar’lı Brezilya dizileri de vardı bu ülkede.
O da ayrı bir dram.
Biz işin özüne gelecek olursak, Hollywood’un sahipleri kim ve amaçları nedir oradan bakmalıyız.
Bizim ülkemiz başta olmak üzere yüz yıl maziye sahip dinler arası dialog ve hoş görü ile başlayan süreç meyvelerini veriyor.
Vermezse gerekli dayatmalar ile emperyallerin çöküşü hızlandırılıyor.
Rusya’da Putin’e olan Wagner dayatması gibi.
ABD kültürünün kalbi Hollywood grevleri gibi.
Milliyetçi Macron’a başkaldıran eski sömürgelerinin evlatları gibi.
Genç nüfusu kaybetmiş göçmenler üzerinden ikinci döngüyü yaşayan Almanya gibi.
Aşiret devleti olan Arap yarımadasında ki devletçiklerin halleri gibi.
Gibi gibi.
Dünya dönüyor sen ne dersen ne.
Kimin umurunda.
En dindarından en milliyetçisine herkes Siyonların emrinde.
YORUMLAR