AK Parti İzmir Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Mahmut Atilla Kaya,

katıldığı bir televizyon programında önemli açıklamalarda bulundu. HDP Eş Başkanları

Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın söylemlerini eleştiren Kaya, CHP'nin de HDP

çizgisine doğru kaydığını üzülerek gördüklerini ifade etti. 7 Haziran öncesinde elinde sazıyla

seçmene şirin gözükmeye çalışan Selahattin Demirtaş'ın gerçek yüzünü göstermeye

başladığını hatırlatan Kaya, "Dün Demirtaş'a cici çocuk muamelesi yapanlar şimdi ne

düşünüyorlar merak ediyorum. Terör örgütünün borazanlığını yapan, her satırından kin, nefret

damlayan söylemleriyle karşımıza çıkan Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ yaptıkları

açıklamalarla anayasa suçu işlemişlerdir. Türkiye'nin bölünmez bütünlüğüne karşı yaptıkları

açıklamaların hukuken bir bedeli var, bunu ödemek durumundadırlar. Dokunulmazlıkların

arkasına sığınarak terörle flörte devam edenler, yaptıklarının bedelini ödeyecekler. Türkiye

Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Yapılan her hukuksuzluğun karşılığı var. Terör seviciliği

yapanlara müsamaha gösterilmesi mümkün değil. Terör örgütünün maşası haline gelmiş olan

HDP'ye sempatiyle bakan, TBMM'de sürekli HDP ile dirsek temasında bulunan CHP'yi de

anlamak mümkün değil. CHP'nin adım adım HDP çizgisine doğru yaklaştığını üzülerek

görüyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu CHP ile bugünün CHP'si arasında dağlar

kadar fark var. Askerimize, polisimize tuzak kurmak için hendek kazan teröristlere 'hendek

kazan arkadaşlar' diye seslenen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu tavrıyla gönülleri

yaralamıştır. Hendek kazanlar, barikat kuranlar teröristtir ve teröristlerle sonuna kadar

mücadele edilecektir. Kamu düzenini sağlamak, vatanımızın bölünmez bütünlüğünü korumak

için cansiperane bir şekilde mücadele veren askerlerimizin, polislerimizin her zaman

yanındayız. Terörle mücadelede görev alan tüm güvenlik güçlerimize ve kamu görevlilerine

milletim adına şükranlarımı sunuyorum" dedi.

Terörle mücadelede taviz yok

Şırnak'ın Cizre ve Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki teröristlere karşı yürütülen mücadeleye

değinen AK Partili Kaya, Cizre'nin ve Sur'un Türkiye'nin kuzeyindeki, güneyindeki,

batısındaki ilçeler gibi, Türkiye Cumhuriyeti'nin aziz bir toprağı olduğunu hatırlattı. Ülkenin

her ilinde ve her ilçesinde olduğu gibi Cizre'de de, Sur'da da mutlak surette kamu düzeninin

sağlanacağını söyleyen Kaya, terörün her türüne karşı kararlılıkla mücadele vereceklerini

belirtti. Kaya, "Terör nereden gelirse gelsin, adı ne olursa olsun mücadelemiz kararlılıkla

devam edecek. Türkiye'yi teröre teslim etmeyiz. Kamu düzenini sağlamak, vatandaşlarımızın

huzur ve güvenliğini, ülkemizin birlik ve bütünlüğünü korumak bizim asli görevimizdir. Bu

noktada durmak, yılmak, geri adım atmak asla yoktur. Ne teröre, ne de teröre sırtını

dayayarak, terörü referans kabul ederek siyaset yapmaya çalışanlara müsamaha göstermemiz

beklenemez. Herkes ektiğini biçecek, yaptığının bedelini ödeyecek. Vatandaşlarımız müsterih

olsun" şeklinde konuştu.

PKK, Kürtlere zulmediyor

İzmir'de son bir haftada biri asker biri polis olmak üzere şehitlik mertebesine ulaşan iki vatan

evladını sonsuzluğa uğurladıklarını hatırlatan Kaya, Şehit Er Necati Yenikapı ve Şehit Polis

Erol Aktürk'ün cenaze törenlerine katıldığını ve aileleriyle görüşme fırsatı bulduğunu aktardı.

Aslen Diyarbakırlı bir Kürt olan şehit babası Fevzi Yenikapı'nın 'Anam Kürt, babam Kürt,

sülalem Kürt. Bu teröristler neyin peşindeler. Bu teröristler insanın kanını emer. Yalanla

dolanla bu iş yürümez. Allah'tan korksunlar. Benim bir bayrağım varsa, ay yıldızlı bayrağım

var. Başka da yok. Terörün dini imanı yok' şeklindeki açıklama yaptığını ifade eden Kaya,

"Bizim her zaman söylediğimiz bir şey var, PKK Kürtlerin temsilcisi değildir. Aksine, PKK

Kürtlere zulmeden, hain bir örgüttür. Kürt kardeşlerimize yapılacak en büyük kötülük ve

vicdansızlık, onları PKK'yla eş tutup bu alçak cinayet şebekesinin insafına teslim etmek

olacaktır. Bunu kim yaparsa biz karşısında oluruz. Diyarbakırlı şehit babası Fevzi

Yenikapı'nın sözleri bu anlamda çok önemlidir" dedi.

İzmirlilere CHP'yi anlatacağız

Televizyon programını sunan gazetecinin, AK Parti'nin İzmir'de nasıl bir strateji uygulayacağı

yönünde bir soru sorması üzerine de değerlendirmelerde bulunan Mahmut Atilla Kaya şunları

söyledi, "Biz İzmir'de her zaman hizmet odaklı, hizmet esaslı siyaset yapıyoruz. Hizmet

siyasetine devam edeceğiz. Söz konusu İzmir ise gerisi teferruattır anlayışıyla çalışmaya

devam edeceğiz. AK Parti olarak İzmir'de 'Kendimizi İzmirlilere anlatmalıyız' gibi bir

kaygımız yok. İzmirliler bizi çok iyi biliyor. Her gün Konak Tüneli'nden geçen binlerce

hemşehrimiz, Çevre Yolu'nu kullanan, İZBAN banliyö hattıyla işine gidip gelen, Adnan

Menderes Havalimanı'ndan ülkenin ve dünyanın dört bir köşesine uçan İzmirliler bizi çok iyi

tanıyor. Ayrıca biz de İzmirliyiz, İzmir bizim evimiz. Bu şehirde hepimiz birbirimizi

biliyoruz. Kendi evimizdekilere kendimizi anlatmamıza gerek yok. Biz hizmetlerimizle

konuşmaya devam edeceğiz. Ancak bir şeyi de ihmal etmeyeceğiz. İzmirlilere CHP'yi

anlatacağız. CHP'nin Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu CHP olmadığını anlatacağız.

Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen CHP İzmir İl Kongresi'nde yaşananları hepimiz gördük.

CHP İzmir İl Kongresi'nde İzmir'in engin hoşgörüsü ve evrensel demokrasi kültürü açısından

hiç hoş olmayan manzaralar yaşandı. Genel seçim sürecinde, CHP'nin İzmir ile illiyet bağı

bulunmayan adaylarla İzmir'in karşısına çıktığını söylemiştik. Sayın Kocaoğlu'nun kongrede

yaptığı konuşmada kendi partisinin İzmir Milletvekilleri için kullandığı ifadeler bizim

haklılığımızı ortaya koydu. Kocaoğlu'nun, partisinin milletvekilleri için söylediği 'İzmir'in

adresini bilmeyenler, İzmir ile ilgisi olmayanlar' sözü hala kulaklarımızda çınlıyor. Sayın

Kocaoğlu'nun açıklamalarına baktığımızda, İzmir'e kendini anlatması gerekenler ayan beyan

ortadadır. Ayrıca söz konusu kongrede başka şeyler de öğrendik. İzmir'in eski belediye

başkanlarından Yüksel Çakmur'un tam 21 yıl boyunca kamu kaynağıyla kurulan bir vakfın

binasında oturduğunu ve Kocaoğlu'nun da bu gerçeği bilmesine rağmen hiç sesini

çıkarmadığını öğrendik. CHP'nin Genel Başkan Yardımcılarının İzmir'e geldiklerinde

havalimanında kendilerine yakın ilçe belediye başkanları tarafından tahsis edilen VİP

araçlarla otel ve yazlıklarına uğurlandıklarını öğrendik. CHP'de kongrelerde delegeleri

etkilemek için belediyelerin kullanıldığını, kamu kaynaklarının kullanıldığını öğrendik.

Kongre sonrasında Sayın Aziz Kocaoğlu çıkıp 'Bana kumpas kuruldu' demiştir. Diğer taraftan

suçladığı milletvekilleri başka açıklamalar yapmıştır. Bu kadar entrikanın ve bizans oyununun

olduğu bir parti asla Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu parti olamaz. Biz İzmirlilere

bunu anlatacağız" şeklinde konuştu.