AK Parti 2. Bölge milletvekili adayı İbrahim Turhan, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun İzmir mitinginin tarihi katılımla gerçekleştiğini söyledi. Turhan, İzmir’i kalesi gibi gören anlayışın kalabalığın ardından uykusunun kaçtığını kaydetti.

Turhan, seçim çalışmalarına yoğun bir tempo ile devam ediyor. Günlük çalışmalarına, AK Parti Menemen İlçe Başkanlığı’nın düzenlediği toplantıyla başlayan Turhan, daha sonra ilçede esnaf ziyaretinde bulundu. İlçe teşkilatı üyeleriyle toplantıda konuşan İbrahim Turhan, partilerde en çok kadınların çalıştığını, yuvayı dişi kuşun yaptığını ifade etti.

Partililere, “siz olmaz denileni oldurdunuz” diye seslenen Turhan, AK Parti milletin kendisi olduğunu, kimsenin onu milletten koparamayacağını söyledi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun pazar günü Gündoğdu Meydanı’ndaki mitinginin tarihi olduğunu ifade eden Turhan, kalabalığın fotoğraf karesine sığmadığını vurgulayarak, “Ben böyle kalabalığı ilk defa gördüm. Kordonda balkonlardan insanlar şaşkınlıkla bakıyordu. Gördüğümüz manzara bam başkaydı. İzmir’e kendi kalesi gözüyle bakanlar görsünler. İzmir demokrasinin kalesidir. İzmir, özgürlüklerin, milli iradenin, istiklalin kalesidir. İzmir AK Parti’nin kalesidir. Çünkü, AK Parti’de İzmir gibi milli iradenin kalesidir.” dedi.

 

MİTİNG UYKULARINI KAÇIRDI

 

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Gündoğdu Meydanı’ndaki mitinginde tarihi bir kalabalık toplandığını belirten Turhan, şunları söyledi:

“Dünkü manzara İzmir’i kalesi görenlerin uykularını kaçırdı. Bütün muhalefetin uykularını kaçırdı. Bu onlara bir ders oldu. İzmir’i kalesi gibi görenlerin uykusu kaçtı. Ben endişe ediyorum ki kara emellerini hayata getirmek için sandıklarda her türlü hileyi yapacaklar. Bütün teşkilatımıza bir hususu hatırlatmak istiyorum. Sandığı namusumuz bileceğiz. O sandığa girecek milli iradenin ne olduğu aşağı yukarı kendisini belli etti. Sandığa giren milli iradenin doğru olarak çıkması için bizler fedakarlık yapacağız. Sandıkların başından ayrılmayacağız. Orayı bir Sakarya mudafası, bir Çanakkale mudafası gibi bekleyeceğiz.”

AK Parti karısında bir şer cephesinin olduğunu,  bu cepheye halkın 8 Haziran’da gerekli cevabı vereceğine inandığını vurgulayan Turhan, “Utanmadan ‘Yüzde 52 oy alan cumhurbaşkanını idam ettiler’ diye başlık attılar. Hep beraber, inşallah 8 Haziran’ı Türkiye’de demokrasinin milletin ve bütün mazlumların bayramı yapacağız. 8 Haziran gününü 9 Eylül İzmir’in kurtuluş günü gibi karşılayacağız.

Daima sizin içinizde olacağım. 7 hazirana kadar dur durak bilmeden çalışacağız sonra 7 haziran akşamı sandıklara sahip çıkacağız.” Diye konuştu.

 

ESNAF ZİYARETİ

 

Menemen Kaymakamı Mustafa Gürdal’ı makamında ziyaret eden Turhan, daha sonra Menemen ilçesinde esnaf ziyaretinde bulundu. Yolda vatandaşlarla sohbet eden Turhan, işyerlerini ziyaret ederek, esnafların sorunlarını dinledi.

Bir taksi durağında taksicilerin sorunlarını dinleyen Turhan, taksicilerin plaka ücretini ödemelerine rağmen İzmir’de çalışamadıklarını anlattı. Turhan, “Sayın Başbakanımız dün İzmir’de Başbakanlık Ofisi’ni açtı. Sorunlarınızla hükümet bundan sonra daha yakından ilgilenecektir. Sayın Başbakanımız bundan sonra her ay 1-2 gün İzmir’de olacak, çalışmalarını buradan yürütecektir. Başbakanlık Ofisi, İzmirlilerin sorunlarını takip edecektir” dedi.

 

ULUKENT SANAYİCİLERİYLE TOPLANTI

 

Menemen ilçesinden Ulukent’e geçen Turhan, Ulukent Sanayicileri Derneği (USİAD) ile bir araya geldi. USİAD Başkanı Ömer Telcioğlu ve sanayicilerden sorunlarını dinledi. Telcioğlu, en büyük sorunlarının organize sanayi bölgesi olamamak olduğunu belirterek, merdivenaltı üreticilerle rekabette zorlandıklarını ifade etti.

Turhan, sanayicileri dinledikten sonra yaptığı konuşmada, istikrarın önemine dikkat çekti. Yatırımcının istikrarı aradığını ifade eden Turhan, şöyle konuştu:

“Yaptığınız iş son derece önemli. Sanayi ekonomide kalıcı olarak üretimin tabanını oluşturuyor. Sanayi sektörü diğer sektörlere sağladığı girdilerle adeta ekonomiye dinamo sağlıyor. Sanayi için en önemli kavram yatırımdır. Yatırım olmadan sanayide büyümeyi sağlamak hatta rekabet etmek mümkün değildir. Bu yatırımların en önemli bir kısmını AR-GE ve İnovasyon alanına ayrılması gerekiyor. Türkiye’nin ürettiği ürünlerin önemli bir kısmını başka ülkelerde üretiyor. Dolayısıyla rekabetçi üstünlüğü elinizde bulundurmanız için inovasyona önem vermeliyiz. Bunun için ülkede iş ve yatırım ortamının uygun olması gerekiyor.”