Sağlıklı gıda için 16 tarım ilacına daha yasak

Tarım ve Orman Bakanlığı hastalık ve zararlı organizmaların ürüne zarar vermesini önlemek için kullanılan 16 pestisit (kimyasal tarım ilacı) aktif maddesinin yasaklanmasına karar verdi.

Sağlıklı gıda için 16 tarım ilacına daha yasak

Tarım ve Orman Bakanlığı hastalık ve zararlı organizmaların ürüne zarar vermesini önlemek için kullanılan 16 pestisit (kimyasal tarım ilacı) aktif maddesinin yasaklanmasına karar verdi.

Sağlıklı gıda için 16 tarım ilacına daha yasak
17 Haziran 2020 - 15:00

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre en önemli halk ve çevre sağlığı sorunlarından biri olarak kabul edilen pestisitlerin bir kısmı “son derece tehlikeli”, “yüksek seviyede tehlikeli” ve “muhtemel kanserojen” içeriyor.
“Organik Tarım ve İyi Tarım Uygulamaları, hem sağlık hem de verimlilikte çiftçi için tek yol.” diyen Egeli ihracatçılar 35 yıldır organik üretim yapmanın gururunu yaşıyor.
204 aktif madde yasaklandı
Türkiye topraklarının son derece temiz, sağlıklı gıdalar üreten bir ülke olduğunu söyleyen Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, 2009’dan bu yana Avrupa Birliği’nde kullanımı yasaklanan toplam 204 aktif maddenin ülkemizde de kullanımının sonlandırıldığını açıkladı.
“Gıda ürünlerindeki pestisit kalıntıları yasal mevzuatlarca belirleniyor ve her aktif madde ve ülke için kabul edilen maksimum kalıntı limitini (MRL) aşmaması gerekiyor. Geçtiğimiz günlerde 16 tarım ilacının daha yasaklanmasıyla birlikte toplamda 204 aktif madde artık ülkemizde kullanılmayacak. Sağlıklı gıda için mücadelemiz hükümetimiz öncülüğünde hem de 35 senedir organik üretim yapan biz Egeli ihracatçılar tarafından yıllardır devam ediyor. Tarladan çatala kadar olan zincirde, sağlıklı gıdanın bir tercih değil yeryüzündeki bütün canlıların hakkı olduğunu, tarımsal üretim tekniklerinin çevreyi, insan sağlığını ve biyoçeşitliliği koruyan, doğa dostu üretim metotlarını destekleyerek bir değer yaratıyoruz. Pestisit kullanımı, toprağın yapısını bozup fakirleştiren, tarıma elverişli arazileri kullanılamaz hale getirebilen, gıdalarımızın kaynağı olan toprağımızı kaybetmemize yol açabilen bir uygulama. Gıda üretiminin kilit rolündeki arılar başta olmak üzere çok sayıda canlıyı etkileyerek biyoçeşitlilik kaybına yol açabiliyor. Aynı zamanda havaya ve yeraltı sularına geçerek orada yaşayan tüm canlı türlerini de tehlikeye sokuyor. Uygulamayı yapan ve o alan yakınındaki üreticiler ve ürünleri tüketen vatandaşlarımız içinde yüksek risk oluşturuyor.”
Çiftçilerin haklarını, tohum özgürlüğünü, biyolojik çeşitliliği muhafaza etmeliyiz
“Üreticiyi doğru bir bilinçlendirmeyle eğiterek daha iyi bir noktaya getirebilir ve birim alandan daha çok verim alınmasını sağlayabiliriz.” diyen Celep’e göre Tarım ve Orman Bakanlığı istatistikleri de pestisit kullanımının tarımsal üretimde iddia edilen verimliliği sağlamadığını kanıtlar nitelikte.
“En önemli noktalardan biri de tarım ilaçlarının yol açtığı sağlık ve çevre zararlarının maliyeti. Biyolojik çeşitliliğe, toprakta, suda, havada bıraktığı tahribatın telafisinin yapılması aradan yıllar geçse de çok güç. Bakanlığımızın aldığı önlemlerle, verim artışı sağlamayan, çiftçileri yüksek maliyetlerle mağdur eden, toprağın kısırlaşmasına yol açan tüm canlıları, havayı, suyu, toprağı zehirleyen bu fasit daireyi artık kırıyoruz. Çiftçilerimizin üretim alanlarını terk ederek kentlere göç etmesinin en büyük nedeni de tarım ilaçlarının toprakta yarattığı tahribattır. Çiftçinin bilgisini ve deneyimini merkeze alarak doğayı iyi bir şekilde okuyabiliriz. Onların haklarını, tohum özgürlüğünü muhafaza edip, tarımın ve üretimin çevreye ve topluma hizmet eder halde sürdürülebilirliğini sağlamak zorundayız. Biyolojik çeşitliliğin ne kadar önemli olduğunu, birçok farklı türün bir arada yaşaması gerektiğini, bununda organik ve iyi tarımla mümkün olacağını bilmemiz, iyice anlamamız ve anlatmamız gerekiyor.”
 
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum