Ocak-Kasım döneminde yüzde 12 artışla 29,1 milyar dolar ihracat gerçekleştiren otomotiv sektörü, yılın bitmesine bir ay kala yıllık bazda ihracat rekorunu tazeledi. Türk otomotiv sektörünün ihracatı, kasım ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde beş artarak 2 milyar 769 milyon dolar oldu. Ancak Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2018 yılı 11 aylık dönemde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 33,75 azalarak 543 bin 231 adet olarak gerçekleşti. 2017 yılı 11 aylık dönemde ise 819 bin 954 adet toplam pazar gerçekleşmişti. Otomotiv sektörü temsilcileri 2018 yılını değerlendirirken 2019 yılında atılacak adımlar sayesinde daha olumlu bir tablo beklediklerini dile getirdi.
CMS İcra Kurulu Başkanı Ünal Kocaman;
2019’da hem Türkiye’de hem Avrupa’nın bazı ülkelerinde hem de dünyada otomotiv sektörü için bir daralma söz konusu. Pazarda büyük bir değişiklik olacağını düşünmüyorum. Dünya ekonomisinde de bir daralma tehlikesi görüyoruz. 2019’un zor bir yıl olacağını düşünerek bütün harcama ve yatırımlarda tasarruf tedbirleri alıyoruz. 2019’a nakit yaratmayan hiçbir varlığın taşınmaması lazım. Piyasa faizlerinin geldiği noktada, bu faizlerle yaratılacak işlerle elde edilecek gelirlerin borç anaparasını ödemeye yeteceğini düşünmüyorum. Dolayısıyla her sabit kıymet yatırımının mutlaka sağlam bir fizibiliteden geçiyor olması lazım. Şu anda Türkiye’de yaşadığımız finansal sorunlar belli bir zaman sonra çözülecek ama çok uzun vadeli pozisyonlarla, bu büyük faizlerle fonlama olursa bu durum firmalar için sıkıntı yaratabilir. Kriz fırsattır moda söyleminin dışında ekonomik gidişat her zaman dönemsel bir yapı izler, aşağı da iner, yukarı da çıkar. Yukarı çıkışa da hazırlıklı olmak gerekir. Piyasa iyiye gittiğinde üretim ve altyapı anlamında hiçbir hazırlığınız yoksa o fırsatı değerlendiremeyeceksiniz demektir. Şu anki daralmaya tedbir alalım ama nerede çıkış olacağına da bakıp ona göre de şimdiden üretim ve yönetim altyapısı anlamında hazırlık yapmamız gerekiyor.
Enriko Aliberti Koordinatörü Suat Özdağ;
2019 yılında da sektör oyuncularının iyi niyetli çabaları satışların arttırılması için yeterli olmayıp mutlaka hükümetimizin desteğine ihtiyaç olacaktır. Aslen olması gereken destek veya zaman zaman yapılan özel uygulamalar yerine kalıcı tedbirler alınıp vergi yapısının yeniden ve uzman kadrolarca masaya yatırılıp düzenlenmesi gerekmektedir. Sektör mercek altına alınıp yeniden yapılandırılmazsa 350-450 bin civarındaki satış adetleriyle yılı kapatacak, ana ve yan sanayi, bayi teşkilatlarından binlerce çalışan işsiz kervanına katılacaktır. Otomotiv sanayi çalışma sürelerini azaltacak, yan sanayiden tedarik ettiği yedek parça adetlerini düşürecek ve yan sanayi firmalarının tek tek kapanışlarına tanıklık edecektir. Sonuç olarak 2019 yılının aşılması sürecini iyi yönetenler için gelecek parlak, yönetemeyenler için yolun sonu olacaktır. İyi yönetenler sektördeki değişimi ve geleceği iyi okumalı yeniliklere açık ve istekli olmalıdır. Tüm bu düşüncelerimin yanı sıra ülkemizin refaha çıkışı ihracat ve turizm gelirlerinin arttırılması ile mümkündür.
Tiryakiler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tiryaki;
Sektörümüz ihracat anlamında başarılı bir yıl geçirdi. Fakat dünya ölçeklerine özellikle de bizimle eşdeğer olan ülkelere baktığımızda bunun çok yeterli olmadığını görmekteyiz. 2019 senesi için ise iç pazar anlamında zor bir yıl olacağı görülüyor. Tabii bu sıkıntının yanında getireceği fırsatları da iyi değerlendirmek gerekiyor. Dış ticarette rekabet ettiğimiz ülkeler arasında Türkiye’nin, şu anki döviz kurlarından dolayı rekabetçi olduğunu söyleyebiliriz. Geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirmiş olduğumuz ihracat rakamlarını 2017 senesi ile karşılaştırdığımızda otomotiv tedarik sanayi ihracatının 10 yılda 965 milyon dolardan 4 kat artarak yaklaşık 4 milyar dolara çıktığını görüyoruz. Büyüyen üretim adetlerinden de anlaşılacağı gibi yaklaşık son kırk yılda sektörün artan üretim adetlerine ve geleceğe dönük potansiyeline baktığımızda ümitsizliğe kapılmamak gerektiğini düşünüyorum. Burada en çok önem vermemiz gerekenin Türkiye’nin beyaz eşya gibi önemli birçok sektörüne örnek teşkil ettiğimiz, yönetici gönderdiğimiz otomotiv sektörümüzde malzeme, işgücü ve enerji gibi hayati işletme kaynaklarımızın en verimli şekilde kullanılmasını sağlamak olmalıdır. Sektörümüzün yetiştirdiği kalifiye insan gücü ve yönetici potansiyeli tarafından baktığımızda sektörümüzü çok iyi bir geleceğin beklediğini düşünüyor ve geleceğimiz için çok çalışarak, üretim kaynaklarımızı verimli kullanıp ekonomik ölçeklerde katma değerli üretim yaparak gelişmiş ülkeler ile aramızdaki farkın kapanabileceğini ifade etmek istiyorum.
Poyraz Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Selami Özpoyraz;
Otomotiv sektörü Türkiye ekonomisi için en önemli sektör desek sanıyorum yanlış bir tespit yapmış olmayız. Dolayısıyla Türkiye ekonomisinin içine girdiği bir sıkıntının otomotiv sektörünü etkilememesi imkansız. Aynı şekilde otomotiv sektörünün yaşadığı bir sıkıntının Türkiye ekonomisine etki etmemesi de mümkün değil. Bu anlamda özellikle 2018 yılı ikinci yarısında içine girdiğimiz ekonomik daralma, özellikle iç pazarda araç satışlarında büyük bir düşüşe sebep oldu. İhracat odaklı bir sektör olarak bu durumu tolere etmek kolay olmadıysa da bir şekilde sektör yaralarını sarmayı başardı, başarıyor. Bu anlamda 2019 yılı çok kolay görünmese de daha stabil ve öngörülebilir geçeceğine dair inancımızı koruyoruz. Hükümetin daha düşük büyüme oranı beklentisi elbette ki sektörümüze de etki ederken, başta da dediğim gibi otomotiv sektörü olarak uzun yıllardır ülkemizin lokomotif sektörü olma gücüyle yine Türkiye’nin en önemli ihracat rakamına ulaşacak sektör olarak ön plana çıkacaktır. Otomotiv, 2018 yılı içinde ihracat alanında rekorlar kıran, ülkemizin cari açığına en olumlu katkıyı sağlayan sektörlerin başında geliyor. 2019 yılı için de ihracat odaklı üretimi sürdürürken özellikle iç piyasayı hareketlendirecek ÖTV-KDV indirimi gibi hükümet eliyle yapılacak benzer hamlelere sektörümüz alışık olduğu yükselen grafiğini korumayı başaracaktır.
Vosmer Otomotiv Genel Müdürü Siyon Karmona;
ÖTV 2018 yılının ilk çeyreğinde otomobil ve hafif ticari araç pazarı geçtiğimiz yıla göre az da olsa bir büyüme göstermişti. Ancak, yılın ikinci yarısından itibaren özellikle döviz kurlarındaki ve faiz oranlarındaki artışın etkisiyle sektörümüz, kademeli olarak bir daralma gösterdi. Kasım ayında açıklanan ve yıl sonuna kadar sürecek binek araçlardaki ÖTV ve ticari araçlardaki KDV indirimlerinın biraz da olsa hareketlendirdiği binek ve hafif ticari araç pazarı, geçtiğimiz yılın ilk 11 aylık süreci baz alındığında yüzde 34 gibi bir oranda daralma gösterdi. Geldiğimiz noktada 2018 yılı sonunda toplam otomobil ve hafif ticari araç pazarının, en iyimser haliyle geçtiğimiz yıla göre yüzde 35-40 arasında bir daralma oranıyla kapanacağını söyleyebiliriz. 2019 yılında otomotiv sektöründeki daralmanın, 2018 yılına paralel bir şekilde devam edeceğini düşünüyoruz. 2019’daki toplam pazar beklentimiz 350 – 400 bin seviyelerinde. Döviz kurlarının ve faizlerin daha düşük seviyelere gelmesi elbette sektörü bir nebze olsun rahatlatacaktır. Otomobil fiyatlarını etkileyen diğer bir faktör olan ÖTV oranlarındaki indirimin devam etmesi pazardaki daralma beklentisini nispeten azaltacaktır.
Sarıgözoğlu Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Levent Sarıgözoğlu;
Zorlu bir yılı geride bırakırken, iyi başladığımız 2018 yılı, sonlara doğru hem otomotiv sektörü hem de ülke ekonomisi olarak sıkıntılı bir döneme girdi. Otomotiv sektörümüz, özellikle Avrupa otomotiv sektörü için büyük önem taşıyor. Lojistik imkanlarımız, Avrupa’ya yakınlık, işgücü imkanları ve bu sektördeki gelişmişlik düzeyimiz otomotiv sektörünü ülkemiz için en önemli sektör haline getirdi. İhracatımızdaki en büyük payı oluşturması da bu açıdan son derece değerli. Ancak döviz kurunda ani yükseliş akabinde yükselen enflasyon ile özellikle iç pazarda sektör daralırken, 2018 ihracatımızda güçlü yükselişini sürdürmeyi başardı. Bu anlamda 2019 yılında ihracatta cari açığımızın kapatılması yolunda en büyük katkıyı yine otomotiv sektörünün vereceğinden kuşkum yok. İç pazara gelince bu konuda iç pazardaki daralmayı aşacak teşvikler, ÖTV indirimleri gibi girişimler sayesinde bu daralmanın 2019 yılında son bulacağını düşünüyorum. Yeni Ekonomi Programı’nda (YEP) Türkiye büyüme rakamları 2019 için düşük görünse de otomotiv sektörü olarak 2019 yılında ihracatta rekorlar kıran, iç pazarda hedeflerini tutturan bir sektör olarak ön plandaki yerimizi koruyacağımıza olan inancım ise tam.
EGOD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Akkalay;
Kurlarda yaşanan daralma nedeniyle zor günler geçiren sektörümüz yine de başarılı sayılacak bir yılı geride bıraktı. Toplam ihracatın 32 milyar dolar seviyesinde gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Türkiye ekonomisinin itici gücü konumunda bulunan otomotiv sektöründe hareketli geçen bir yılın ardından 2019’un yaşanacak tüm ekonomik sıkıntılara rağmen gerekli düzenlemelerin yapılması doğrultusunda daha olumlu bir tablo çizeceğini düşünüyoruz. Bu süreçte hayata geçirilecek yapısal reformların uzun vadede başta üreticiler olmak üzere tüm vatandaşların lehine olacağına inanıyoruz.
Otomotivcilerden 2019 değerlendirmesi
Ülkemizin cari açığına olumlu katkıyı sağlayan otomotiv sektörü, yılı ihracat rekoruyla kapattı. Sektör temsilcileri zor geçen bir yılın ardından 2019’u değerlendirdi.
30 Aralık 2018 - 11:54
YORUMLAR