Yurt savunmasına adanmışlıktan çıkan milli marşımız;marşın muhatap aldığı bayrağımız; onun üzerinden adanmışlara yapılan göndermeler bağlamında başlığımızın güncel Almanya, Hollanda “ilişkilerimize” ışık tutuyor. Bu “ışık”, Cumhurbaşkanımız tarafından Halk Oylaması takvimine koşut voltaj yükseltiyor. Unutmayalım etki(mizin)nin, tepkiyi oluşturmaması olası değil.
A.B.üye sürecimiz uzadıkça birikiyor, biriktiriyoruz. Batının bizden beklediği müktesebat, iç işleyişimizi engelleyen sebeplerimizi aşacak birikimimiz olduğu halde, gerçekleştirmeyişimiz tesellimiz olamaz.
Eksikliklerimizi giderecek potansiyelimiz, gereken kararlığı gösterecek uygulamaları başlatıp bitirmemizi bizi tek sorumlu kılıyor. Diğer hususlar; A.B nin görevlerini yapmaması, terör, bölgesel pitbullar, FETÖ; FED operasyonları …bunlar atılımların kaynağı olacak evrensel insani standartların, kurumsal sosyal uyum anlaşmalarının işletilmesine engel, tehir oluşturmamalı. Çünkü bütün saldırıların panzehiri, o kurulup işletilemeyen standartlardır.
Güncel, gelecek “hastalıklara” karşı en önemli gücümüz olan insan kaynağımızın zeminini bu standartlardan başlayarak güçlendirebiliriz; yerelleştirme, millileştirme ardından gelecektir. Yine çünkü ulaşılmış evrensel değerler, karma milliliğin (sömürü-direnme deneyimlerinin)billurlaşmasıdır. Bu değerlere millilikle sırt dönmek; cep telefonlarını cebimizden atıp; telefonu bu topraklarda yeniden imal etmek demektir.
Batıya mı kızalım, kendimize mi? Kızmamız, ders vermemiz gereken muhatabımız kendimiziz. Özeleştirimiz; özeleştiriyle yeni, arzulu, yol almayışımız sorgu sırasının başında duruyor.
Alt yapı başarılarımız, yukarıda sayılan pozisyonların niteliğidir. Bu yüzden bunca özverili niceliksel başarılar çevrede yeterli etkiye ulaşmıyor.
Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımızın oralarda yeni yaşam arayışlarına son olaylar ne kadar katkıda bulunuyor dersiniz; gelirlerini, sosyal güvencelerini; güvenirliklerini, sisteme uyumlarını; olası olumsuzluklara karşı itirazı yüksek anavatan iktidarlarının varlığını mı? Yeri gelmişken bunun da anketini yapmayı ihmal etmeyelim.
“Ne bu şiddet bu celal!”
“Ne bu şiddet bu celal!”
18 Mart 2017 - 16:10
YORUMLAR