Medyanın Mültecilere Yaklaşımı

Medyanın Mültecilere Yaklaşımı

Medyanın Mültecilere Yaklaşımı

Medyanın Mültecilere Yaklaşımı

Medyanın Mültecilere Yaklaşımı
08 Kasım 2017 - 15:16

Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü ile Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneğinin ortak organizasyonu ile Antalya’da basına yönelik “Göç ve Mülteci” seminerleri düzenlendi.

Medyanın mültecilere yaklaşımının toplumun tepkilerine de yansıdığından hareketle; medyanın göç ve mülteci kavramlarını amaca uygun şekilde işlemesini hedefleyen seminer dizisi yaklaşık bir ay sürecek. Her hafta Cumartesi ve Pazar günleri olmak üzere 2’şer günlük seriler halinde düzenlenen seminerlere Türkiye’nin her bölgesinden ulusal ve yerel gazetelerin temsilcileri, yazar ve habercileri katılıyor.

“Basın Mensupları için Göç ve Mülteci Konularında Bilgi ve Farkındalık” adı altında düzenlenen seminerlerin sonuncusu bu hafta düzenlenecek. Seminer dizisi tamamlandığında ise Türkiye genelinde yaklaşık 700 gazeteci, bu seminerlerden yararlanmış olacak.

Seminerlerde Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünün yanısıra Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK-UNHCR), Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF) ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) yetkilileri “sığınmacılara ve mültecilere” ilişkin detaylı bilgiler ve sunumlar yapıyor.

SEMİNERİN FİNALİ İSTANBUL’DA

Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği Genel Koordinatörü İbrahim Vurgun Kavlak, 4 haftalık seminer dizisinin sonunda finali duayen gazetecilerin de katılımı ile İstanbul’da gerçekleştireceklerini söyledi. Kavlak, “Ülkemizde 3,2 milyondan fazla Suriyeli geçici koruma altında bulunuyor. Suriyelilerin dışında da 400 binden fazla farklı ülkelerden mülteci var. Mülteciler bakımından dünya 2´nci Dünya Savaşı´ndan bu yana en büyük insani krizi yaşıyor. Ortalama dakikada 20 kişi savaş veya ekonomik nedenlerden dolayı ülkesinden ayrılmak zorunda kalıyor. Ülkemiz; din, dil, ırk ve mezhep gözetmeksiniz ülkelerinde barınma imkânı kalmayıp evlerini terk etmek zorunda kalan sığınmacılara kapısını açıyor. Ülkemize kaçak yollarla girenlere düzensiz göçmen diyoruz. Ülkemizde 3.2 milyon civarında Geçici Koruma Altında Suriyeliler ile 400 bin civarında Irak, Afgan, Somali ve diğer ülkelere mensup mülteci bulunuyor. Ülkemiz Suriye krizinin başladığı günden bugüne mülteciler için 30 milyar doların üzerinde bir harcama yaptı” diye konuştu.

HABER DİLİ ÇOK ÖNEMLİ

Basın mensuplarının haber dili ve terminolojinin önemli olduğunu ifade eden Kavlak “Türk toplumu ile mülteciler arasında çatışmalar olabiliyor. Göç konusunun her boyutuyla algılanması için basın mensuplarının rolü önemli. Birçok çalışma yapıldı ama konunun toplum nezdinde daha iyi anlaşılması için yeterli çalışma yapılmadı. Bu organizasyonu basın mensuplarının uzmanlarla bir araya gelip kafalarındaki soruları sorması, konunun farklı boyutlarıyla işlenmesi ve tartışılması anlamında oldukça önemli buluyoruz. Mülteci konusunun toplumda ne şekilde algılandığı ile ilgili basın mensuplarının önemli bir sorumluluğu var” şeklinde konuştu.

Kavlak, özellikle nefret söylemi ve ırkçılık konusunda doğru terminoloji kullanımının yanı sıra, doğru haber yapımının da önemine vurgu yaptı.
BASIN TOPLUMU YÖNLENDİRİR

Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü Enformasyon Daire Başkanı Mahmut Şevket Bayram da yerel basının önemine vurgu yaptı. Gazetecilerin bilgilenmesi konusunda Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü´nün son dönemde birçok etkinlik düzenlediklerini ve bu tarz projelerle basına olan desteklerinin her geçen güç artacağını dile getirdi.
Bayram, “Kurumumuz, sizlerin arasından yetişmiş bu sektörün içinden çıkmış yeni bir Genel Müdür ile Mehmet Akarca Bey ile yeni bir ivme kazandı. Bu tür organizasyonların artması konusunda her türlü gayreti gösteriyor. Son dönemlerde hiç olmadığı kadar büyük sayıda göçmene ev sahipliği yaptığımız bir dönemi yaşıyoruz. Çok ağır bir göç var ülkemize. Çok fazla sayıda göçmeni misafir ediyoruz. Barınmalarından eğitimlerine kadar sağlıklarına kadar her türlü hizmeti sunmakla meşgulüz. Çok ağır bir sorumluluk altındayız. Etkileşimler çok fazla artmaya başladı. Toplumun her kesiminde her yerinde bu insanlara rastlamak mümkün. Sokak kenarından dileneninden İstanbul´un en lüks semtinde oturanına kadar her yerde Suriyeli sığınmacılarla karşılaşmak mümkün ve bir arada yaşamak durumundayız. Siz basın mensuplarının bu etkileşimle alakalı sorumluluk bilincinin arttırılmasını çok önemsiyoruz. Ankara´da ve başka yerlerde Arap yemekleri ve lokantaları görmeye başladık. Etkileşimin sonuçları ile ilgili değerlendirmeler yaparken ve haberleştirirken de sizlere çok büyük vazifeler düşüyor. Bunları arkadaşlarımız sizlere anlatacaklar. Meselenin doğru anlatılmasında ve doğru anlaşılmasında elimize düşen ve varsa hepsini yapmanın gayreti içerisinde olduk. 2017 yılında toplam 171 basın mensubunu meselenin ne olduğunu yerinde incelemek üzere mülteci kamplarına, konteyner kentlerine götürdük. Bunların içerisinde 100´ü aşkın yabancı basın mensubu vardı. Oralarda ne olup bittiğini; mültecilerin, sığınmacıların, göçmenlerin oralarda ne şartlarda yaşadığını basın mensuplarının yerinde görmelerini sağladık. Meselenin insani boyutuna dikkat çekme yönünde çalışmalarımız devam ediyor” diye konuştu.

Açılış konuşmalarının ardından 2 gün süren seminer süresince mülteciler ve dezavantajlı gruplarla ilgili ulusal ve uluslararası kuruluşlar tanıtıldı, bu kuruluşların çalışmaları hakkında basın mensuplarına bilgiler aktarıldı; basının mülteci konusunu ele alış şekilleri farklı örnekler üzerinden incelendi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum