KARNE SADECE ÇOCUĞUNUZUN DEĞ İL!

KARNE SADECE ÇOCUĞUNUZUN DEĞ İL!

KARNE SADECE ÇOCUĞUNUZUN DEĞ İL!

KARNE SADECE ÇOCUĞUNUZUN DEĞ İL!

KARNE SADECE ÇOCUĞUNUZUN DEĞ İL!
23 Ocak 2016 - 14:16

Türkiye çapında 17 milyonu aşkın öğrencinin başarı durumu, karne ile belirlendi. Her ne kadar “karne” öğrenciye ait bir veriymiş gibi görünse de, işin uzmanları, bu yazılı belgenin sadece çocuğa değil, büyük ölçüde aileye ait olduğu görüşünde birleşiyor.
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Emine Sevinç Tok;“Karne, sadece çocukların bir eğitim öğretim dönemindeki başarısını gösteren bir belge olarak düşünülmemelidir. Çocukların notlarının düşük olmasının pek çok sebebi olabilir; dolayısıyla kötü karne getiren çocukların ailelerinin tüm bu olasılıkları düşünmeleri, sadece çocuğun özgüvenini zedeleyici laflar söyleyerek ya da cezalar vererek çocuğa yaklaşmamaları, çocukla sakin bir şekilde iletişime geçip sorunun odağını araştırmaları gerekmektedir. Örneğin, bazen çocukların kendilerinin de dile getiremedikleri, tanımlayamadıkları sınav kaygısı problemleri olabilir ve aileler bunu gözden kaçırabilir ya da önemsemeyip “çalışmadığı için böyle oluyor” deyip çocuğun daha çok üstüne gidebilirler. Ama biz biliyoruz ki, basit bir sınav kaygısı durumu öyle bir hal alabiliyor ki aslında çok zeki olan ve gerçekten çalışan bir çocuk tüm sınavlarında çok düşük performans sergileyebiliyor. Çocukta eğer böyle bir durum sezilirse, vakit kaybedilmeden bir çocuk ruh sağlığı uzmanına danışılması oldukça yerinde bir hareket olacaktır. “ dedi.
VELİLER ÇOCUKLARINI AYNALARI GİBİ GÖRÜYOR…
Bazen de çocuklar sadece belirli derslerde başarı gösterip, diğerlerinde başarısız olabiliyor. Bu durumu ısrarla kabul etmeyen ailelerin, çocuklarına kapasitelerini aşan yüksek hedefler koyduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Tok, anne ve babaları bu konuda da uyardı…
Yrd. Doç. Dr. Tok; “Bazı ailelerde çocuklar, anne babaları için bir ayna görevi görebilmekteler; çocuğun başarısı aynı zamanda anne babanın da başarısı olmakta ve bu nedenle ebeveynler kendi eğitim hayatlarında yapamadıkları şeyleri çocuklarının yapmasını beklemekte, bu şekilde doyuma ulaşmaktadırlar. Ama bu mükemmeliyetçi tutum, pek çok çocuğun iyi gidebilecek eğitim hayatlarını oldukça kötü bir yöne sürüklemektedir. Bu yüzden ebeveynler çocuklarını iyi tanımalı ve okuldaki öğretmenlerinden de aldıkları bilgiler doğrultusunda, çocuklarını yetenekleri doğrultusunda yönlendirmelidir. Unutulmamalıdır ki her insanın, her alanda başarılı olmasını beklemek oldukça yanlış ve gerçekleşmesi pek mümkün olmayan bir beklentidir. Öğrencinin yeteneğinin olmadığı dersler mümkünse dışarıdan desteklenmeli ve çocuğun bu derslerde başarısını arttırması isteniyorsa, zayıf aldığında kızmak yerine, onun özgüvenini arttırıcı konuşmalar yaparak ulaşabileceği düzeyde bir not hedefi koymak, onu bu yönde yüreklendirmek ve hedefine ulaştığında ödüllendirmek iyi bir yöntem olacaktır.” dedi.
ÖZELEŞTİRİ ŞART
Karne aslında sadece çocuğa verilen bir belge değil; kötü bir karne ile karşılaşıldığında tüm yükü sadece çocuğa atmaktansa ebeveynlerin de özeleştiride bulunmaları oldukça kritik bir nokta.
Örneğin, anne ve babanın birbirleriyle olan ilişkileri, sorgulanması gereken temel şeylerin başında geliyor. Huzurlu bir aile ortamı çocuk gelişimi için oldukça önemli ve eğer bir evde bu sağlanamıyorsa, çocuk bazen bu duruma okul başarısını düşürerek tepki verebiliyor. İşte bu tam da bu noktada, anne-babanın tutumlarını gözden geçirmesi gerekiyor. Yrd. Doç. Dr. Tok; “ Özellikle baskıcı bir tutumun varlığı, çocuğun özgüvenini zedelediği için okul başarısını doğrudan etkileyebilmekte, ayrıca çocukta ebeveynlerine karşı bir öfke yarattığı için çocuğun sorumluluk almaktan kaçınmasına ve hırçın davranışlar göstermesine sebep olabilmektedir. Aynı şekilde, aşırı koruyucu ya da tam tersi ilgisiz ebeveyn tutumları da, çocuklarda kaygı problemlerine ve içe kapanmaya sebep olabilmektedir. Bu açıdan, evde hoşgörülü, destekleyici, güven verici ve anlayışlı bir ortamın varlığı çocuğun okul hayatını da mutlaka olumlu yönde değiştirecektir. Unutulmamalıdır ki her çocuk, ne koşulda olursa olsun ailesinin onu sevdiğini ve onun yanında olduğunu hissetmeye ihtiyaç duymaktadır.” dedi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum