Şu an İstanbul’dayım... Yarın, yani 23 Mayıs 2015 Cumartesi akşamı İzmir’de olacağım. Pazar günü AK Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nu dinleyeceğim. Merak ediyorum; ‘MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’den daha fazla coşkulu kalabalığa hitap edecek mi?’ diye... Dahası, AKP’ye kayıtlı üyeler bile kurucu başkanları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılışına gitmediler. Nasreddin Hoca’nın gibi ‘Yorgan Gitti kavga bitti!’ hikâyesi mi, acaba? Maillerime bakarken önce CHP’den geleni gördüm...
Şöyle deniliyordu: ‘Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Gençlik Kollarımız, AKP Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten'in İzmirlilere ve İzmir'deki CHP'li gençlere yönelik hakaret içeren sözlerini protesto etmek amacıyla, 23 Mayıs 2015 Cumartesi saat 11.00 da CHP İzmir İl Başkanlığında basın açıklaması yapacaktır.’ Acaba bu kentini bilmez, densiz adam neler demişti?
Delican’ı kutlamalıyım
Bunları düşünürken, bu kez, AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican’ın 24. Dönem Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten’in sosyal paylaşım sitesi Twitter’dan yayınladığı mesajlara ilişkin yapmış olduğu açıklama bilgisayarıma düştü.
Kibarlığına hayran olduğum Bülent Delican açıklamasında şunları söylüyordu:
‘24. dönem Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten tarafından yapılan açıklamalar partimizin kurumsal bir açıklaması değildir.
İçten’in değerlendirmeleri şahsidir ve kendisini bağlar. Genel seçim sürecinde İzmir’de yapmış olduğu üç günlük ziyaretlerden sonra yaptığı değerlendirme öncesinde, keşke AK Parti İzmir İl Başkanlığı olarak tarafımıza sormuş olsaydı, kendisine anlatır, yanıldığı noktaları düzeltirdik. Açıklamalarını ayrıca talihsizlik olarak görüyoruz. İzmir’de hizmet konusunda yerel yönetimlerin eksiklikleri olsa da İzmir, özgürlükler ve kişi hürriyeti açısından son derece önemli bir kentimizdir. İzmirli hemşerilerimizin yaşam tarzı hiç kimseyi ilgilendirecek bir konu değildir. Yaptığı mesnetsiz ve haksız açıklamalar bir İzmirli olarak tarafımızı son derece üzmüştür. Kamuoyuna saygıyla duyurulur…’ Her zaman söylerim bir geri zekâlı çıkar, milleti birbirine sokar...
Atalarımız ne demiş? Kuyuya bir deli taş atar, 40 akıllı çıkaramaz!
Haşhaşiler nerede idi?
AKP Genel Merkezi tarafından İzmir'de seçim çalışmalarına destek vermesi için görevlendirilen Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, kentten ayrıldıktan sonra düşüncelerini twitter hesabından 'İzmir'den notlar' başlığı altında 33 madde halinde paylaşmış.
İçten'in İzmir için 'Haşhaşilerin başkenti' demesi, gençlerin açık giyinip, kafayı çektiğini ve sabaha kadar eğlendiğini söylemesi, tepki topladı. İçten, twitter hasabından 104 bin takipçisiyle şunları paylaştı: ‘İzmir, dünyanın en büyük köyü. Yağmur yağdığında şehir yağmur suları tarafından işgale uğruyor ve şehir düşüyor. Şehrin her yerinde budanmayı bekleyen ağaçlar, kesilmeyi bekleyen kocaman olmuş sararmış otlar var. Şehrin her yanında gecekondular düzensiz yapılaşmalar kötü yollar düzensiz bir çevreye sahip.
İzmirAtatürksüz yapamaz
İzmir Büyükşehir Belediyesi yapmadığı yollara kavşaklara köprülere Atatürk resmi asarak konuyu değiştiriyor. İzmir'de eksik olmakla birlikte deniz kenarı ve ana arterler dışında bir düzenleme yok. İzmir belediyeleri, Bursa, Kayseri, Konya ve Ak belediyelerinin yaptığının 10’da birini yapsa İzmir değişir.
Belediye Atatürk resimleri ile yapmadığı hizmetleri örtbas etmektedir. İzmir'de CHP’ye oy veren kitle, radikal militanvari davranmakta ve kendisi gibi düşünmeyenlere saygı göstermemektedir. Belediye hizmetten ziyade kültürümüze ve değerlerimize aykırı teşkil eden sözde kültürel faaliyetler yapmaktadır. Alttan gelen gençlik, değerlerimize aykırı bir yaşam şekli ile yetişmekte ve kendi aileleri bile bu durumdan şikayetçi. CHP’li İzmirli gençlerin özgürlükten anladıkları, son derece açık giyinmek, kafaya çekmek, sabaha kadar eğlenmek
Lafı nereye getiriyor!
Genelde İzmir’i ayakta tutan İzmir dışında buraya yerleşmiş Anadolu insanları. İzmir’e yerleşmiş Anadolu insanı hala değerlerimizi ve kültürümüzü korumaya çalışıyorlar kendilerini kutluyorum.
Doğudan gelen Kürt kardeşlerim çalışkan değerlerine sahip misafirperver ve ülkesine sahip çıkan insanlar. Allah'ın bize büyük bir nimeti olan bu şehri CHP yaşanmaz hale getirmek için elinden geleni yapıyor. Diyarbakır'da İçin HDP belediyeler ne anlam ifade ediyorsa, İzmir içinde CHP aynı şeyi ifade ediyor.
HDP Kürt baascısı, CHP ise Türk baascısı. Aralarında dil farkı dışında hiç bir fark yok. Kafa aynı kafa. Haşhaşilerin başkenti İzmir. Neden acaba?
Yalanın kuyruklusu bu
İzmir'deki CHP’lilerin AK Parti’ye, muhafazakarlara, dindarlara farklı görüşlere ve yaşam tarzlarına hiç saygıları yok. Acilen bu şehirde yaşayan demokrat ve inançlı insanların çok çalışarak bu şehrin yönetimini ele geçirmeliler.
Sayın Bakanımız Veysel Eroğlu büyük şans. AK Parti milletvekili adayları harıl harıl çalışmakta. Özellikle Kürt vekil adaylardan Savcı Sayan ve Necip Nasır azim ve inançla çalışmaktadır. CHP teşkilatı ve belediyeler AK Parti afişlerini toplamakla meşgul.
CHP'li belediyelerin zulümünden dolayı yatırımcılar başka illeri tercih etmekte. Garip olan tüm bu olumsuzlara halkın geneli katılırken, CHP'den de vazgeçememeleri sosyalojik bir araştırma konusu.
AK Parti 13 yıldır iktidarda ve kimsenin yaşam tarzına müdahale etmedi.’
Söyleyecek söz bulamıyorum
Çüşşşşş be adam! Yalan bu kadar olur! Kürkçülüğün reklamı da bu kadar olur...
Aslında bu Diyarbakırlının partisinin AKP olduğuna da inanmıyorum.
O içlerinde bir casus gibi... Asıl partisi onun hasarlı beyninde... Nedense birkaç oy için Ak Parti böylelerine pirim veriyor. Öyle açıklamalar yapmış ki gülüp de geçilmiyor. Böylelerine ağzının payı önce AK Parti, sonra CHP ve diğer partilerden yapılmalıdır.
Diyarbakırlı meslektaşımla!
Söyledim, İstanbul’dayım... İstanbul’da Bilgi Üniversitesi’nin konuğu olarak bulunduğum süre içinde hep ‘İzmir!’ dedim... Yemin ederim, tanıklarım da var... İçimizde Diyarbakırlı bir Gazeteci de var... Onunla İstanbul- İzmir tartışması bile yaptım. En azından 10 tane tanığım var... İstanbul’un bazı semtleri ‘kurtarılmış bölgeler’ gibi... Sıkı mı normal kıyafetle giresin, gezesin...
Gelsin bu İzmir düşmanı da birlikte İstanbul’daki AKP’li belediyeleri gezelim?
İyi ki Bilgi gibileri de var
Ama önce İzmirli öğrencilerin, Bursalı öğrencilerin ilk tercihleri arasında yer alan Bilgi Üniversitesi’nin kampusunu gezelim... Sonra da ‘yandaş’ diye kabul ettiğimiz, onların ellerindeki üniversiteleri... Aradaki farkı görsünler... İnsanlık nedir, öğrensinler... Dostluk ve kardeşliği de... Bir yanda bir elinde sopa, diğer elinde silah olanlar... Diğer yanda İzmirlilerin, Egelilerin, Batılıların olduğu okuldaki sevgiyi ve dostluğu... Başı örtülü de serbest... Mini etekli, ya da şortlu da... Hepsi Türkiye’nin mutlu geleceğini düşünüyorlar. Ve de halkı da içlerine almışlar... İzmir’i burada yaşatıyorlar...
Bakalım nasıl temizleyecekler?
Şimdi pazarı iple çekiyorum... Bakalım AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İzmir ve Egelilerden oy isterken ne diyecek? ‘Güzel İzmir’in güzel insanları’ diye mi söze başlayacak, yoksa ‘Alkolik gençlerin memleketi mi?’ diyecek...
Bir istatistik yapsın bu Diyarbakırlı efendi... Söylediklerini kimlerin yaptığını açıklasın... Ben sonucu biliyorum ama söylemiyorum... Çünkü İzmir’in yerlisiyim ve İzmir’i kimlerin bozmak istediğini ve aklından geçirdiği şekle sokmak istediğini de biliyorum... İzmir’den çürük ve bozuk insan çıkmaz...
Arada çıkanların kökenine bakın, nereli olduğunu, nereden geldiğini ve Diyarbakır Milletvekili gibi yolunu da fikrini de şaşırdığını göreceksiniz...
Kafasını sıyırmış birisi!
Kafasını sıyırmış birisi!
23 Mayıs 2015 - 16:20
YORUMLAR