'Kaç Baba Kaç' oyunu İzmir’de

'Kaç Baba Kaç' oyunu İzmir’de

'Kaç Baba Kaç' oyunu İzmir’de

'Kaç Baba Kaç' oyunu İzmir’de

28 Şubat 2015 - 11:51

İstanbul Mese İletişim’den Mert Aybars aradı.

Tanıdığım en önemli iletişimlerden birisi.
Mert Aybars, 'Kaç Baba Kaç' oyununun 28 Şubat’ta (yarın) İzmir’de sahneleyecek olan HSBC Gönüllüleri Tiyatro Kulübü’nün Anadolu Turnesi boyunca elde edeceği gelirin, AÇEV’in ‘Çocuk Okuma Grupları’ projesine katkı sağlayacağını söyledi.

Ray Cooney'nin yazdığı, Haldun Dormen'in Türkçe’ye çevirdiği ‘Kaç Baba Kaç’ oyununun 2014-2015 dönemi geliri ile Anne Çocuk Eğitim Vakfı’nın (AÇEV) ‘Çocuk Okuma Grupları’ projesine fon sağlanacak. 
HSBC Gönüllüleri; bu doğrultuda, 6 ilde 158 ayrı okuma grubundaki 3 bine yakın çocuğun okuma gruplarına katılımını desteklemiş olacak.

Oyun, 28 Şubat Cumartesi günü saat 19:00’da Narlıdere Kültür Merkezi’nde izleyicilerle buluşacak.

HSBC çalışanları tarafından 2007 yılında kurulan Tiyatro Kulübü, 2012 yılında Anadolu’da 11 ilde toplam 13 kez sahnelediği Onikinci Gece adlı oyunun geliriyle Umut Çocukları Derneği'ne katkı sağlamıştı.

 

İzmir'in farkı ortada

Size İzmir farkını gösterecek iki örnek vermek istiyorum.
Önce kuyumculardan söz edeyim...
Benzer iki kolyeyi bir İstanbul'da, bir de İzmir'de iki kuyumcuya sipariş verdim.
İstanbul'daki üzerinde isim yazılı kolye için çıkarılan ücret 690 TL.
Gramına kadar aynı, hatta işçiliği çok daha iyi olan İzmir'deki kolyenin fiyatı ise satece 190. TL.
Çeyrek altından biraz daha fazla, yarım altından daha düşük.
Ve her daim anımsatacak, güzel bir hatıra...

 

Yastık altındaki servet

Altın denince aklıma geldi...
Türkiye'de en fazla yastık altı altın bulunan ilçemiz neresi?
Sizi fazla düşündürtmeden söyleyeyim:
Milas...
Nasıl bir zamanlar en fazla cami bulunan ilçemiz 'Gavur İzmir'in Tire ilçesi ise, yine nüfusuna göre en fazla kuyumcu olan ilçemiz de Muğla'nın Milas'ı idi.
Kültürpark'taki MODEKO Mobilya fuarını gezerken bir Bodrum (Konacık) müessesesi ‘Sempati Mobilya’ dikkatimi çekti.
Sahibi Salim Kısaoğlu...

Çalışanlardan biri de Milaslı Nadir Erol imiş...
'Çok zenginsiniz!' diye takıldım, Nadir Erol’a.
Yastık altı altınlardan söz ettim.
Önce 'Yok!' dedi.
Sonra da 'Köylerimizde aynı adet sürüyor!' itirafında bulundu.
Türk insanının altına karşı ilgisi tarih boyunca olmuştur.

 

Almanya ve Avusturya

 Sanıyorum, özellikle Almanya'dan en fazla altın ithal ülkelerin başında geliyoruz.
Almanya'da altın madeni mi var?
Yok tabii...
Aracı kurumları çok iyi...
Hiç unutmuyorum Viyana'da, havaalanına giderken, petrol işleme tesislerini gördüm.
Boş bulunarak, 'Avusturya petrol mu çıkarıyor?' diye sormuştum.
Almanya nasıl altından, cevherinden büyük paralar kazanıyorsa, Avusturya da öyle...
Yani İzmir 'altın ve mücevher işçiliğinde' belki de dünyanın en ileri ve becerikli ustalarına sahip...
Bunu mutlaka değerlendirmeliyiz.
Ama nasıl?

 

Gelinligi öne çıkardığımız gibi

İşte bu kuyumcular odasının, hatta İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin işi...
Nasıl şu anda İzmir, İZFAŞ sayesinde gelinlikte dünyanın en önemli merkezlerinden biri haline geldiyse, bu başarı 'Altın işlemeciliğinde ‘de ilk sırayı alabilir.
Küçük işletmeler, bir büyük firma içinde birleştirilebilir.
Şimdi tam zamanı...
Özellikle turistler sayesinde reklamımızı yapabiliriz.
Ancak turistlere düşük ayarlı sahte altın satanları da aramızdan uzaklaştırmalıyız.
Nasıl zeytinyağında 'tağşiş' edindiğimiz karıştırma varsa, saflığı bozma varsa, özellikle turistik yerlerde, ne bileyim Kuşadası'nda bu tür olaylara tarihte rastlandı.

 

İzmir farkını çıkaran ikinci örnek

İzmir'den bir ikinci örnek daha vermek istiyorum, İstanbul'la aramızdaki farkı göstermek için.
10 Grammmy Ödüllü Sanatçı Bobby  McFerrin, 2 Mart&ta Güzelyalı Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde sahneye çıkacak.
Konserin biletleri 7,5-10 TL. olarak belirlendi.
Bu sanatçı İstanbul'da da sahneye çıktı...
Konser verdi.
Peki bilet ücretleri ne kadardı?
85-150 TL.
İşte İzmir ile İstanbul arasındaki farklarından biri daha...
Neden İzmir'e, 'Yaşayan şehir, yaşanılacak şehir!' diyoruz bunun için.
Neden İstanbul'dan, radyocuların duayene Ender Uslu İzmir'e yerleşmek istiyor, bunun için.
Neden dünyayı gezen ve gören Ayfer Ülkü, 'İzmir'e yerleşeceğim!' diyor, bu nedenden...

 

BATÜDER kuruldu 

İzmir'de güzel çalışmalar oluyor.
İzmir Ticaret Odası Başkan Vekili Akın Kazançoğlu'nun başkanlığındaki  'Türk ve Balkan İş insanları' bir araya geldi.
Bir çatı altında toplanan Balkan kökenli İzmir iş adamları Türkiye ile Balkanlar'da , kültürel, sosyal ve ticari alanda ortak projeler geliştirecekler.
Başkan Akın Kazançoğlu, Uluslararası Balkan ve Türk İş Dünyası Derneği'nin (BATÜDER) hedef ve projelerini anlattı.
Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarlık hedefini esas alarak, bölgesel ve sektörel potansiyellerin en iyi şekilde değerlendirilmesine çalışacaklarını söyledi Akın Kazançoğlu.
'Balkanların Başbakanı' olarak bilinen Akın Kazançoğlu'nun BATÜDER yönetim kurulunda şu önemli isimler bulunuyor:
Atilla Üner, Osman Özkebapçı, Gafur Alişer, Kadir Alkışel, Şahin Leventoğlu, Hanif Pehlivanoğlu, Eftal Serter, Ercan Korkmaz, Ayşe Akın, Hüseyin Şahin, Kenan Doğan, Mesut Güleroğlu, Oya Kalyoncu ve Lütfi Kılıç.

 

Hep kullanıldılar

Biliyorsunuz İzmir'de balkanları ve göçmenleri kullanarak, siyasi basamak yapanlar da var.
Hatta milletvekili olanlar da...
Sanıyorum 'yalancının mumu yatsıya kadar yanar' diyecek bu ekip, artık bunlara da 'dur' diyecek ve başarısız iş adamlarını, daha doğrusu balkan ve göçmenlerin sırtından politika yapanları da durduracak.
'Yeter' diyerek bunların sahtekârlıklarını ortaya koyacak.
Bu arada anımsadım...
AKP'den, son saniyede milletvekili olan Rifat Sait'i anımsadım.
Onun nasıl milletvekili olduğuna dair çok söylenti var.
Neyse artık hepsi eskidi, birkaç ay sonra bizim gibi olacaklar.
Ama yüksek maaşla, her türlü devletin imkânlarından yararlanacaklarını biliyorsunuz.
Hayatları kurtuldu...
Zaten dikkat edin bakın, milletvekili olmak isteyenlerin yüzde kaçı gerçek hizmet aşkı ile dolu...
Kendinden verecek mi?
Ceplerini dolduracak mı?
Bunun kararını siz verin...

 

Akp'de başkan uyarısı

Bu arada bir anımsatma yapayım:
İzmir'de AKP'nin 193 milletvekili aday adayından yaklaşık 180'i, yarın (pazar) saat 1000- 16.00 arasında Halkapınar'daki, bana göre 'Atatürk' adı olan salonda (Bu ismi değiştirdiler Arena koydular) temayül yoklaması yapılacak.
Efendiliğiyle bildiğim İl Başkanı Bülent Delican, AKP teşkilatına 'tarafsız olun' uyarısında bulundu.
Yani isimler üzerinde durmayın, partinin tabanı ne istiyorsa o olsun...
İşte 'bu sizim hemşehrimiz, tanıdığımız, işimizi görür' gibi beylik lafların kullanılmasını istemiyor Bülen Delican...
Bence yerden göğe kadar haklı...
Ama siz bunun uygulanacağını düşünüyor musunuz?
Pazarlıkların yapılmadığına!
Bir görüşümü daha söyleyeyim:
AKP'de, 'Reis' dedikleri kişi ve yandaşlarının dediği olur...
Onlar listeyi yapacaktır, kendi gönüllerine göre...
Görecek ve duyacaksınız.
Geçen seçim ve öncesinde olduğu gibi, 'cemaat sistemi' olmasına rağmen, yine de arada 'Ne oluyor? Neden tüzük uygulanmadı, neden aynı isimler?' gibisinden ses çıkarıp, başkaldıranlar olacaktır.
Benim AKP'de tek adayım var:
O da Engellilerin sorunlarıyla ilgilenen Ahmet Uğur Baran isminde bir engelli...
Birkaç isim daha var.
Ama gönül kırmamak için ses çıkarmıyorum.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum