İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Bölgeler Meclisi Başkanlığı’na seçilmesinin ardından kente döndü. Fransa’nın Strazburg kentindeki seçimle Avrupa’nın en önemli siyasi makamlarından birinin başkanlık görevine getirilen Başkan Soyer, ayrıca resmi olarak Kongre Başkan Vekilliği görevini üstlenme hakkını da elde etti. Bölgeler Meclisi Başkanlığını 2 buçuk yıl boyunca sürdürerek Avrupa’da daha demokratik ve adil yerel yönetimler tesis edilmesi yönünde liderlik üstlenecek Başkan Soyer, Adnan Menderes Havalimanı’nda basın mensupları ile bir araya geldi.

“Herkes İzmir’i konuşuyor, herkes İzmir’i merak ediyor”

“Çok gururlu ve heyecanlıyım” diyerek sözlerine başlayan Başkan Soyer, “Hakikaten büyük bir gurur. Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına girerken Türkiye’nin bu seviyede Avrupa Konseyi’nde temsil ediliyor olması çok kıymetli. Çünkü Bölgeler Meclisi 46 ülkeden 130 bin yerel yöneticinin temsil edildiği bir yapı ve bu yapının meclis başkanlığını üstlenmek gerçekten büyük bir gurur. Hani deriz ya coğrafya kaderdir, biz Avrupa’yla bu yakınlıkta yaşamaya devam edeceğiz. Avrupa Birliği’nin aldığı kararları, süreçlerin içinde yer almadığımız için sadece uygulayan durumunda kalıyoruz. Ama bu görev sayesinde yasama süreçlerinin içinde yer almak, orada ağırlığımızı koymak mümkün olabilecek. AB ile Avrupa Konseyi ile çok daha yakın ilişkiler kurmamız söz konusu olacak. Diliyorum ki buradan şehrimiz de memleketimiz de çok faydalar çıkarsın. Bunun için canla başla çalışacağız. En azından dün, evvelsi gün Strazburg’da yaşadıklarımız İzmir’in bilinirliği, farkındalığı konusunda da çok önemli bir sonuç doğurdu. Herkes İzmir’i konuşuyor, herkes İzmir’i merak ediyor” dedi.

“Ben artık sadece İzmir’i temsil etmiyorum”                      

Başkan Soyer, ayrıca basın mensuplarının yönelttiği soruları da cevapladı. Yeni görevden dolayı tebrik alıp almadığını sorulması üzerine konuşan Başkan Soyer, “Hem sosyal medyadan hem telefonla onlarca, yüzlerce mesaj aldım. Teşekkür ediyorum. Bu, şu anda Türkiye’nin Avrupa Konseyi nezdindeki en büyük koltuğu. Ben sadece İzmir’i temsil etmiyorum. Ben, Türkiye’nin oradaki hakkını, hukukunu korumak için de mücadele edeceğim. En büyük mücadele alanının demokrasi ve barış olduğunu düşünüyorum. Türkiye büyük bir kaosun ortasında. Her tarafımızda savaş, yangın var. Çok zor bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemde barışı ve demokrasiyi perçinleyecek, onu güçlendirecek adımlar atmamıza imkan verecek bir koltuk olduğunu düşünüyorum” dedi.

“İzmir Batı ile daha yakın yaşayacak”

“Yeni görevinizin İzmir’e yansıması nasıl olacak?” sorusunu cevaplayan Başkan Soyer, “İzmir her zaman Türkiye’nin Batı’ya açılan kapısı olmuştur. Bu perçinlenmiş oluyor. İzmir Batı ile daha yakın yaşayacak. Biz Türkiye ile Avrupa ile ilgili alınan kararları daha yakından takip etme fırsatı bulacağız. Fonlardan, hibe kaynaklarından çok daha rahat haberdar olacağız. Türkiye’deki yerel yönetimlerin Avrupa Konseyi nezdinde daha fazla yer bulabilmelerini, daha fazla kendilerini anlatabilmelerini sağlıyor olacağız. Kısacası; 130 bin yerel yöneticinin temsil edildiği bir yapı olduğu için Türkiye’nin tüm yerel yönetimleriyle de Avrupa Konseyi arasında köprü kuracağız” ifadelerini kullandı.

Avrupa’nın en önemli makamlarından

5 Mayıs 1949 tarihinde kurulan organizasyon Avrupa Konseyi 46 üye ülkenin 830 milyon vatandaşının ayrımcılığa karşı mücadele, demokrasi, hukukun üstünlüğü, kültürel çeşitliliğin savunulması, cinsiyet eşitliği gibi temel insan haklarını koruyor. Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi (YBYK) ise Avrupa Konseyi'nin siyasi organları arasında yer alıyor. Yerel veya bölgesel bir idarede, seçim ile göreve gelmiş temsilcilerden oluşan Kongre, 46 üye devlete bağlı 130 binden fazla yerel ve bölgesel idareyi temsil eden 612 üyeden oluşuyor. Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nin karar alma süreçleri Yerel Yönetimler Meclisi ve Bölgeler Meclisi olmak üzere iki ayrı meclis içerisinde yürüyor. Türkiye’den büyükşehir belediyeleri, meclisleri ve il özel idareler Bölgeler Meclisi’nde temsil ediliyor. İlçeler ve beldelerin ise Kongre’nin Yerel Yönetimler Meclisi’nde temsil hakkı bulunuyor. Kongre Başkanı ve bu her iki meclisin başkanları Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nin yönetimindeki en önemli 3 aktör arasında yer alıyor. Bu 3 başkan Kongre’nin karar alma ve yönetim süreçlerinde ortak sorumluluğa sahip bulunuyor. Bölgesel ve kentsel gelişmeyi temsil etmek ve savunmak adına Avrupa siyasi diyaloğunda çok değerli bir görevi olan Kongre Bölgeler Meclisi Başkanlığı savaşlar, iklim krizi, salgınlar, aşırılık, sosyal adaletsizlik ve tüm dünyada demokratik değerlerin gerilemesi gibi sadece bölgesel olmayan ancak kentleri ve yerel yönetimleri de derinden etkileyen küresel krizler karşısında sorunların çözümü adına önem taşıyan bir siyasi diyalog platformu olarak görev yapıyor.