Haberiniz Var mı?
Şırnak ve Diyarbakır'da polise yine saldırı oldu: 3 şehit verdik.
Şırnak'ta uygulama yapan polis ekibine teröristlerce bomba yüklü araç ve uzun namlulu silahla saldırı düzenlendi.
Olayda 2 polis memuru şehit oldu, 5 polis memuru yaralandı.
Saldırının yapıldığı yerde oluşan çukur ve hasar gören araçlar bombanın tahrip gücünü gözler önüne serdi.
Tabii ki bunlardan haberiniz var...
Ama acaba duyarlı her Türk vatandaşı gibi hareket ediyor musunuz?
İşte işin püf noktası burada...
*- Hep ikili oynuyorlar!
Bu arada dostumuz (!) Amerikalılar, ‘Cizre’de normale dönüş umudu!’ adı altında bir makale yayınladılar.
Başlığından da anlamışsınızdır, yanlı ve tarafgir...
Ondan önceki yazılarının başlığı ise şöyle idi:
‘Cizre Ölülerine Ağlıyor!’
*- Kimin umurunda?
Haberiniz var mı?
‘İsrail'den Mescid-i Aksa'ya baskın!’
Yahudiler için yılbaşı kabul edilen "Roş Aşana" tatili nedeniyle Müslümanların Mescid-i Aksa'ya girişine izin vermeyen İsrail askerleri, Filistinlilere müdahale etti.
Yahudi yerlerşimcilerin Aksa'ya alınmasını protesto eden ve içeri girmek isteyen Filistinlilere, askerlerin ses bombası, göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi ile müdahale etmesi sonucu aralarında kadınların da bulunduğu çok sayıda kişi yaralandı.
Yaralanan Filistinliler çevredeki sağlık ekipleri tarafından sedyelerle Aksa'nın içerisindeki revire taşındı. İsrail askerleri olayları görüntülemek isteyen bazı gazetecileri de darp etti.
*- Neden ses çıkarmıyorlar?
Aksa avlusunun kapılarında toplanan Filistinliler sloganlar atarak İsrail askerlerinin saldırılarına karşı koymaya çalıştı.
Sabahın erken saatlerinde Aksa'nın avlusuna giren onlarca İsrail askeri, geceden camide kalan Filistinli cemaate müdahale ederek dışarı çıkardı. Kıble Mescidi'nin kapısını kilitleyen askerler, mescidin içine de göz yaşartıcı gaz attı.
Bu ilk değil, sonda olmayacak.
Çünkü Kudüs'te Yahudi yerleşimciler, asker veya polis eşliğinde sık sık Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyerek cami cemaatini ve eğitim gören öğrencileri taciz ediyor.
*- Bakın bakın şunlara!
İsrail’i kollayan, Türkiye’de de PKK taraftarlarının ve yandaşlarının yanında olanların söyledikleri ise şu:
‘Cizreliler sekiz gün sonra özgür!’
Bakın ajitasyon yapanlar ne yazıyor?
‘Şırnak’ın Cizre ilçesinde 8 gün süren sokağa çıkma yasağı, geride acılar bırakarak sona erdi.
Kimisi ölen bebeğinin, kimisi amcasının yasını tutuyor.
Ölenlerden biri Eşref Erdin. Yakınları keskin nişancı ateşiyle vurulduğunu söylüyor. 25 günlük bir bebek ise hastaneye götürülemediği için öldü.
*- İşine geldiği gibi!
İlçedeki çatışmaların en çok yoğunlaştığı Cizre’nin Nuh Mahallesinde bir sokakta taziye vardı. Evin sahibi Erdin ailesi.
Amcasının kan kaybından öldüğünü belirten Mustafa, ‘Amcam evin üstünde su borusuna bakmaya gitti, keskin nişancılar tarafından vuruldu.
Kollarımdaydı, hastaneye götüremedik.
Bir iki kez götürmeye çalıştım.
Askerler üzerimize ateş etti.
Götüremedim kan kaybından öldü.
Hükümet görmüyor bunları inkâr ediyor inkar edenler gelip görsün halimizi. İnkâr edilecek durumda değiliz her şey belgeli ispatlıdır.
Davacı olacağım canımız gitti. Ne hakkı var sivilleri vurmaya?’ dedi.
*- Ellerinde delil var mı?
İşin doğrusu:
Erdin'in sözünü ettiği keskin nişancı ateşinin kimin tarafından açıldığı konusunda net bir bilgi yok.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Cizre'deki çatışmalarda sivillerin ölmediğini açıklamıştı.
Bir tarafı barikatla kapalı sokaktaki taziye sürüyor. Sadece burada değil, birkaç sokak ötede de taziye var. Bu da Yaramış ailesinin en küçük ferdi Mehmet Tahir için. Daha 25 günlüktü. Ailenin 7 kızdan sonraki ilk ve tek erkek çocuğuydu. Kurşun yarasıyla ölmedi. Hastalandı hastaneye götürecek ambulans gelemedi.
*- Hainlerin yaptıkları!
Peki olayları kim yarattı?
Bizim askerimiz mi?
Bizim polisimiz mi?
PKK ve Kürt propagandası yapan siteler, televizyonlar kaç zamandır hangi görüntüleri veriyordu?
‘Devlet nerede?’ diye sorup, meydan okumuyorlar mıydı?
Kadınlar gibi etek giyenleri, şalvarı altlarına geçirenleri, ellerinde son model silahlarla poz verip, yolları kapatanlar, halka evlerinden çıkmayı yasak edenler kimlerdi?
Dükkânları hatta fırınları kapatıp, itfaiyeleri ve ambulansları nişan tahtası yapanlar da...
Ne utanmaz ve yüzsüz bunlar...
Göz göre göre yalan söylüyorlar...
Bunlar öyle alçak ki, iki örnek daha vereyim:
*- Elinde patlar tabi!
12 Eylül 2015 günü saat 09.45 sıralarında Şırnak’ın Cizre ilçesinde bir vatandaşımız aracı ile seyir halindeyken, tanımadığı kişiler tarafından durdurulmuş ve yaralı şahıs tanımadığı kişiler tarafından aracına bindirildi.
Ve bu yaralı şahsı Cizre Devlet Hastanesi'ne ulaştırıldı.
Doktorlar, yaralının sağ elinin bileğinden koptuğunu ve sol ayak bileğinden yaralandığı söylediler,
Olay, şahsın el yapımı patlayıcının elinde patlaması sonucunda yaralandığı değerlendiriliyor.
Zaten başka türlüsü de olamaz.
Benzerini yıllar önce İzmir’de de yaşamıştık.
*- Allahtan gerçeğin kayıtları var!
İkinci olay ise şöyle:
Cizre’nin Madak Sokak, Şaprak Sokak ve Dayar Sokak kesişimde, Basisik deresinin üzerinde bulunan ve ‘Bölücü Terör Örgütü’ mensuplarınca menfeze yerleştirilen yüklü miktardaki patlayıcı 11 Eylül 2015 tarihinde, Bomba İmha Uzmanı ekipler tarafından zararsız hale getirildi.
Bölgedeki bomba imha uzmanları ile onları koruyan güvenlik güçlerinin görüntülerini videoya alanlar, PKK yandaşı sosyal medya ve televizyonlarda Türk polis ve askerinin sokaklara bomba döşediği yönünde yayın yaptılar.
Olayları saptırdılar...
Ama yanlış hesap Bağdat’tan döner, bunun hesabını yapmadılar.
Aslında yapıyorlar ve biliyorlar ama ‘Bir kişiyi bile kandırsak, inandırsak bizim için kardır’ hesabını yapıyorlar.
Bu kadar hain ve alçak bunlar...
Sonra da devletimize olmadık çamur atıyorlar.
Yavuz hırsızın ev sahibini bastırma teknik ve taktiği...
*- Baykuş’un bildirdiğine göre...
Bu arada ‘Bizim Baykuş!’, Kobani’de istihbarat servislerinden ’şehir savaşı’ eğitimi alan PKK’nın, Cizre’de de aynı taktiği kullandığını uçurdu.
Evler arasında kaçış zincirleri oluşturan örgüt, güvenlik güçlerinin yer tespitini zorlaştırmak için duvarlarda açtığı deliklerden kurşun yağdırdı.
Tehditle içerisinde sivillerin olduğu her ev mevzi, her sivil de canlı kalkan olarak kullanıldı.
Ama buna rağmen halk, korkudan hep PKK’nın yanında yer alıyor...
*- Sana başka, bana başka!
Haberiniz var mı?
ABD Genelkurmay Başkanı İstanbul'da
Bu adam, Amerika Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey, NATO üyelerinin çok sayıda ve karmaşık yapıya sahip tehditlerle karşı karşıya olduğunu kabul etmesi gerektiğini söyledi.
*- IŞİD diye tutturdular!
Orgeneral Dempsey, İstanbul’daki toplantıda Afganistan misyonu, NATO’nun doğu kanadındaki Rusya tehdidi ve IŞİD’le mücadele konuları ele alındı.
Dempsey, ‘Bir tehdidin diğerinden daha kötü olduğu konusunda kimseyi ikna etmeye çalışmadım. Tek istediğim ittifak üyelerinin birden fazla tehdidin varlığını kabullenmesi’ diye konuştu.
IŞİD’le mücadele, savaştan kaçan 2 milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye’nin yanı başında yaşanıyor.
Amerikalı uzmanlar, hatta PKK’lılar, Türkiye ve Amerika arasında yaşanan anlaşmazlıkların IŞİD’in nüfuzunu güçlendirmeye yaradığını savunuyor.
Tabii ki bundan yararlanıyorlar.
Amerikalılar, ‘Eğer yazılı ya da yazısız açıklanacaksa, Suriye’de bu kadar boğuşmamızın asıl sebebi ABD-Türkiye ilişkilerindeki anlaşmazlıklardır’ diye konuşuyor.
Ama nedense PKK’dan Türkiye’deki hainlerden söz eden yok...
Sadece bazın doğrudan, bazen de dolaylı yönden bunları destekliyorlar...
‘Kara propaganda’ yapılmasına olanak sağlıyorlar.
*- Bilinmesi gerekiyor!
O’Hanlon’un ‘Kara Muharebesinin Geleceği’ adlı yeni kitabında Türkiye’nin ‘idealin altında bazı koşullara’ olanak sağladığını savunuyor.
O’Hanlon’a göre, bu koşullar içinde Türkiye’nin IŞİD savaşçılarına ve teçhizatlarına sınırdan geçiş imkanı tanıması ya da Ankara’nın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat’ın devrilmesini istemesi bulunuyor.
Aslında hem Amerika, Esat’ın devlet başkanlığından alınması konusunda Türkiye’yle aynı görüşte olsa da, O’Hanlon’a göre Obama yönetiminin bu konuda neredeyse hiçbir adım atmamış olması, Türkiye’yi hayal kırıklığına uğrattı.
***
KILÇIK
EBSO Ankara’da ‘Teröre Hayır Kardeşliğe Evet’ diyecek
Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmirli sanayicilerle birlikte Ankara’da ‘Teröre Hayır Kardeşliğe Evet’ diyecek.
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da, twitter hesabından ‘teröre hayır kardeşliğe evet’ hastagiyle 17 Eylül Perşembe günü Sıhhiye Meydanı’nda gerçekleştirilecek etkinliği ‘Bayrağını al gel’ etiketiyle paylaştı.
İş dünyasının en büyük temsilcisi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin önderliğinde toplumun farklı kesimlerini temsil eden sivil toplum kuruluşları, sendika ve meslek örgütlerinden oluşan 14 kuruluşun terörü lanetleme ve kardeşliğimize sahip çıkma çağrısına Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmirli sanayicilerin yanısıra çevre odalar ve medya mensuplarının yer alacağı bir organizasyonla katılacağını duyurdu.
Özel uçakla İzmir’den 17 Eylül Perşembe sabahı Ankara’ya gidecek olan EBSO heyeti, saat 16:30’da Sıhhıye Meydanı’nda başlayıp TBMM’nin ilk binası önünde sona erecek büyük buluşmada, ellerinde Türk bayraklarıyla teröre karşı İzmir’in güçlü haykırışını ortaya koyacak.
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, oda olarak geçtiğimiz 11 Eylül günü terör gündemiyle olağanüstü meclis toplantısı gerçekleştirdiklerini ve bir deklarasyon yayınladıklarını hatırlattı.
Hep kendilerine yontuyorlar!
Hep kendilerine yontuyorlar!
15 Eylül 2015 - 14:52
YORUMLAR