CHP Kemalpaşa İlçe Başkanı Ulviye Üreten’in bazı basın yayın organlarında yer alan ve gerçeği

yansıtmayan manipülatif söylemlerine ilişkin bir açıklama ihtiyacı doğmuştur. Şöyle ki;

Sayın Üreten ve ekibi, sözleşmesi sona eren eski belediye personellerini yanına alarak Kemalpaşa

Belediye Başkanı Arif Uğurlu’yu siyasi davranmakla suçlamış ve akabinde benzer bir durumun önceki

dönem hiç yaşanmadığını iddia etmiştir. Sayın Üreten bununla da kalmamış; bu açıklamalarını

süslemek adına ‘işçinin yanındayız’ mesajını fotoğraflarla vermeye çalışmıştır. Zaten; ancak

fotoğraflarda bir araya geldikleri işçi kardeşlerimiz üzerinden sığ siyaset yapma gayretine düşen Sayın

Üreten ve ekibi, aslında kendi bilgisizliklerini de yaptığı açıklamalarda ortaya koymaktadır. Lakin

Sayın Üreten’in, iş akdinin tek taraflı fesh edilmesiyle sözleşmenin sona ermesi arasındaki farkı

bilmemesi ilçemiz adına bir kayıp olmasa da, siyaset erbaplığı yapmaya çalışan bir ilçe başkanı için

son derece komik ve üzücüdür. Belediyenin sözleşmeye bahis olan hizmet alımlarıyla ilgili açık ve

şeffaf tutumu ortadayken; Sayın Üreten’in gücünü halkımızın hür iradesinden alan başkanımızı

‘siyasi’ davranmakla suçlaması, yönetim anlayışının ahlakıyla bağdaşmaz. Göreve geldiği günden bu

yana Belediye Başkanımız Sayın Uğurlu, sözleşme konularıyla bunların yerine getirilmesine ilişkin

usul ve esasları, son derece açık net şekilde ifade ederken; Sayın Üreten’in bunu anlamama gayretinin

altındaki nedenin işçi sevgisine değil küçük çaplı siyaset yapma isteğine bağlıyoruz.

Örneğin; Güvenlik Görevlisi Hizmet Alımı yapılmayacağına ilişkin önceki yıl alınan karar, ilgili

personele zamanında bildirilmiş ve buradan doğan maddi haklar da zamanın da ödenmiştir. Bir ilçenin

Şehr-i Emini’ni, bir şirket yöneticisi konumuna indirgemek ve alınan kararları başka noktalara

çekmek, bize göre siyaset için gelinmemesi gereken bir noktadır. Sayın Üreten’in geçmiş dönemdeki

CHP’li belediye başkanının göreve geldiği gün, hiçbir şeyden haberi olmayan işçileri otobüslerden

indirip, görevlerine son verdiğini çok çabuk unuttuğunu görüyoruz.

Sayın Üreten, Türkiye’nin dünyaya açılan kentlerinden biri olan İzmir’de, CHP’li belediye

başkanlarının taşeron işçilere yaptığı zulümleri hangi arada ‘es’ geçti de, basında sayfa sayfa yer alan

bu haberleri görmezden geldi bunu da anlamış değiliz. Siyasette ‘prim’ yapmanın aslı, yalan yanlış

bilgilerle timsah gözyaşı dökmekten değil; insana dokunmak ve onun anlamaktan geçiyor. Sayın

Üreten bunu atlamış alacak ki, kendisine verilen bilgilerle adeta bir ‘hamaset edebiyatı’ yapma

gayretine girmiştir. Sayın Üreten, Belediye Başkanımızın göreve geldiği zaman birim amirlerine,

“Sorumlusu olduğunuz birime işçi alınması ya da çıkartılmasıyla ilgili yetki sizindir. Belediye Başkanı

olarak ben, kimin kim olduğunu veya nasıl çalıştığını bilemem. Dolayısıyla bu karar sizindir”

talimatını verdiğini ya bilmemekte ya da bilmezden gelmektedir. Sayın Üreten’e şunu söylemek isteriz

ki, 21 tane müdürlüğü bulunan Kemalpaşa Belediyesi’nde, Özel Kalem Müdürlüğü hariç bütün birim

amirleri geçmiş dönemden kalmadır. Belediye Başkanımız siyasi nedenlerle insanların işi ve aşıyla

oynayacak olsaydı, o zaman işe önceki dönemden kalan müdürlerle başlamaz mıydı? Demek ki,

çalışan ve hizmet eden personelin fikir zemini ne olursa olsun; önemli olan iş yapmasıdır. Belediye

Başkanımız da, halktan aldığı yönetim iradesi çerçevesinde bu gerçekliğe uygun taktir ve tasarruflarda

bulunmuştur.

Sayın Üreten’in bağlı olduğu siyasi düşüncenin ülkenin hiçbir noktasında ‘iktidar ve yönetim erkine’

talip olmadığını ve olamayacağını biliyoruz ancak; en azından yerelde siyaset yaparken vicdani

kanaatleri zedeleyecek böylesi üzücü açıklamaları yapmamasını dilerdik. Sayın Üreten’in ‘emek’

siyasetini bırakıp; emekçinin yanında olmasını umuyoruz. Kamuouyuna duyrulur.