Eski Borsa İstanbul Başkanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Adayı İbrahim Turhan, merkezine büyümeyi koyan yapısal reformlarla desteklenmiş bir yeni ekonomik programla milletin karşısına çıktıklarını söyledi.

 

Turhan, seçim çalışmalarını yoğun bir tempo ile devam ettiriyor. Çalışmalarında ağırlığı iş dünyası temsilcileriyle görüşmeye veren Turhan, gittiği ilçelerde esnaf ziyaretlerini de ihmal etmiyor. Her kesimden büyük ilgi gören Turhan, yeni döneme ilişkin AK Parti’nin hedef ve programı hakkında bilgi verdi. Ekonomi programının merkezine büyümeyi koyacaklarını anlatan Turhan, yapısal reformlara öncelik vereceklerini dile getirdi.

1990'lı yıllardan bu yana gelişmekte olan ülkelerin gelişenlerden daha hızlı büyüdüğünü, geçen yıl bu durumun tersine dönerek ABD’nin büyüme hızının altında kaldığını ifade etti. Türkiye'nin önümüzdeki dönemde ekonomik kurumlarında ihtiyaçlarını dikkate alacak şekilde yeniden yapılanmaya gitmek gerektiğine dikkat çeken Turhan, “Ekonomik programımızın merkezine büyümeyi koyarak, yapısal reformlarla desteklenmiş bir yeni ekonomik programla milletimizin karşısına çıkmalıyız" dedi.

 

DEVLET – ÖZEL SEKTÖR İLİŞKİSİ

 

Turhan, küresel ekonomik kriz sonrasında İngiltere ve ABD gibi gelişmiş ülkenin birçok kurumun yapısında değişiklikler yapıldığını, fonksiyon ve görevlerinin yeniden tanımladığını hatırlattı. Türkiye'nin de benzer bir yapılandırmayı hayata geçirmesi gerektiğini dile getiren Turhan, serbest piyasa etkinliğinin artırılmasını ve devlet-özel sektör ilişkisinde yeni seçeneklerin değerlendirilmesini öngördüklerini ifade etti.

Devlet-özel sektör iş birliğinin altyapı projelerinde başarıyla uygulandığı gibi sanayi sektöründe de belli konularda devreye alınacağı bir yaklaşımı mutlaka değerlendireceklerini dile getiren İbrahim Turhan, şunları söyledi:

“Devletin özel sektöre sadece pasif değil, aktif destek sağladığı, kalkınma bankacılığının, yatırım bankacılığının, sermaye piyasalarının yatırım finansmanda daha önemli roller oynadığı, devlet-özel sektör iş birliğinin altyapı projelerinde başarıyla uygulandığı gibi sanayi sektöründe de belli konularda devreye alınacağı bir yaklaşımı mutlaka değerlendireceğiz."

 

AR-GE’DE KAPSAMLI BİR ÇALIŞMA İÇİNDEYİZ

 

Yeni dönemde Ar-Ge ile ilgili çok kapsamlı bir çalışma yaptıklarını söyleyen Turhan, 2023 yılına kadar bu harcamaların milli gelire oranını yüzde 3'e çıkarmayı hedeflediklerini ifade etti. Üniversite ve sanayi ayağında somut desteklerle katma değeri yüksek ürün payını mutlaka artıracaklarını kaydeden Turhan, dünyanın gelecek dönemde inovasyon konusunda ciddi sıkıntılar yaşayabileceğine dikkat çekerek, “1930 ve 1970'li yıllarda mevcut teknolojilerin sınırlarına erişilmesi beraberinde ekonomik krizleri getirdi. Bugün de benzer bir tehlike bulunuyor. Son değişimden sonra aşağı yukarı yine 40 yıl geçti. Mevcut kullandığımız teknolojilerde doğal sınırlara yaklaşmış durumdayız. Önümüzdeki dönemde tıpkı 1930 ve 1970'lerde olduğu gibi bir sıçrama yaşanacağını tahmin ediyorum. Buna yetişirsek ve yakalarsak Türkiye bu dalgayla beraber yükselir ve üst gelir grubuna rahatlıkla ulaşır. Bunun için üretimi merkeze alan bir zihin yapısıyla kamu hizmetlerinin etkinliğini ve verimliliğini artırmamız gerekiyor. Devlette performans bütçelemesine geçmemiz gerekiyor. Performans ölçümü ve kariyer yönetiminin devletin de merkezinde yer alması gerekiyor ama bunu yapabilmemiz için güçlü bir iktidar ve yeni bir anayasayla yola devam etmemiz gerekiyor" diye konuştu.    

 

YABANCI YATIRIMCILARIN EN ÇOK GÖRÜŞTÜĞÜ KİŞİYİM

 

Turhan, siyasete atılmadan önce üstlendiği görevlerin de etkisiyle Türkiye'de yabancı yatırımcıların en çok görüştüğü kişilerden biri olduğunu belirterek, seçim sürecinde dahi yatırımcılarla görüşmeler yaptığını söyledi. Görüşmeler sırasında yabancı yatırımcıların AK Parti hakkında yanlış yönlendirildiğini gördüğünü ifade eden Turhan, Türkiye'nin aleyhine faaliyet göstermekte olan unsurların çıktığını savundu.

Bazı kesimlerin, Türkiye'yi ekonomik olarak sıkıntıya sokacak, uluslararası hukuk karşısında zor duruma düşürecek tarzda propaganda yürüttüklerini görmenin kendisini çok üzdüğünü belirten Turhan, şöyle konuştu:

"Gerçekleri anlatınca yabancı yatırımcılar da bana açıkça seçimden sonra AK Parti'nin iktidara gelmesi halinde Türkiye'ye çok ciddi bir sermaye girişi olmasının beklenmesi gerektiğini ifade etti. Bu hem doğrudan sermaye yatırımı hem portföy yatırımı şeklinde olacak. Şu anda küresel yatırımcıların portföylerinde Türkiye menkul kıymetleri, Türkiye varlıkları yeteri kadar ağırlıkta değil. Kara propaganda onların da zihninde soru işaretleri uyandırmış ve bir kısmı pozisyonlarını kapatmış bir kısmı da yeni pozisyon açmamış ama yakın zamanda bu kara propagandanın ortadan kalkması, belirsizlik ortamı ve tereddütler ortadan kalkacak."