Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’ın da katıldığı toplantıda, EÜTF Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meral Kayıkçıoğlu, “Covid-19 Salgınında Kalp Damar Hastalıkları”, EÜTF Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meltem Taşbakan ise “Covid-19 ve Aşılanma” başlıklı sunumlarını gerçekleştirdiler.

Sağlık Bakanlığı nezdinde “A Plus Hastane” seçilen EÜTF Hastanesinin pandemi sürecinde önemli bir görev üstlendiğini dile getiren Prof. Dr. Budak, “Sağlık çalışanlarımızın üstün gayretleriyle pandemi sürecinde sağlık hizmetlerinde bir aksama yaşamıyoruz. Donanımlı akademik kadromuz bir taraftan da eğitim sürecini devam ettiriyor. Elbette bunların yanında toplumla aramızdaki bağın da güçlü kalması gerekiyor. Hastanemiz organizasyonuyla yapılan çevrimiçi toplantıda hocalarımız çok değerli bilgiler paylaşıyor. Pandemi sürecinde vatandaşlarımızla aramızdaki bağın kopmasını engellemek adına önem arz eden bu çalışmada, başta hocalarımız olmak üzere emeği geçenleri tebrik ediyorum” diye konuştu.

Kalp krizi başvurularında hasta kaynaklı azalma

Pandemi döneminde dünya genelinde hastanelere kalp krizi başvurularının azaldığına dikkat çeken Prof. Dr. Meral Kayıkçıoğlu, Türkiye'de de hastanelere kalp krizi başvurularında yüzde 50 oranında azalma görüldüğüne dikkat çekti. Kalp krizi nedeniyle hastanelere başvuruların hasta kaynaklı olarak azaldığını söyleyen Prof. Dr. Kayıkçıoğlu, “Bu durum kalp krizi kaynaklı ölüm oranlarında da bir artışa yol açıyor. Hastalar, Covid nedeniyle hastanelere başvurmaktan çekiniyor, ancak korkmamaları ve başvurmaları gerekiyor. Kalp krizine yönelik geçen Nisan ve Mayıs aylarında yaptığımız çalışmada, hastaneye başvuranların yüzde 33 ile yüzde 73 arasında, spor veya egzersiz alışkanlıklarında yüzde 53 oranında azalma, sağlıklı yaşam tarzında ise yüzde 50 ile 70 oranında azalma olduğunu belirledik. Peki, nelere dikkat etmeliyiz? Öncelikle kendimizi virüsten koruyacağız, biliyoruz ki Covid, kalp ve damarları da tutabiliyor. Kalp sağlığımızı koruyacak şekilde beslenmeliyiz. Hareket alanlarımız kısıtlanmış olsa da mümkün olduğu kadar hareket etmeliyiz. Kolesterolümüze dikkat etmeliyiz. Göğüs ağrısı gibi şikayetleriniz olduğunda vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurmalısınız” diye konuştu.

“Aşı mutlaka yaptırılmalı”

“Covid-19 ve Aşılanma” konusunda bir sunum yapan Prof. Dr. Taşbakan, koronavirüslerin yapılarına ilişkin bilgiler verdi.  Henüz insanlara bulaşmamış ve hayvanlarda tespit edilen çok sayıda koronavirüs olduğunu ifade eden Prof. Dr. Taşbakan, koronavirüsün kuluçka süresinin 14 güne kadar uzayabildiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Taşbakan, “Çoğu olguda kuluçka süresi temas sonrası 4 ile 5 gün olarak gözlemleniyor. Bulaştırıcılık ise semptomlar başlamadan 3 gün önce başlıyor, 7 ile 10 gün arasında da bulaştırıcılık yok kabul ediliyor. Ev içi temaslar, kapalı alanlardaki temaslar, birlikte yolculuk yapılması, kalabalık ortamlarda temaslar bulaşma riskini arttırıyor. Klinik araştırmalar, koronavirüsten tüm organların etkilenebildiğini gösteriyor. Hastalıktan bir an önce kurtulmak istiyorsak maske, sosyal mesafe ve temizlik koşullarına uygun hareket etmemiz, kalabalık ortamlarda bulunmamamız ve aşıyı da yaptırmamız gerekiyor” dedi.

Sunumların ardından, katılımcıların soruları cevaplanarak toplantı sona erdi.