Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Basım-Yayın Tekniği Anabilim Dalı Başkanı ve Ege Ajans Haber Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Oğuzhan Kavaklı “Medyada Çocuk Hakları İhlali” konulu bir konferansa Hemşirelik Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Selmin Şenol’un davetlisi olarak katıldı. Ege Üniversitesi İzmir Atatürk Sağlık Yüksek Okulu 3. sınıf hemşirelik öğrencilerinin katıldığı konferansta başta sağlık haberleri olmak üzere medya tarafından ihlal edilen çocuk haklarına dikkat çekildi.
MEDYA ÖNEMLİ HALE GETİRİR
Hemşirelik bölümü öğrencileri ile buluşan Yrd. Doç. Dr. Kavaklı hemşirelik mesleğinin de gazetecilik mesleği gibi bir kamu görevi olduğunu dile getirdi. Çocukların geleceğe gönderdiğimiz canlı mesajlar olduğunu söyleyen Kavaklı günümüz medyasının haber anlayışı ile ilgili şunları söyledi “ Gazetecilik mesleğinde olumsuz olaylar daha çok haber niteliği taşıyan ve habere konu olan olaylardır. Olumlu gelişmeler haber niteliği taşımaz. Olumlu olaylarında haber değeri kazanması medya kuruluşlarının bu tür haberlere daha çok yer vermesi ile mümkün olacaktır. Herhangi bir yerde meydana gelen çok önemli bir gelişmeye medyaya yer vermez ise o olay önemini kaybeder. Ama başka bir yerde gelişen önemsiz bir olaya herhangi bir medya kuruluşu yer verir ise o olay önemli bir hal alır.”
“ÇOCUKLAR 16 BİN SAAT TELEVİZYON İZLİYOR”
Kitle iletişim araçlarının her yaştan ve her kesimden bireyler üzerinde büyük bir etkisi olduğunu dile getiren Yrd. Doç. Dr. Kavaklı kitle iletişim araçları içerisinde en etkili olanının televizyon olduğunu söyledi. Yrd. Doç. Dr. Oğuzhan Kavaklı “Sanders’e göre, çocuklar 6 ila 18 yaş arasında toplam 16 bin saat televizyon izlemektedir. 4 bin saat radyo dinlemekte ve ve birkaç bin saatini sinemalarda geçirmektedir. Yetişkin bireylerde günde 3 ila 6 saatini televizyon başında geçirmektedir. Bu araçların içinde kendisine en az vakit ayrılan alan yazılı basındır. Bir birey günde sadece 25 dakikasını gazete okumaya ayırmaktadır. Yani kitle iletişim araçları içerisinde çocuk haklarının ihlalinde en masum olanı yazılı basındır. Bu sebeple televizyonlar daha çok sorumluluk taşımaktadır” dedi.
ÇOCUKLARA “ŞİDDET” AŞILANIYOR
Kitle iletişim araçları karşısında en savunmasız kesimin çocuklar olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Kavaklı “Ebeveynler, çocuklarını sürekli tekrar yolu ile uzun bir zaman dilimi içerisinde eğitirken televizyondan gelen olumsuz mesajlar anında etkili olabilmektedir. Örneğin kız çocuklarına sunulan rol model annelik üzerinden inşa edilirken erkek çocuklara sunulan rol model şiddet üzerinden inşa edilmektedir. Şiddet satış unsurunu artırdığı için ticari bir amaç güden medya kuruluşları bu sebeple şiddete bolca yer vermektedir. Fakat yapılan bu iş bir neslin şiddete eğilimli olmasıyla sonuçlanmaktadır.” diye görüşlerini ifade etti. Medyanın her alanda sorumlu bir yayıncılık yapması gerektiğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Kavaklı “ Medya yayın yaparken sorumlu olduğu ölçüde özgür olmaya hak kazanır. Sorumsuz yayıncılık anlayışına sahip medya kuruluşları basın özgürlüğü hiçbir şekilde hak etmemektedir. Ayrıca bu alanlarda çalışan bireyler kendilerini haberin öznesi yerine koymalı ve ondan sonra haberi yayınlamaya karar vermelidir” diyerek sözlerini bitirdi.
ÇOCUKLAR MEDYAYA KARŞI SAVUNMASIZ!
ÇOCUKLAR MEDYAYA KARŞI SAVUNMASIZ!
26 Mayıs 2015 - 11:42
YORUMLAR