Sayın Davutoğlu’nun açıklamış olduğu aile paketi kapsamında kadınlara tanınan doğum izni, yarı zamanlı çalışıp tam zamanlı maaş alma gibi haklar işveren açısından mutlaka bazı soru işaretleri oluşturacaktır. Fakat kadınlarımıza bu hakları da tanımamız gerekiyor. Her zaman söylediğim gibi iş gücüne kadınlarımızın katılma oranı %30’larda. Bu oran yabancı ülkelerde %60-70’lerde. Biz ne zaman ki kadınların iş gücüne katılımını ilerilere çekeceğiz, o zaman kalkınmış olacağız. Bütün bunların yanında aile paketinin içerisinde hem kadınların iş gücüne katılımının artırımı var, hem de nüfusun artışı ile ilgili bir trend var. 2035 yılından itibaren Türkiye negatif nüfus artışına inecek. Yani biz de tamamen Avrupa gibi olacağız. Şu an nüfus artışımız azalmış durumda. Senelerce bu ülkede aile planlaması ile ilgili kamu spotları izledik. Gerçekten Türkiye için yanlış bir iş yapılmış. Nüfusumuzu arttırmadığımız ve gençleştirmediğimiz zaman kalkınmamız, büyümemiz ve refaha ulaşmamız çok zor olacaktır. Türkiye’de, Türkiye’nin genç nüfusu elimizdeki en önemli değerlerden biridir. O yüzden 15-20 sene sonra Türkiye’nin negatife düşmemesi için bugün bu tedbirler alınıyor. 50 sene önce annem ve babam Londra’da yaşarken çocukları var diye devlet sabah kapının önüne bedava süt koyuyormuş. Bu tarz tedbirlerin her gelişmiş ülkede alınması gerekiyor. Türkiye de belirli bir seviyeye geldi. Artık toplumun, nüfusun dinamik bir elde olması için bu tedbirlerin alınması gerekiyordu. Bu tedbirler sadece işveren için değil çalışan kadınlarımız açısından da soru işaretleri yaratabilir fakat yapının tamamına baktığımız zaman da kadınlarımızın ön planda tutulmuş olduğunu görüyoruz. Hem çocuk doğurmaya teşvik edilip hem de çalışma hayatlarını sürdürebilmenin çareleri aranmış. Bütün bunlara ek olarak her bir anne doğum yaptığı anda ilk çocukta 300 TL, ikinci çocukta 400, üçüncü çocukta 600 tl doğrudan anneye yardım ulaşacağı açıklanmış. Bunlar güzel gelişmeler fakat biz anne baba olduğumuz için masrafların bunlarla bitmediğini biliyoruz. Şehir hayatı bizi ister istemez, özellikle çocuklarımızın eğitim hayatlarıyla ilgili olarak çok masraf etmemize yönlendiriyor. Çocuklarımız geri kalmasınlar diye maddi duruma göre en iyi devlet veya en iyi özel okullara göndermek istiyoruz. Zaman içerisinde bu teşviklerin de genişletilerek, toplumumuzun ve nüfusumuzun dinamik kalmasına artı etkilerinin olacağına inanıyorum.
Açıklanan paketi çok kısa özetlemek gerekirse;
- Çocuk okul çağına gelene kadar ebeveynlere kısmi süreli çalışma izni hakkı getirilecek
- Tam ücret alarak yarı zamanlı çalışacaklar
- İlk çocuk için 2 ay, 2.’nci çocuk için 4 ay olmak üzere yarı zamanlı çalışma izni getirilecek
- Doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen sürelerin derece kademe ilerlemesinde kullanılmasını sağlanacak
- İşçiye eşinin doğum yapması halinde 5 gün izin hakkı verilecek
- 0-12 ay bebekleri evlat edinenler de aynı kapsama alınacak
- Eğer bebek7.5 aylık doğmuşsa 1.5 ay bu izinlerden sayılmayıp eklenecek
- Belediyelere kreş ve gündüz bakımevi kurma yükümlülüğü getirilecek
- Kreş ve bakımevleri vergi teşviklerinden istifade edecek
- 18 yaşından sonra çocuklar tarafından kullanılacak bir tasarruf hesabı (çeyiz hesabı) açılacak.
- Aile ile 18 yılda 100 bin lira biriktirmişse devlet ona 15 bin lira ekleyecek.
- Gençlere (evlilik öncesi) aile danışmanlığı merkezinde destek sağlanacak
- Kadın ve çocuğa şiddete karşı seferberlik başlayacak
- Çocuğun yüzde 70 oranında engelli olması halinde ebeveynlerden birine bir yıl içinde 10 gün izin hakkı gelecek vs.
Yunanistan Euro Bölgesi'nden ayrılacak mı?
Kriz patladığından beri Avrupa Birliği’nin bir kısmının, Yunanistan Euro’dan çıksın da biz de bu durumdan kurtulalım diye genel bir görüşü oldu. Yunanistan aslında doğru bir karar aldı. Madem Avrupa Birliği’ne, Euro’ya girdik, bunun üzerinden ilerlememiz gerekiyor dedi. Aslında Euro’da kalması Yunanistan’ın önemli bir sıkıntısı. Eski para biriminde olsalar 3-5 sene %100 enflasyonu patlatır, halkın cebinden parayı alır, bütün borçlarını öder ve bu işin içerisinden kurtulurdu. Yunanistan için basit çıkış yollarından bir tanesi bu olurdu. Diğer türlü Euro’da kalması, en az daha 20 yıl toparlanamaması anlamına geliyor. Tesadüfen, ben geçen hafta Atina’daydım. Gördüğüm kadarıyla çaresizlikten yok pahasına fabrikalarını satan insanlar var. Özellikle elinde pazar olan iş adamlarımız için büyük fırsatlar mevcut.
Merkel: Yunanistan sözlerini tutmalı
Bu konu ile ilgili olarak Angela Merkel, " Yunanistan her zaman Avrupalı ortaklarına sözlerini tuttu ve bunun devam etmesini bekliyorum, Yunanistan ve Troyka arasındaki verilen sözler yerine getiriliyor ve bunlara saygı duyuluyor" açıklamasında bulunmuş. Seçim öncesi olası bir hükümet değişikliği olursa diye Yunanistan’ı çevirim içi tutmaya çalışıyorlar. Bunun sonucunda Yunanistan Euro’dan çıkar mı çıkmaz mı? Bunu ilerleyen günlerde göreceğiz ama ben bunun ihtimalini daha düşük görüyorum.
Fed tutanakları açıklandı
ABD Merkez Bankası (Fed) aralık ayı toplantı tutanaklarında yetkililerin, petrol fiyatlarındaki düşüşün ABD ekonomisinin büyümesini hızlandırabilecek etkiye sahip olacağını dile getirdikleri vurgulandı.
Eğer Amerika bir gün faiz artırımında bulunacaksa, bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin parayı tutabilmeleri için daha fazla faiz ödemesi gerekecek. Daha fazla faiz = daha fazla enflasyon ve daha az yatırım anlamına geliyor. O yüzden enflasyonu biraz baskı altında tutabilmemiz için bizim faizlerimizin de düşük olması gerekiyor. Faizlerin düşük olması için de bol para olmalı. Bol para için de Amerika’nın daha az faiz veriyor olması gerekiyor. Bütün bunlar birbiri ile doğru orantılıdır.
Bedelli askerlik için 66 bin başvuru
Bedelli askerlik için son tarih 13 Şubat. Öncelikle belirtmek isterim ki ben askerliğimi çok zor şartlarda piyade komando olarak tamamladım. Mutlaka askerlik bana bir şeyler katmıştık fakat ben orada kendime çok dersler çıkaramadım maalesef. Bundan dolayı askerlikte geçen 14 ayı kayıp olarak görüyorum. Eğer hızlı bir hayatınız var ise (iyi eğitimli, işinizi kurmuş iseniz) askerlik bütün hayatınızda bir engel oluşturuyor. Bu yüzden askerlikle ilgili her türlü sağlanacak kolaylığın arkasındayım. Bedelli askerliğin ücreti 18.000 TL, az sayılmayacak bir ücret fakat çalışıyorsanız, askere gidip işsiz kalacaksanız veya kurulu işiniz bozulacaksa bu bedel ödenmeli diye düşünüyorum. Burada bunları yazarken tabii ki kimseyi orduya ve silahlı kuvvetlere karşı soğutmak anlamında söylemiyorum ama iş hayatında olan insanlar için 14 ay maalesef büyük bir kayıp.
2014 enflasyonu yüzde 8,17 oldu
Aralık ayında fiyatlarımız %0,44 düştü ve petrol fiyatlarının düşmesiyle orantılı olarak da enflasyonda % 8,17 seviyelerinde kalabildi. Benim bile enflasyon beklentim %9’lar civarındaydı. 2006’dan bu zamana kadar hiç enflasyon hedefimizi tutturamamışız. Hedefe yakın olduğumuz yıl 2012. 5 hedeflemişiz 6,2 tutmuş. 2010’da 6,5 hedeflenmiş, 6,4 tutmuş. Enflasyon yatırımlar açısından çok önemli, enflasyonun düşük olmasında fayda görüyorum. Aynı zamanda cari açık, enflasyon, döviz kuru, istihdam, işsizlik gibi değerlerin aynı dengenin içerisinde götürülebilmesi için çareler aramak gerekiyor. Tabii ki bunların içinden birinci önceliğimiz enflasyondur.
Başbakan aile paketini açıkladı
Başbakan aile paketini açıkladı
29 Ocak 2015 - 12:18
YORUMLAR