200 VİRÜS PEŞİMİZDE…

200 VİRÜS PEŞİMİZDE…

200 VİRÜS PEŞİMİZDE…

200 VİRÜS PEŞİMİZDE…

200 VİRÜS PEŞİMİZDE…
03 Ocak 2016 - 15:49

Havaların tüm yurtta iyiden iyiye soğumasıyla birlikte, hekimlerin kapısındaki hasta sayısı,

ciddi oranda artış gösterdi. Genellikle sonbahar ve kış mevsiminde ortaya çıkan 200’den fazla

virüs, Üst Solunum Yolu Enfeksiyonuna, halk arasındaki tabiriyle “Grip ve Soğuk

Algınlığı”na neden oluyor. Soğuk havadan korunmak için, iç ortamlarda, kalabalık bir şekilde

bulunanlar, aslında hastalığa da davetiye çıkarıyor. Yapılan bir araştırmanın sonucuna göre;

çocuklar 10 yaşına gelinceye kadar toplam 100 kez Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu geçiriyor.

6-7 yaşlarından sonra ÜSYE’nin görülme sıklığı azalıyor. Yetişkinler ise yılda ortalama 1-3

kez soğuk algınlığının pençesine düşüyor.

Virüsler “KALABALIK ORTAMI” Seviyor

Hem Dünya’da, hem de ülkemizde doktora gitme nedenlerinin başında gelen “Üst Solunum

Yolu Enfeksiyonlarının” 200’den fazla virüsten kaynaklandığını söyleyen, İzmir Kâtip

Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı

Doç. Dr. Ercan Pınar, okul-iş yeri gibi kalabalık ortamlarda bulunulmasının, virüslerle

karşılaşma olasılığını artırdığını söyledi. Düşük nem burun mukozasını kuruttuğu için, soğuk

havalarda vücudumuz, enfeksiyona yol açan virüslere karşı, daha hassas hale geliyor.

Çocukların Sıkıntısı “BOĞAZ”…

Virüslerin neden olduğu grip ve soğuk algınlığı, kendisini; burun akıntısı-dolgunluk hissi,

ateş, öksürük yanında hapşırma, baş ağrısı, geniz akıntısı, boğazda yanma-ağrı, bazen

gözlerde sulanma- çapaklanma, adele ağrıları, halsizlik ve iştahsızlık olarak gösteriyor.

Bademcik iltihapları ise daha çok okul çağı çocuklarının yakasına yapışıyor. Ateş, boğaz

ağrısı, yutma güçlüğüyle başlayan hastalığın nedeninin genellikle bakteriler olduğunu

söyleyen Doç. Dr. Ercan Pınar, ses telleri iltihaplarında gece yarısı ve ya sabaha karşı nefes

almada güçlük ve kuru-boğuk bir öksürük ile karşılaştıklarını ifade etti.

Antibiyotiğe Sarılmayın!

Virüsler çok küçük mikroplar oldukları için, normal mikroskoplarla görülemiyorlar ve onları

öldüren bir antibiyotik henüz bulunamadı. Bakteriler ise virüslerden daha büyük mikroplar,

normal mikroskoplarla görülebiliyor ve antibiyotiklerle etkisiz hale getirilebiliyorlar.

Virüslerin neden olduğu soğuk algınlığında, sigara dumansız temiz bir ortamda dinlenme

şart… Dengeli beslenme ve bol sıvı (ıhlamur, bitkisel çaylar, meyve suyu) alımının faydalı

olacağını söyleyen Doç. Dr. Pınar, su buharlı ortamın hastayı rahatlatacağını aktardı. En iyi

balgam yumuşatan doğal maddenin “su” olduğunu ifade eden Doç. Dr. Ercan Pınar;

huzursuzluk, ağrı ve ateşi kesmek için, ağrı kesici-ateş düşürücü ilaçların alınabileceğini

ekledi. Ancak sanıldığının aksine; antibiyotikler, hastalığın süresini kısaltmıyor. Soğuk

algınlığında antibiyotiğe gerek olmadığını savunan Doç. Dr. Ercan Pınar; “antibiyotiklerin

hastalığın süresini kısaltmadığını, sadece oluşabilecek daha karmaşık hastalıkların (orta kulak

iltihabı, zatürre, bronşiolit) oluşumunu engelleyeceğini söyledi. Bakterilerin neden olduğu

Üst Solunum Yolu Enfeksiyonlarında, özellikle de bademcik iltihaplanmalarında doktorun

gerek görmesi halinde penisilin ve ya başka uygun bir antibiyotiğin kullanılabileceğini

söyleyen Pınar, gereksiz ve kulaktan dolma bilgilerle kullanılacak ilaçların, faydadan çok,

zarar getireceği konusunda hastaları uyardı.

YORUMLAR

  • 0 Yorum